Bireysel Silahlanma Üzerine

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Düzyazı kategorisinde Liberte von Skepticus tarafından oluşturulan Bireysel Silahlanma Üzerine başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 2,528 kez görüntülenmiş, 8 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Düzyazı
Konu Başlığı Bireysel Silahlanma Üzerine
Konbuyu başlatan Liberte von Skepticus
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan Objectivity

Liberte von Skepticus

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
7 Tem 2017
Mesajlar
7
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Sıradan bir bireyin, sivillerin silah sahibi olmasına müsade edip etmemek tartışılan konulardan bir tanesidir. Bana kalırsa her insanın kendini savunma hakkı bulunduğu için sivillerinde silah sahibi olması engellenmemelidir. Bu yazıda sivillerin silah sahibi olmasının engellenmemesi gerektiğini savunacak ve gerekçeler öne süreceğim.

Aslına bakılırsa silah sahibi olmak için gerekçeler öne sürülmesinin zorunlu olduğu konusunda şüpheliyim. Sonuçta silah sahibi olmamak değil silah sahibi olmak varsayılan konumdur. Daha açık konuşmak gerekirse, bütün canlılar kendilerini koruyacak uygun donanımlara sahiptir. Bizde bir canlı olarak kendi hayat, hürriyet ve mülkiyetimizi koruyacak uygun donanımlara sahip olmamız anormal karşılanmamalı, doğal olan budur zaten. Dolayısıyla bir insanın kendini koruyacak bir silaha sahip olması doğal olduğu için silah sahibi olmayı destekleyici gerekçeler bulup öne sürme gereğini şüpheli karşılıyorum. Bu tartışmada gerekçe bulup öne sürme yükümlülüğü olan asıl kişiler sivillerin silah sahibi olmaması gerektiğini savunan kişilerdir çünkü her insan hayat, hürriyet ve mülkiyet hakkına sahipse bu hakları koruyacak uygun araçlarada sahip olmalıdır.

Ama yinede insanları ikna etmek konusunda silah sahibi olmanın doğal olduğu gerçeği yetersiz kalabilir. Birisi çıkıp şöyle söyleyebilir: madem ki bir devlet var ve güvenlik hizmeti sunuyor, o halde silahlar sivillerde bulunmamalıdır çünkü sivillerin kendi kendilerini koruması gereksizdir. Bende çıkıp şöyle sorarım: bir kişi kendisini öldürme niyetine sahip bir başkasıyla baş başa kaldığında devlet onu koruyabilirmi? Ne yazık ki devlet insanları heran heryerde koruyamaz, o anda kişi potansiyel katille baş başadır ve kendisini kendisi dışında kimse koruyamaz. Bundan ötürü devletin korumasının yetişmediği bir durumda insanın kendi kendisini koruması gereklidir. Dolayısıyla insanın kendi kendisini korumasını gerektirecek uygun araçlara sahip olması gereklidir.

Bu anlattıklarıma yönelik başka itiraz öne sürülebilir. Örneğin "sivillerin silah sahibi olması suçu arttırır" denebilir. Bu iddiada söylerken kaçırılan nokta şudur: insanlara zarar vermeyi planlayan toplum zararlıları zaten şu yada bu yolla silahlanmışlardır. Silahlı olmayanlar kimlerdir biliyormusunuz? Toplum zararlılarının potansiyel hedefleri, kurbanları yani masum insanlar. Herhangi bir müstakbel tecavüzcünün silahlı bir kadına tecavüz etme ihtimalimi daha yüksektir yoksa silahsız bir kadınamı zarar verme ihtimali daha yüksektir? Bütün bir toplumun silahsız olmasını sağlamanın bir yolu olmadığına ve bireysel silahlanmanın yasak olduğu bir ülkede silahlar toplum zararlılarının elinde bulunabileceğine göre bireysel silahlanma yasağı masumların kendini koruma hakkını elinden almak demektir ki bu kabul edilemez bir şey. Bireysel silahlanma, toplum zararlılarının masumlara zarar vermesi ihtimalini zayıflatarak suç işlemenin caydırıcılığını arttırır.

Öteki taraftan sivillerin silah sahibi olması taraftarı kişilerden bazıları sivillerin silah sahibi olmasının kendi hak ve hürriyetlerini zorbalara karşı koruma konusunda etkili bir faktör olduğundan bahsederler. Öyle ki, bir sivilin başka bir sivile haksız yere zarar verme ihtimali bulunduğu gibi devletede fazla güvenilmemelidir zira devletinde sivillere haksız yere zarar verme ihtimali vardır. İşte bu ihtimale karşı sivillerin kendi hak ve hürriyetlerini korumak için hazırlıklı olmaları lazımdır. Kısmen bu düşünceye katılıyor olsamda kısmende günümüz için hatalı buluyorum. Eskiden silahlanmış siviller teknolojik fark pek fazla olmadığı için herhangi bir devletin ordusunun askerleriyle mücadele edebilirlerdi. Ancak günümüzde bu pek mümkün değil zira devletlerin orduları baştan aşşağı gerçekten çok etkili donanımlarla donandıkları gibi organizasyon konusunda da sivillerden üstün olduğu tartışılamaz bir gerçektir. Bundan ötürü günümüzde silahlanmış bir milis gücüyle herhangi bir devletin ordusu birbiriyle boy ölçüşemezmiş gibi gözüküyor.

Son sözlere gelirsek, sivillerin silah sahibi olmasını savunmak daha akla yatkın gibi gözükmektedir. Her ne kadar sivillerin silah sahibi olması bu silahların hatalı kullanılıp masumlara zarar verebileceği ihtimalini doğursada yinede bu ihtimal bütün bir toplumun kendini savunma hakkından mahrum bırakılması için yeterli bir gerekçe değildir.

 
Son düzenleme:

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
Herkes kendi adaletini kendi sağlayacak yani öyle mi? Hukuk devleti olmanın önemi nerede kaldı o zaman? Canı sıkılan karşısındakini çekip vuracak. Kendini koruma amaçlı silah alınmıyor maalesef kafası bozulan silaha sarılıyor. Hırsız girdi eve diyelim, silahı kapıp hırsızı vurduğunda ne olacak? Malum yatak odasına girmedikçe hırsıza zarar verirsen, suçlu sayılıyorsun. Bir hırsız balkondan düşüp, bacağını kırdığı için ev sahibine dava açmıştı; "beni aşağıya itti" diye.
Kısacası silah ile yaralama ya da öldürme sonucu hapis yatma olasılığın, kendini korumak için silah kullanmak zorunda kalacağın bir olay yaşama olasılığından çok daha yüksektir. Bu sebeple bireysel silahlanmanın sonuna kadar karşısında durmak gerekiyor. Hukuk ve adalete duyulan güven asla sarsılmamalıdır.

Örnek
"Karar duruşmasında son savunmasını yapan Öncü, Konuksever Mahallesinde bir apartmanın ikinci katında bulunan evinin kapı ve pencerelerinin yaz mevsimi olması nedeniyle açık olduğunu, kendisinin balkonda, eşi ve çocuklarının ise içeride uyuduğunu anlattı.

Bir ses üzerine uyandığını ve balkonda tanımadığı bir erkek gördüğünü belirten Öncü, "Kim o' diye bağırdım cevap vermedi. Maktul cevap vermeyince 'hırsız var' diye bağırmaya başladım ama evdeki kimse sesime kalkmadı, ben de hırsızın aileme zarar verdiğini düşündüm ve silahımla ateş ettim" ifadelerini kullandı.

Sesler üzerine evdekilerin uyandığını, polisi aradıklarını kaydeden Öncü, yaşanan olaydan pişman olduğunu ve büyük üzüntü yaşadığını dile getirdi."

 
Son düzenleme:

Liberte von Skepticus

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
7 Tem 2017
Mesajlar
7
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Herkes kendi adaletini sağlasın demiyorum. Devlet tanrı veya superman olmadığına göre heryerde bireyi koruyamaz ve bireyi koruyamadığı anlar için bireyin kendi kendini korumasını meşru görmelidir.

Devlet sivillerin silah sahibi olmasını istediği kadar yasaklayabilir, siviller yinede silah sahibi olmaya devam edecekler. Peki hangi siviller silah sahibi olacaklar? Toplum zararlıları. Sivillerin silah sahibi olmasının yasak olduğu bir ülkede masumlar dışında herkes silahlıdır ve suçlular kendilerinden zayıf, kendilerine karşı koyma konusunda başarısız kalacak kurbanları seçmeye eğilimli olduğuna göre ve devlet bireyi heryerde koruyamadığı, suçun işlenmesini önleyemediği ve genellikle suça olay olup bitince dahil olduğu göz önüne alınırsa sivillerin silah sahibi olmasını yasaklamanın tam olarak kime faydası dokunacaktır? Kurbana değil, onu biliyoruz.

Madem ki kişi silah sahibi o halde bunun sorumluluğunu da üstlenecek. Araba kazası olabiliyor diye insanların araba sahibi olmasını engellemelimiyiz? Veya insanlar delici-kesici aletler ile başkalarına zarar verebiliyor diye ekmeğe yağ sürecek bıçağıda yasaklamalımıyız? İnsanları çocuk devleti dadı yerine koymanın manası yok.
 

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
Herkes kendi adaletini sağlasın demiyorum. Devlet tanrı veya superman olmadığına göre heryerde bireyi koruyamaz ve bireyi koruyamadığı anlar için bireyin kendi kendini korumasını meşru görmelidir.

Devlet sivillerin silah sahibi olmasını istediği kadar yasaklayabilir, siviller yinede silah sahibi olmaya devam edecekler. Peki hangi siviller silah sahibi olacaklar? Toplum zararlıları. Sivillerin silah sahibi olmasının yasak olduğu bir ülkede masumlar dışında herkes silahlıdır ve suçlular kendilerinden zayıf, kendilerine karşı koyma konusunda başarısız kalacak kurbanları seçmeye eğilimli olduğuna göre ve devlet bireyi heryerde koruyamadığı, suçun işlenmesini önleyemediği ve genellikle suça olay olup bitince dahil olduğu göz önüne alınırsa sivillerin silah sahibi olmasını yasaklamanın tam olarak kime faydası dokunacaktır? Kurbana değil, onu biliyoruz.

Madem ki kişi silah sahibi o halde bunun sorumluluğunu da üstlenecek. Araba kazası olabiliyor diye insanların araba sahibi olmasını engellemelimiyiz? Veya insanlar delici-kesici aletler ile başkalarına zarar verebiliyor diye ekmeğe yağ sürecek bıçağıda yasaklamalımıyız? İnsanları çocuk devleti dadı yerine koymanın manası yok.

İç savaş çıkmasının bugün önündeki en büyük engel bireysel silahlanmanın önüne çekilen settir yoksa büyük bir kargaşa halinde ülkenin bir anda karışması kaçınılmaz olurdu. Ruhsatsız silah kullanan insan sayısının her geçen gün artması da silah edinmeye çalışan kişilerin, sizin ifade ettiğiniz gibi -kendini korumak amaçlı silah temini-gibi bir niyet taşımadıklarını gösteriyor.
İnsan öfke kontrolü sağlamayı her durumda başaramaz ve şayet yanında bir silah varsa o an onu kullanması kaçınılmaz olacaktır. Bir kavga anında sandalyeyi birine fırlatmak da o kişiye zarar verebilir fakat silah varsa kavganın ölümle sonuçlanması kaçınılmazdır. Örneğin; eşiyle kavga eden o silahı eşine doğrultacak ya da doktora kızan kendini kaybedip doktoru kurşun yağmuruna tutacaktır. Koruma amacının dışında silahın hangi amaçlarla kullanıldığı ortadadır fakat sorsan hepsinin silah alma amacı kendini müdafaa etmek içindir, hiç kimse adam öldürmek için silah almamıştır.
Sonuçta belki hayatta kalırsınız fakat son kalan ömrünüzü de yok ettiğiniz hayatların vicdan azabı ile demir parmaklıklar arasında yaşayarak geçirirsiniz, tabii buna yaşamak denirse...Ülkede barış ve huzur ortamı herkesin silahlanması ile sağlanamadığı gibi daha çok bozulacaktır, sizin toplum zararlıları diye ifade ettiğiniz suç işleme potansiyeli olan kişileri de bu şekilde caydırmak mümkün değildir.
 
Son düzenleme:

sherlockholmes

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
30 Kas 2016
Mesajlar
84
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Bir silah var ise mutlaka biri ölecek demektir...Bence ekmek bıçakları bile yasaklanmalı...Suç potansiyelini arttıracak eylemlerden kaçınalım bu yüzden bireysel silahlanma çok saçma..
 

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
Meksika kartellerini ve korkunç infaz yöntemlerini bilmeyen yoktur herhalde. İlk zamanlar, Meksika'da da uyuşturucu mafyasına karşı sivil halkı korumak için bireysel silahlanma başlamıştı fakat sonrasında ipin ucu kaçtı ve kartellere karşı mücadele etmek amaçlı silaha sarılanlar, kendi kartellerini kurmaya başladılar. Sonuç olarak da daha güçlü ve acımasız olanın, diğerlerini yok ettiği kan gölüne döndü ülke...

Cartel Land - 2015 yılı yapımı belgesel tarzda bir film var, bireysel silahlanmayı savunanlar bu filmi çok dikkatli izlesin. Ne yazık ki ülkemizde de ciddi bir silahlanma var ve bu durumun acilen önüne geçmek gerekiyor. Geçenlerde lise öğrencisi kızı vuran şahıs, silahı internetten sipariş etmişti hatırlarsanız, bu olacak iş değil.


 

elbiss

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
24 Şub 2017
Mesajlar
464
Tepkime puanı
7
Puanları
18
Bireylerin silanlanması ve kendi güvenliklerini sağlaması ilk bakışta bakılınca güzel ve göze hoş gelmektedir lakin bireysel silahlanma her insanın olumlu olmasına baglı bir güvenlik kitidir...

Lakin çogu zaman bunalım yaşayan insanların bir anda çılgına ve deliye dönüp etrafında terör estirmesi silahla kaçınılmaz oluyor...

ABD de bunalıma giren liseli gencin okulda bireysel silahlanmadan dolayı terör estirmesi yada ABD de bir gece konserinde bir kişinin bir çok silahla çıkıp terör estirmesi vb gibi olay ve vakalar...

İnsanların güvenlik amaçlı silah alması normaldir lakin insan sinirlerine hakim olamaz insan duygularına ve bunalımlarına hakim olamazsa birer terör unsuru olarak karşımıza çıkar...

Bireysel silahlanmaya duygusal degilde mantıklı ve negatif bir düşünce ile bakabilirsek aslında gelebilecek tehlikleride daha yakından görmüş ve hissetmiş olabiliriz kanaatindeyim...

En yakın ABD örnekleri varken bu kadar zengin ve kültürlü bir ülke yaşanmışlıklar varken görmezden gelemeyiz ve tehlikeli bireysel silahlanmanın yanlış unsurlarınıda ifade edebiliriz...

Çünkü insan yaşamı bir mermi arasında kalmaması gerektigine inanmaktayım Adaleti insanlar kendileri saglamaya çalıştıgında devlet otorıtesi ve gücü zayıflar devamında kontrol edilmek zor olur...

Kişilerin bireysel silahlanması oldukça yanlıştır kanaatlerimi iletmek isterim.

Öylesi.
 

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
Bireylerin silanlanması ve kendi güvenliklerini sağlaması ilk bakışta bakılınca güzel ve göze hoş gelmektedir lakin bireysel silahlanma her insanın olumlu olmasına baglı bir güvenlik kitidir...

Lakin çogu zaman bunalım yaşayan insanların bir anda çılgına ve deliye dönüp etrafında terör estirmesi silahla kaçınılmaz oluyor...

ABD de bunalıma giren liseli gencin okulda bireysel silahlanmadan dolayı terör estirmesi yada ABD de bir gece konserinde bir kişinin bir çok silahla çıkıp terör estirmesi vb gibi olay ve vakalar...

İnsanların güvenlik amaçlı silah alması normaldir lakin insan sinirlerine hakim olamaz insan duygularına ve bunalımlarına hakim olamazsa birer terör unsuru olarak karşımıza çıkar...

Bireysel silahlanmaya duygusal degilde mantıklı ve negatif bir düşünce ile bakabilirsek aslında gelebilecek tehlikleride daha yakından görmüş ve hissetmiş olabiliriz kanaatindeyim...

En yakın ABD örnekleri varken bu kadar zengin ve kültürlü bir ülke yaşanmışlıklar varken görmezden gelemeyiz ve tehlikeli bireysel silahlanmanın yanlış unsurlarınıda ifade edebiliriz...

Çünkü insan yaşamı bir mermi arasında kalmaması gerektigine inanmaktayım Adaleti insanlar kendileri saglamaya çalıştıgında devlet otorıtesi ve gücü zayıflar devamında kontrol edilmek zor olur...

Kişilerin bireysel silahlanması oldukça yanlıştır kanaatlerimi iletmek isterim.

Öylesi.

Katılıyorum sözlerinize zaten ülkemizde ruhsatsız silah kullanımı arttığı için cinayet ya da yaralama sayısı da aynı oranda arttı. Hukuk sistemine güven duyulmazsa herkes kendi adaletini sağlamaya kalkarsa işte Meksika örneğinde olduğu gibi sonu çeteler, mafyalar v.s. olacaktır.
 

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
Bireysel Silahlanma Kadın Cinayetlerini Artırdı

Erzurum Atatürk Üniversitesi Sosyoloji Bölümü doktora öğrencisi Sait Yıldırım, 'kadın cinayetleri' üzerine yaptığı araştırmasında, bireysel silahlanmanın kadın cinayetlerini artırdığının ortaya çıktığını söyledi.

Doktora öğrencisi Sait Yıldırım, 3 ay boyunca 'son on yılda işlenen kadın cinayetleri' üzerine bir çalışma yaptı. Türkiye'de son on yılda 2 bin 380 kadının cinayete kurban gittiğine belirten Sait Yıldırım, birçok kadın cinayetinin, şiddet eylemlerinin yaygınlaşması ile sıradan bir olaya dönüştüğünü söyledi. Silah kullanımının artması nedeniyle kadın cinayetlerinin de yaygınlaştığına işaret eden Yıldırım, "Çalışma kapsamında son on yılda gazete, internet ve diğer ağ programları aracılığı ile elde edilen bin 260 cinayet vakasını ele aldım. Çalışmamda failin özellikleri, öldürme biçimi, nedeni, maktule yakınlığı ve öldürme aleti üzerinden birçok ayrı başlık dikkate aldım. İşlenen cinayetlerin sebepleri; çiftler arasında kişisel anlaşmazlıklar, kadının erkekten boşanma, terk etme ve reddetme talepleri, kadının aldatması, namus ve töre cinayetleri, ekonomik sorunlar ve erkeğin psikolojik sorunları. Ayrıca evlenmelerde kadın ve koca arasındaki yaş farkının artması şiddet ve cinayet eylemlerinin yaygınlaşmasına olanak sağlıyor" dedi.

'Silah aksesuar olarak kullanılıyor'

Son yıllarda aldatma sonucu işlenen cinayetlerde de artış olduğunu kaydeden Sait Yıldırım, kadınların en çok eşleri ve sevgilileri tarafından öldürüldüğünü söyledi. Yıldırım, şöyle devam etti:

"Bireysel silahlanma konusunda son yıllarda görülen artış cinayet eylemlerini sıradanlaştırdı. Ayrıca silah kullanımın yaygınlığı ile cinayet işleyen bireylerde intihar vakası yaygınlık kazanmakta. Bir an için öfkesini kontrol edemeyen erkek, cinayet işlemekte ve pişmanlıktan ötürü intihar ediyor. Bireysel silahlanmanın engellenmesi konusunda toplumsal ve yasal denetlemelerin sıklaştırılması gerekiyor. Silah sahibi olan her insan potansiyel olarak cinayet işlemeye meyilli bir yapıda oluyor. Bu sebeple cinayetleri engellemek için silah bulundurma ve taşımaya dair tedbirlerin sıkılaştırılması gerekiyor. Özellikle pompalı silah elde edimi ve kullanımı son yıllarda önemli ölçüde arttı. Kır ve kent bölgelerinde pompalı silah kullanımının yaygın olması kadın cinayetlerini artırmakta. Sadece resmi olarak değil yasa dışı silah edinimi oldukça yaygın. 178 ülkede silah edinme konusunda Türkiye 14'üncü sırada. Her dört evin birinde silah var. Türkiye'deki silahların yüzde 85'i ruhsatsız. Silah bir aksesuar olarak kullanılıyor. Ayrıca televizyon dizilerinin de silah kullanımını özendirdiği görülmekte. Aile içi sorunlar resmi kurumlar tarafından çözümlenirken bütün şiddet eylemlerine ortak bir yasal tedbir uygulanması çözüm odaklı olmamaktadır. Bunun yerine her olay bireysel olarak incelenmeli ve olayın işleniş biçimi ve aile yapısına göre çözüm önerileri sunulmalıdır. Cinayet eylemleri gerçekleşmeden tedbir alınmalıdır. Aksi takdirde mevcut olaylardan kadın cinayetlerinin katlanarak artacağı anlaşılmaktadır."

 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç
Üst