Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Felsefe Kulübü kategorisinde evrensel-insan tarafından oluşturulan Bireyin Kendi Zihinsel Devrimi başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 1,384 kez görüntülenmiş, 0 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Felsefe Kulübü
Konu Başlığı Bireyin Kendi Zihinsel Devrimi
Konbuyu başlatan evrensel-insan
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan evrensel-insan

evrensel-insan

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
3,434
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
68
Bir bebek, dogumdan olumune kadar; kendisine verilen degerlerle; buyur, yasar ve iliski kurar. Bebek, yasi ilerledikce; ya bu verilen degerleri sahiplenir ; ya da verilen degerlere karsi cikar. Bu mucadele, bebegin kisiligini olusturur. Bu surec, dogal gelisen bir surectir. Bu, surecte; dogan bebegin, bir rolu yoktur.

Devrimci surec ise iki asamalidir. Bunun birinci asamasi; dogan bebegin yasam ve iliskilerinde, birey olmaya yonelmesi asamasidir.

Bu asama; dogan bebegin, dogumundan itibaren, kendisine verilen degerlere, sahip olmak-savunmak- veya karsi cikmak yerine; bu verilen degerleri, kendi oz iradesiyle nedenleyip-sorguluyarak; ya kendi oz degerleri yapip, savunacak, ya bu degerleri "degersiz" bulup; karsi cikacak YA DA BU DEGERLERDEN KENDINI ARINDIRACAKTIR-YANI, IHTIYAC DUYMAYACAK.

Iste, yasaminin herhangibir doneminde, kisinin, bu kendi oz degerlerini kendi ile mucadele ederek kendi iradesiyle olusturma dusunce ve davranisinin baslamasi; devrimci surecin ilk asamasidir.

Turkiye toplumu, icin gecerli ve gerekli olan bu surec., hem her kisinin, hem toplumun, hem ulkenin butunlugu ve birligi icin; hemde hak ve ozgurluklerin, hukuk temelinde saglanmasini saglayacak; bir sosyal duzen icin, sarttir. Cunku, bireyi olmayan ve bireyi yetismeyen toplum, hic bir temelde; saglikli bir yasam suremez ve de sosyal guvenceye sahip olamaz.

Bu, devrimin ikinci asamasi ise; birinci asamanin tamamlanmasi, yani dogumdan beri verilen degerlerden; arinilmasinin; soyutlanilmasinin bilincinin ve becerisinin basarilmasiyla baslar. Cunku, artik birey; bireysel bilinc olarak; dogumdan beri kendisine verilen degerlerin ozunun; bencil, cikarci ve ayrimci temele dayandiginin farkina varmistir. Bundan, sonrasi; artik; bireyin, bireysel temeldeki tamamen kendi degerlerinden olusan yasami ve iliski duzeyidir.

Iste, bu devreden sonra birey;-yasi kac olursa olsun ve nerede yasiyor olursa olsun-bireysel olarak;kendisini, yasam ve iliski temelinde, hem, evren ile-ufkun en genis anlamiyla- hem de,insanla-cinsinin bolunmez butunlugu anlaminda- evrensel, saygi ve ozgurluk ve insansal hak ve vicdan temelinde; olunceye kadar, egitmeli, yetistirmeli gelistirmeli, ilerletmelidir. Bunun, icinde; kendi ile olan mucadelesini bir an birakmamasi gerekir.

Iste, dogan bir bebegin; kendi yasam ve iliskisi icin; kendisine, kendisinin verdigi degerlerle, kendini birey yapma ve bireysel temelde; dusunce ve davranisinda; evrensel ve insansal yasam ve iliski icin; kendi oz iradesiyle, kendi ile mucadele etmeye, BIREYIN BIREYSEL DEVRIMI DENIR.

Birey olmak ne demektir?

Bir kisinin, dogumdan itibaren kendisine verilen degerlerle; baskalari tarafindan olusturulmus, kisilik yapi ve karakterini; kendi oz iradesi ve kendi bilinciyle, verilen degerleri; nedenleyip-sorgulayarak, kendi istemi ve bilinci temelinde; kendine mal eden ve savunu-itiraz mekanizmasini, kendi oz iradesi ve kendi olusturdugu dusunce ve davranisla yansitan, kisi; birey olma bilincini almis kisidir.

Bireysel hak ve ozgurlukler ne demektir?

Bir, birey; bireysel yasam ve iliskilerinde; kendine ait dusunce ve davranisi, hic bir baski altinda kalmadan; ortaya koyabilmesi; bireyin, insanoglunun en kucuk uyesi olma vasfiyla bir hakkidir.

Bu, hakkini birey kullanirken, kendisi; insanoglunun bir parcasi oldugunun bilincinde olmali ve bu hakkini, baska bir kisinin hakkina tecavuz gosterecek bir duzeyde kullanmamalidir. Bireyin, ozgurlugu; baska bir kisinin hakkina mudahele etmeme ile sinirlidir.

Bireylerin, bir arada toplumsal yasam ve iliskisi.

Bireyler, bireysel olarak; kendileri gibi birey olanlarin bireyselligiyle; bir toplum icinde beraber yasarlar. Buradaki; en onemli konu; hicbir bireyin; ne kendi hakkina baskasinin mudahele etmesine izin vermesi; ne de, baska bir bireyin ozgurlugune mudahele etmesidir.

