- Konbuyu başlatan
- #1
- Katılım
- 25 Ocak 2017
- Mesajlar
- 848
- Tepkime puanı
- 8
- Puanları
- 18
Merhaba,
Toplumsal ve evrensel ahlak yasaları nasıl oluşmuştur?
Toplumun gelenekleri ve sözlü sözleşmeler vs. vs.
Evrensel ahlak yasasına neden uyulmalı ve uymayan bir insan kendi ahlak yasasını oluşturup hayatta kalabilir mi?
Size bir senaryo oluşturmak istiyorum.Film kurtları hemen anlayacaklardır.
Mehmet ve arkadaşları iş çıkışı barda eğleniyorlar.Barda kendilerinden başka kimse yok.İçkiler içiliyor ve kahkahalar havada uçuşuyor.
O sırada bara bir grup kız geldi.Bu kızlardan biri afet derecede çok güzel diğerleri ise vasat derecedeydi.
Mehmet çevresi tarafından güvenilir ve zeki kabul edilen birisiydi.Arkadaşları onu dinlerdi.Mehmet arkadaşlarına:
"Eğer hepiniz en güzel kıza asılırsanız birbirinizin ayağını kaydıracak ve hiçbiriniz kızı elde edemeyeceksiniz.Daha sonra son çare olarak diğerlerine asılacaksınız.Bu sefer de onlar ikincil planda olmak istemeyecek ve sizi reddecekler.Eğer bu akşam biraz dans etmek istiyorsanız diğerlerine asılın." der ve arkadaşları dediğini yapar.Herkes eşini bulmuştur.
Şimdi size bir soru sormak istiyorum.Burada Mehmet arkadaşlarını düşündü ve iyilik yaptı.İşe yaradı da.Baksanıza herkes ne kadar mutlu.
Peki ya Mehmet bunu en güzel kızın kendisine kalması için yaptıysa?
Toplumsal ahlak yasalarının ve normlarının toplum bunlara harfiyen uysa bile (Mehmet uydu.) toplumu ayakta tutacak kadar önemli olduğunu düşünmüyorum.Bir yerden sonra insanın doğası gereği faydacılık ya da bencillik bu yasaların etkisini baltalıyor ya da içini boşaltıyor.
Bireycilik ve toplumsallık korunulması gereken iki zıt kutuplardır.Birine fazladan verilen önem diğerinin işinizi bozmasına sebebiyet verebilir.Maksimize edilen fayda birey ve toplumla beraber yürütülmelidir.
Toplumsal ve evrensel ahlak yasaları nasıl oluşmuştur?
Toplumun gelenekleri ve sözlü sözleşmeler vs. vs.
Evrensel ahlak yasasına neden uyulmalı ve uymayan bir insan kendi ahlak yasasını oluşturup hayatta kalabilir mi?
Size bir senaryo oluşturmak istiyorum.Film kurtları hemen anlayacaklardır.
Mehmet ve arkadaşları iş çıkışı barda eğleniyorlar.Barda kendilerinden başka kimse yok.İçkiler içiliyor ve kahkahalar havada uçuşuyor.
O sırada bara bir grup kız geldi.Bu kızlardan biri afet derecede çok güzel diğerleri ise vasat derecedeydi.
Mehmet çevresi tarafından güvenilir ve zeki kabul edilen birisiydi.Arkadaşları onu dinlerdi.Mehmet arkadaşlarına:
"Eğer hepiniz en güzel kıza asılırsanız birbirinizin ayağını kaydıracak ve hiçbiriniz kızı elde edemeyeceksiniz.Daha sonra son çare olarak diğerlerine asılacaksınız.Bu sefer de onlar ikincil planda olmak istemeyecek ve sizi reddecekler.Eğer bu akşam biraz dans etmek istiyorsanız diğerlerine asılın." der ve arkadaşları dediğini yapar.Herkes eşini bulmuştur.
Şimdi size bir soru sormak istiyorum.Burada Mehmet arkadaşlarını düşündü ve iyilik yaptı.İşe yaradı da.Baksanıza herkes ne kadar mutlu.
Peki ya Mehmet bunu en güzel kızın kendisine kalması için yaptıysa?
Toplumsal ahlak yasalarının ve normlarının toplum bunlara harfiyen uysa bile (Mehmet uydu.) toplumu ayakta tutacak kadar önemli olduğunu düşünmüyorum.Bir yerden sonra insanın doğası gereği faydacılık ya da bencillik bu yasaların etkisini baltalıyor ya da içini boşaltıyor.
Bireycilik ve toplumsallık korunulması gereken iki zıt kutuplardır.Birine fazladan verilen önem diğerinin işinizi bozmasına sebebiyet verebilir.Maksimize edilen fayda birey ve toplumla beraber yürütülmelidir.