Bitmeyen Diyalog

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Serbest Kürsü kategorisinde Nejdet Evren tarafından oluşturulan Bitmeyen Diyalog başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 723 kez görüntülenmiş, 8 yorum ve 1 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Serbest Kürsü
Konu Başlığı Bitmeyen Diyalog
Konbuyu başlatan Nejdet Evren
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan Nejdet Evren

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
BİTMEYEN DİYALOG/1



-unuttum!
-neyi?
-ilk sözü,
-ben de unuttum!
-neyi?
-ilk heceyi
-hatırlamaya çalışalım,
-sen mi?
-ben mi?
-sen
-ego!
-yıllar sonra
-hatırladığım
-bir yanılgı olmasın
-değil
-nasıl emin olabilirsin?
-sınadım
-hangi ölçek ile?
-ilk söz ile
-nedir o?
-utanma!
-kimden?
-hiç kimseden
-çok güzel!
-ve
-eee!
-diren!
-kime karşı?
-kısıtlayan her kimse
-ben de hatırladım
-neyi?
-ilk heceyi
-nedir o?
-aşk!
 

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
iyi olmaya çalışıyorum can, seni sormalı...
 

phi

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
13 May 2008
Mesajlar
1,906
Tepkime puanı
174
Puanları
63
iyiyim bende nasil olsun, hersey yolunda mi saglik sihhat?
 

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
neo-liberalizmin zirve yaptığı bu zaman diliminde hiçbir şey yolunda olamaz! umut her zaman saklıdır ve fakat gezegen daha kötü günlere doğru savruluyor; bunu görmemek mümkün değil!
 

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
/II

-hiç bir zaman olmadı ki!
-öyle mi sanıyorsun?
-sanmıyorum
-ilk hece olmasından belli değil mi?
-ilk hece olmadığını da söyleyebilirim
-nereden bileceksin?
-bir zamanlar köleydim
-köleliğin çok sonralarda yaşanıldığını düşünüyorum
-haklı da olabilirsin
-sen ilk sözü söylerken hangi kanıta dayandın?
-sadece bir tahminde bulundum
-ben de aynısını yapmıştım, biliyor musun?
-peki sonrasında neler oldu?
-aşk gözlerini açtı
-öncesinde kör müydü?
-sayılır
-devam eder misin?
-gözleri açılınca çok şaşırdı!
-nedenmiş o?
-gördüğü her şeyin düşlediğinden tamamen farklı olduğunu görünce...
-kim olsa şaşırır, umduğunu bulamamak...
-yalnızca ummak değildi
-başka ne olabilir ki?
-mesela, kadim ırmaklarda yıkanmış bir çift söz gibi
-ah -ey olabilir mi?
-emin değilim
-eyvah,eyvah!
-şimdi ne oldu?
-aşka dair olanın utanmaması gerekirdi
-utanacağını söylemedim ki!
-ötesini aramadı mı?
-ne var aramış olmasında?
-karşılıksız kalmak var
-aşk gibi
-demek ki ilk söz, ilk hece karşılıksız kaldı
-ve bunu kim yarattı sence?
-sen,ben, o
 

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
III/

-ben bir şey yapmadığımı düşünüyorum,
-öyle mi sandın?
-değil mi?
-insana, sen ben o olarak evrildiğimizde varlığımızın devamı için ilkin içgüdüsel olarak
güzel olana yönelmedik mi?
-çekici olan desek daha doğru olmaz mı?
-bir açıdan öyle ve fakat aynı şey değiller,
-yöneldik diyelim, benimle ilişkisi nedir?
-ayrıca çok sabırsız olduğunu da söyleyebilirim,
-bak bu doğru, sonra ne oldu?
-insan çoğaldıkça, yetinmeyi de bir kenara bıraktı
-ego dediğin olgu bütün canlılarda var zaten
-ilkel ego ile gelişmiş ego arasında fark olduğunu düşünüyorum
-gelişmiş ego ile kastın nedir?
-doymak bilmeme dürtüsü, bir tür sonsuz açlık hissi
-doymayan açlık hissi yalnızca insanda var, değil mi?
-kesinlikle, bu nedenle ilkel egoyu gelişkin egodan ayırmak gerektiğini söyledim
-ilk sözün ve ilk hecenin, utanmama ve aşkın çelişkisinin kaynağında gelişmiş egomuz mu
yatıyor ?
-sanıyorum, tatmin edilemeyen bu doymak bilmeyen, gelişkin ego maymunlar gibi daldan dala
sıçramayı öğretti, gerektirdi
-daldan dala sıçrarken iki ayak üzerinde kalmayı da öğrenmedik mi?
-öğrendik öğrenmesine de farklı olsalar da güzel ve çekici birlikte yitip gittiler
-insan da gözlerini açtı desene!
-açtı ve fakat çekicinin güzelle örtüşmediğini bir türlü öğrenemedi!
-öğrenememesinden dolayı ne kazandı, ne kaybetti?
-varlığını sürdürecek çokluğu uygarlaşarak sağladı, bir yandan eli dışında üretimde kullanacağı
yeni aletleri yarattı ve doyumsuz egosuna yenik düşerek ilkel barışı, ilkel sevgiyi, aşkı yitirdi
-küçük bir örnek verirsen daha iyi anlayacağım!
-kendine yetecek ekilebilir toprağı olduğu halde daha fazlasını istedi, çit ile çevirdi, yeterli
yiyeceği olduğu halde stok yapmaya başladı, barış içinde yaşamak varken savaşarak ganimet
elde etmek istedi
 

UpBot

Kahin
Yeni Üye
Katılım
14 Ocak 2021
Mesajlar
1,017
Tepkime puanı
5
Puanları
38
Böyle paylaşımlar ve konular görmek güzel. Çok teşekkürler
 

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
IV/

-ilk sözcük olan aşk gözlerini açtığında tüm bunları gördüğünde üzülmüş ve yılgınlığa kapılmıştı
-ilk söz olan utanmama da aynısını yaşamış olabilir mi?
-olabilir de olmayabilir de, bilemiyorum
-insan önce kendini yarattı, sonra göklerde ve yerlerde önünde diz çöktüğü tanrıları yarattı
-hem yaratıp hem de önünde diz çökmesi tuhaf değil mi?
-tuhaf ve fakat gerçek, ilkel komünal paylaşımdan sonra cinsiyet üzerinden – kadın cinsi üzerinden – yek diğerini sömürmeye başladı ve köleleştirerek, köleleşti; bu nedenle tarihin ilk kölesi bir sınıf olarak tanımlanmasa da kadınlardır
-bunu neden yaptılar?
-egemenlik kurarak daha fazlasına sahip olmak için
-tanrılara gereksinimi ile ilişkisi nedir?
-tanrısal bir güç arkalandığında sömürmek bir “hak” görünümü kazanır da ondan
-demek ki insan önce ritüel olarak ve daha sonra da gerçekten diz çöktü/çöktürüldü
-sözü ağzımdan aldın, çok yaşa
-güzel dedin de, bunları yapmayan toplumlar olmuş mudur ki? İlkel komünal toplum nedir?
-filozof Karl Marx “ilkel komünal” toplum olarak çok önceki zamanlarda yaşandığını
söylemektedir
-anlamam için kısaca özetleyebilir misin?
-sınırları olmayan, sınıfsız bir toplum; paylaşmak için üretim yapıyor, egemenlik yok, cinsiyet, dil,din,ırk ayrımcılığı yok, bireyler eşit ve özgür, bu arada Kıta Afrikasında ve amazon ormanlarında hala örneklerine rastlandığına dair bilgiler aktarılmaktadır
-Vayy! Bir ütopya desene!
-yaşanılmış bir gerçek olarak kabul ediyorum
-peki, anlamadım bunun neresi ilkel oluyor?
-”üretim aletleri”nin gelişmişlik düzeyi çok geri olduğu için böyle tanımlanmış
-biraz açımlar mısın?
-bu aşamadaki toplumlar avcılık ve toplayıcılık ile hayatta kalabiliyorlar; taş, sopa, mızrak gibi ilkel aletlerle avlanıyor, elleriyle topluyorlar, öküz daha kara sabana koşulmamış, taneli bitkiler üretilmemiş ve üretim o kadar kıt ve sınırlı ki ancak günlük ihtiyacı karşılayabiliyor
-şimdi daha iyi anladım
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç
Üst