Bireyler, bu tur bir yasam ve iliskiyi bereber surdurebilmeleri icin; herseyden once yasam ve ilski olarak, herbir bireyin, insanoglunun bir parcasi temelinde yasam ve iliski surmeleri gerektiginin bilincine sahip olmalidir. Her birey; kendi bireysel dusunce ve davranisindaki farkliligi; ne baska bir bireye empoze etmeli, ne de baska bir bireyin dusunce ve davranisini karsisina almalidir. Bireyler, bir arada ancak; antiayrimcilik temelinde yasarlar. Cunku, hic bir birey dusunce ve davranis olarak; biribirinin aynisi olmak zorunda degildir. Bireylerin, birbirinden farkli dusunceleri; insanoglunun bir zenginligidir. Insanoglunun yasam ve iliskileri genel olsa bile; bireyin ki ozeldir.

BIREY OLMAK DEMEK, OZEL OLMAK DEMEKTIR.

Bu, temeldeki;ozellik zenginliginin; insanoglunun genelindeki yasam ve iliskisi de, ancak; saygi ve vicdan temelinde olur.

Gunumuz dunyasinda; dusunce ve davranista; insan olma ve insanlik sunma yeteri kadar bilince tasinmadigindan; bu tip bir antiayrimciligin korunmasi ve kollanmasi; ancak hukuk ve sivil kuruluslarin; bireysel hak ve ozgurluklerini, birey adina koruyacak bir yapilanmasiyla olur.

Tabi ki; bireyler, bireysel olarak; insan olma ve insanlik sunma bilincine evrensel antiayrimcilik temelinde ulastiklari zaman ve kendi aralarinda; bireysel hak ve ozgurlukleri koruyup kollayabilecek yasam ve iliskiye ulastiklari zaman; hukuksal bir yapilanmaya ihtiyac duymuyacaklardir.

Cunku, bu koruma ve kollama; otomatikman bireye, bireysel temelde; bir yukumluluk bilinci verecektir. Buradaki, yukumluluk de; bireyin yuklendigi; bireysel-evrensel-insansal yukumluluktur.

Buradaki tek yapilanma; bireysel yasam ve iliskiyi antiayrimci temelde ve bireyler eliyle saglayan evrensel-insansal yasam ve iliskinin, beraberlik, butunluk ve birlik temelindeki yapilanmasidir. Bu yapilanmada; hic bir sekilde ayrimciliga, bencillige, cikara ve erksel dusunce ve davranisa yer yoktur.

Zaten, bu duzeye gelmis birey bilincinde; bu tip dusunce ve davranisa da ihtiyac yoktur. Bireyin, dusunce ve davranis siniri; insansal ve evrenseldir. Bu, da zaten her bireyin; dusunce ve davranis kokeni olmalidir. Buradaki sinir da; ne bir insanustuluk, ne de bir evrenustuluk veya doga ustuluk, dunyaotelik aramaya ihtiyac kalmayacaktir.

Cunku, bir bireyin; insan ozunden geldigi yaraticilik ve hayalgucu yetisi; ona, baska bir kaynak aratmaz. Butun yapilmasi gereken; kendi turu temelinde, sorunsuz yasami ve iliskisini; kendi disina da; insansal saygi ve vicdan temelinde tasimasi; kendini yasatan, dogayi, dunyayi ve evreni; cok iyi nedenleyip-sorgulayip, uzerinde yasam suren herturlu farkli varliklarla birlikte paylasmasidir.

Kendini, yasatan bu kendi disindaki varliga, gosterecegi saygi ve vicdan; o varligin yasamini surdurmesinin kendi yasamini surdurmesiyle paralel oldugunun bilinci demektir. Kendini, yasatani-dogayi, dunyayi, evreni-; yasatmali ve onu korumali ve kollamalidir. Kendi ne kadar gelisirse, yasamini surdurdugu ortam da o kadar gelisir.

Bir, birey; ne kendi turunden-parca olarak- ne de kendi disindaki turler toplumundan-butun olarak-ayri ele alinamaz. Onemli olan, bu ayrilmayan farklarin ahengini ve uyumunu saglamak ve surdurmektir.

Bireysellestirilmek ve bireysellesmek farki

Eger, duzen; bir kisiye ayrimci politika uyguluyor ve onu toplumdan kopariyorsa, bu bireysellestirmedir. Soros ideolojisinin, mikro ayrimcilik temelli calismasinin; temelini, bireysellestirme almaktadir. Daha sonra, bireysellestirme temelli bir ayrimcilik politikasi hem dini hem de milli-kokensel temelde yurutulmektedir.

Eger, bir kisi; kendi kendini, kendi oz iradesiyle, birey yapamiyorsa; ve disaridan verilen bilgilerle bireysellestiriliyorsa; bu cok tehlikelidir. Cunku, kendi bilinciyle, bireylesmeyen kisi; ancak; bireyci "kandirilma veya satin alinma ile" bireysellestirilebilir. Tehlikelidir, cunku; onu bireysellestirenler; ona bir otoriter yetki ve guc vaadedebilirler, ya da kisi; bu yetkiyi kendisinde gorebilir. Bu, tip bir yetki de; kisinin cevrasinde, bir baski olusturur. Temeli de; korku felsefesine dayanir. Bireysellestirilen kisiler, eger bir orgut tarafindan bireysellesmisse; bu da, yeni bir suru psikolojisinin temelidir. Bireysellesen kisinin en buyuk korkusu "desteksizlik ve yalnizliktir"

Oyuzden, bu duruma gelmis kisilerin; cikarci orgutlerin "eline duserek" onlarin "bir kullanim araci" haline gelmesi ve onlara hizmet etmesi dogaldir. Dolayisiyle, bu tip bir planli "suruden ayiris" onu, baska bir "suru" ye yoneltmek demektir. Iste, Turkiye'deki; F. Gulen orgutlenmesi buna en guzel ornektir. Once, "basi bos birakip", sonra, o "basi bos" kalanlari, baska bir "suru catisi" altinda toplamak.
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst