Forumumuza Hoş Geldiniz

Hoşgeldiniz. Ücretsiz içerikler ve özel hizmetler sizi bekliyor. Hemen üye olun!

Bir Filozofun Pesinden

Nietzsche

Yeni Üye
8 Eyl 2009
54
0
6
45
Her yazar yaslanip olgunlasmayla birlikte bir tur filozofa donus hayal eder. Bircogu o kritik anin geldigi zehabina kapilarak filozof gibi davrandikca gulunc olurlar.
Bazilari ise farkinda olmadan filozof olup, farkina varinca da bunun tadini cikarirlar.... Herkul Milas bu ikinci gruptan. Kendisini nesnelestirirken bizleri de meselenin dogal parcasi kilan mutevazi kaleminin altinda, her an yuzeye cikip bizi hafifce tirmiklayan bir derinlik var. Basit gozuken konularin karmasikligini idrak ederken, bircok karmasik meselenin de insani acidan ne denli basit bir ilkesellige dayandigini Milas’ın yazilarinda goruyoruz.
Ifade ozgurlugunu isledigi bir makalede Milas, yasaklarin bizzat yasaklayanin zararina oldugunu carpici bir bicimde ortaya koymakta: “Sonuc olarak siz okuyucular benim bu konuda ne dusundugumu hicbir zaman ogrenemeyeceksiniz. Kapali toplumlarda *** rastlanan bir durumdur bu. Hatta kapali toplumun tanimini belki de budur: Herkesin ‘kabul edilebilir’, herkesin ‘hazmedilebilecek’ laflarin disinda bir sey yazmadigi, konusamadıgi ve duymadigi bir toplum. Boyle bir cevrede ‘fazla’ farkli olanı ogrenemezsiniz. Ben kendimi yasalara ve yasaklara bakarak hizaya getirdikce siz de genel ifade ozgurlugu kisitlamalari cercevesinde farklı dusuncelerden uzak kalacaksiniz...” Aciktir ki bu paragraf farkliligi olumlu bir deger olarak gorenler icin anlamli... Diger bir deyisle Milas soylemese de belirli bir zihniyetin icinden sesleniyor. Farkliligi zararlı goren otoriter bakisa sahip biri icin yazarin bu gorusleri bile yeterince farkli ve zararli olabilir. Ote yandan farkliligi olumlu bulanlar da monolitik bir yapıda degil: Bu baglamda Avrupa ve ABD yasal sistemini mukayese eden Milas, fikir ozgurlugunun kolaylikla ‘hakaret’ olarak yorumlanmasina karsi, “gocunanlara ‘gocunmamaya calisin’ tavsiyesinde bulunan” bir yargi anlayisini benimser gozukuyor.
Isin adalet dagitma kismi bir yana gercekten de ‘gocunmamaya calisma’ hem kisi hem toplum duzleminde en temel olgunlasma sureclerinden biri. Kendi kimliginin kudsiyetine bel baglayan gocunma halinden, o kimlige mesafe almanın otesinde, tum kimliklerin uzerinde insani ve felsefi bir bakisi yansitan gocunmama haline gecis; baskalariyla birlikte yasayabilmenin de sirlarindan biri. Ancak bu olgunlugun birlikte yasama acisindan yeterli kosul oldugunu one surmek guc. Cunku bir de ‘gocundurmamaya calisma’ diye baska bir olgunluk hali var. Alinganlik yapmayan insanların kendilerini zihnen ozgurlestirdikleri ne denli dogru olsa da; buna yaslanarak bazilarinin bilerek alinganlik yaratacak eylemlere girismelerini nasil degerlendirecegiz? Bunu ifade ozgurlugunun geregi olarak kenara koyup dokunulmaz kilmanin anlami birlikte yasamanin olanaksizligi olmayacak mi?
Belki bu noktada eski bir konuya liberaller ile demokratlar arasindaki farkliliga gelebiliriz. Liberaller icin cogunlugun belirledigi ve herkese uygulanan kurallarin varligi mesru bir toplum yaratmak icin yeterli. ‘Kendin icin istemedigini baskasina da yapmadigin’ an mesele cozuluyor. Liberaller icin toplum esas olarak hukuki bir varlik... Oysa demokratlar acisindan kritik olan kurallarin ‘nasil’ olustugu ve bu mekanizmanın ‘oteki’ni ne denli kusattigi. Mesruiyet otekini duymakla ilgili. Dolayisiyla baskasina ne yapip yapmayacagin, onunla konusmadan bilinebilir degil... Demokratlar icin toplum esas olarak ahlaki bir iliski agi...
Filozof durtukleyince insan ister istemez dusunuyor.. :)
 

HoŞÇa

Yeni Üye
14 Haz 2009
227
0
0
45
Ynt: Bir Filozofun Pesinden

Gerçekten de filozof dürtükleyince insan düşünüyor :) gocunmama haline geçişin etkisi elbette büyük olacaktır.. gocundurmama da öyle.. fakat bunlar deniz de su damlası.. daha genel daha geniş çaplı bir anlayış gereklidir diye düşünüyorum..

İfade özgürlüğü meselesinde söylediklerine katılmamak zor :)

teşekkür ederim Nietzsche..
 

eternitysearch

Yeni Üye
10 Eyl 2009
7
0
0
2024
Ynt: Bir Filozofun Pesinden

büyük adımların atıldığı her saniye, büyük filozofların bir söylediklerinin daha gerçekleşmesinin zaferidir aslında...
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Üst