Bipolar Bozukluk

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Psikoloji kategorisinde meyelan tarafından oluşturulan Bipolar Bozukluk başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 2,848 kez görüntülenmiş, 10 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Psikoloji
Konu Başlığı Bipolar Bozukluk
Konbuyu başlatan meyelan
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan "ictenlik"

meyelan

Filozof
Yeni Üye
Katılım
25 Ağu 2013
Mesajlar
785
Tepkime puanı
26
Puanları
28
[h=2]Önceleri manik depresif bozukluk veya manik depresyon adıyla bilinen bipolar bozukluk, riskli davranışlar nedeniyle ilişkilere ve kariyere zarar veren, tedavi edilmediği zaman intihara bile yol açan ciddi ruhsal bir hastalıktır. Bipolar bozukluk, maniden depresyona kadar uzanan ruh halindeki aşırı değişiklikler olarak tanımlanır. Bu ruh hali oynamaları arasında, bipolar bozukluğu olan kişi normal ruh hali de deneyimleyebilir. “Manik” terimi aşırı hareketli, enerjik, konuşkan, umursamaz, güçlü, öforik bir dönemi tanımlar. Bu dönemde alışveriş çılgınlığı veya impulsif riskli seks isteği oluşabilir. Sonra, birdenbire bu yükseklerde uçan ruh hali karanlık bir ruh haline dönüşebilir, örneğin; sinirlilik, kafa karışıklığı, öfke, kapana kısılma hissi ortaya çıkar. Bu bir öncekine tamamen zıt olan ruh hali depresyon olarak tanımlanır ve üzüntü, ağlama, değersizlik hissi, enerji kaybı, haz kaybı, uyku problemleri ortaya çıkabilir. Bu yükselmeler ve alçalmalar her insanda değişiklik gösterdiğinden, bipolar bozukluk teşhis edilmesi zor olan bir rahatsızlıktır.[/h]Bazı insanlarda mani veya depresyon haftalarca, aylarca hatta yıllarca sürebilir, diğerlerinde ise sık ve dramatik ruh hali değişiklikleri olarak görülür. Bipolar bozuklukta her zaman dramatik ruh hali değişiklikleri görülmez, esasen çoğu insan bunlarla rahatça başa çıkar.
Manik dönemler çok yaratıcı olabilir, bu yüzden işlerin harika gittiğini bile düşünürler. Mani artarak kötüleştikçe, tehlike ortaya çıkar. Değişiklik çok dramatik olabilir ve felaketle sonuçlanabilir. Kişi umursamaz davranışlarda bulunabilir, aşırı para harcayabilir, rastgele cinsi münasebette bulunabildiğinden cinsel açıdan riskler oluşabilir. Depresif dönemler de aynı derecede tehlike taşıyabilir ve kişi sürekli intiharı düşünebilir.
Bipolar bozukluğu olanların aileleri için de durum eşdeğer bir zorluk yaratır. Bu, aileler tarafından kabul edilmesi en zor olan ruhsal hastalıktır. Örneğin, aileler şizofreniyi daha kolay kabul eder, bunun bir hastalık olduğunu anlarlar. Fakat kişi çok üretkenken, birdenbire mantıksız ve saçma sapan davranmaya başladığında, bu durum ailede daha büyük bir hasara yol açar. Bu durumda yapılacak en iyi hareket bir psikiyatriste görünmektir. İster bipolar bozukluk, ister başka bir ruh hali ile ilgili bir problem olsun, tedavi her zaman mevcuttur. Önemli olan problemi fark etmeniz ve yardım aramanızdır.
[h=3]Bipolar Bozukluk nedir?[/h]Bipolar bozukluk karmaşık bir genetik rahatsızlıktır. Bununla ilişkili ruh hali değişimleri majör veya klinik depresyondan mani veya aşırı coşkuya kadar değişir. Ruh hali değişiklikleri çok hafiften çok fazlaya kadar yayılır, ve dakikalardan saatlere kadar uzanan bir zaman diliminde aşamalı veya aniden gerçekleşebilir. Ruh hali değişiklikleri aniden gerçekleştiğinde, bu döneme ani dönüş denir. Dramatik ruh hali değişimleriyle birlikte, bipolar bozukluğu olan hastaların düşüncelerinde bozukluklar da olabilir. Algılarında çarpıklıklar ve sosyal fonksiyonda noksanlıklar da olabilir.
[h=3]Bipolar Bozukluğa ne sebep olabilir?[/h]Diğer ruh hali bozuklukları gibi, bipolar bozukluğa neden olan şey bilinmemektedir. Bilinen ise, bipolar bozukluğun genetik bir unsuru olduğu ve aynı aile içinde görülebildiğidir
[h=3]Genellikle hangi yaşta bipolar bozukluk teşhis edilir?[/h]Bipolar bozukluk genellikle 15-24 yaş arasında görülür ve yaşam boyunca sürer. Çocuklarda ve 65 yaş üstünde nadiren yeni teşhis edilmiş mani görülür. Belirtilerin şiddeti bipolar bozukluğu olanlarda değişiklik gösterir. Bazılarında birkaç belirti varken, diğerlerinde çalışma ve normal bir yaşam sürme kabiliyetlerini bozan birçok belirti olur. Nüksetmeler ve gerilemelerle, tedavi edilmediği takdirde bipolar bozukluğun nüksetme oranı yüksektir. Çok maniye sahip hastalar genellikle riskli davranışlardan, intihar düşüncesinden uzaklaştırılmak için hastaneye yatırılır. Daha ciddi bir formu olan bipolar I bozukluğu olanların yaklaşık %90’ı en azından bir kez psikiyatrik hastaneye yatırılmıştır. Üç kişiden ikisi yaşamları boyunca iki kere veya daha fazla hastaneye yatırılmıştır.
[h=3]Bipolar Bozuklukta Depresyon belirtileri nelerdir?[/h]Bipolar bozuklukla görülen klinik depresyon belirtileri şunlardır:

  • Azalan iştah ve/veya kilo kaybı, veya aşırı yeme ve kilo alımı
  • Konsantre olma, hatırlama ve karar vermede zorluk çekme
  • Yorgunluk, azalan enerji, yavaşlama
  • Suçluluk, değersizlik, çaresizlik hissi
  • Ümitsizlik, pesimizm
  • Uykusuzluk, gündüz erken saatte kalkma veya aşırı uyuma
  • Seks dahil olmak üzere, önceden zevk alınan aktivitelere ve hobilere karşı azalan ilgi ve haz
  • Tedaviye cevap vermeyen, baş ağrısı, sindirim bozuklukları ve kronik ağrılar gibi inatçı fiziksel belirtiler.
  • Sürekli üzgün, kaygılı veya ‘’boş’’ ruh halleri
  • Tedirginlik, aşırı hassaslık
  • Ölüm veya intihar düşünceleri, intihar girişimleri
[h=3]Bipolar Bozuklukla Mani işaretleri nelerdir?[/h]
  • Kopuk ve acele düşünceler
  • Şatafatlı nosyonlar
  • Uygunsuz coşku
  • Uygunsuz asabiyet
  • Uygunsuz sosyal davranış
  • Artan seksüel arzu
  • Artan konuşma hızı ve/veya yüksek ses
  • Belirgin olarak artan enerji
  • Düşük sağduyu
  • Şiddetli uykusuzluk
[h=2]Bipolar II Bozukluk nedir?[/h]Bipolar I bozukluğun ana karakteristiği maniyken, bipolar II hipomani olarak bilinen daha hafif coşkulu dönemlere sahiptir. DSM-IV’e göre, mani ve hipomani arasındaki fark “şiddet seviyesi”dir.
[h=3]Bipolar II Bozuklukla Hipomani işaretleri nelerdir?[/h]
  • Azalan uyku ihtiyacı
  • Evde veya işteki projelere aşırı odaklanma
  • Coşkun ve mutlu ruh hali
  • Artan güven
  • Artan yaratıcılık ve üretkenlik
  • Artan enerji ve libido
  • Pervasız davranışlar
  • Risk alıcı davranışlar
[h=3]Bipolar Bozukluğa Nasıl Teşhis Konur?[/h]Ruh hali bozukluklarının çoğunda olduğu gibi, bipolar bozukluğu teşhis etmek için laboratuvar testleri veya röntgen kullanılmaz. Fiziksel taramadan sonra doktorunuz işaretleri ve belirtileri değerlendirir. Ayrıca kişisel tıbbi geçmişiniz ve aile geçmişinizi de soracaktır. Ruh halini etkileyebilecek diğer ciddi hastalıkları elemek için laboratuvar testleri de yapılabilir. Ayrıca doktorunuz, coşkun olduğunuz zamanları teşhis edebilme ihtimaliyle aile üyeleriyle de konuşmak isteyebilir. Coşku genellikle iyi hissettiren bir şey olduğu için, bipolar bozukluğu olan bir insan için ruh halinin aşırı olup olmadığını tanımlamak zor olabilir. Mani, ciddi problemlere ve utançlara yol açan şekilde sosyal davranışı, düşünceyi ve sağduyuyu etkiler. Örneğin, kişi manik dönemdeyken zekice olmayan iş ve finansal kararlar alabilir. Erken teşhis ve etkili tedavi bipolar bozuklukta büyük önem taşır.
[h=3]Bipolar Spektrum[/h]Genel olarak psikiyatristler bipolar bozukluğun iki ana formu olduğuna inanır: Bipolar I ve Bipolar II. Fakat bipolar spektrum konseptinde en azından iki ilave daha bulunur:

  • Bipolar III, sadece antidepresan ilaçlar alındıktan sonra oluşan hipomanik devreler olarak tanımlanır.
  • Bipolar IV, hipomani veya mani ve depresyon arasında ruh halinin aşırı hızlı döngüsüyle oluşan bozukluktur.
Bu yukarıdaki ruhsal durumlarla tanımlanan belirtilerin varlığı uzun süredir bilinmektedir. Bununla beraber, bunları alternatif bipolar kategoriler olarak etiketlemek psikiyatristlerin çoğunluğu tarafından kabul edilmemiştir.
 

sakal

Kahin
Yeni Üye
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
2,000
Tepkime puanı
1
Puanları
38
BİPOLAR BOZUKLUK

İKİ UÇLU DUYGUDURUM BOZUKLUĞU

MANİK DEPRESİF HASTALIK nedir?



image002.jpg




Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi
Psikiyatri Anabilim Dalı
Bipolar Bozukluklar Kliniği tarafından hazırlanmıştır.

Neden, bipolar bozukluk-diğer adı ile iki uçlu duygudurum bozukluğu veya manik depresif hastalık-bir hastalık olarak tanımlanır?
Günlük yaşamda herkesin duygusal dünyasında inişiler-çıkışlar olur. Duygularımız öfke, sevinç, üzüntü, coşku, keder, huzursuzluk ve endişe arasında gidip gelir. Ancak bipolar bozuklukta yaşamsal olaylarla kısmen veya tamamen ilişkisiz olarak süren ve yoğun duygudurum değişimleri olur. Bu değişimler düşünceleri, duyguları, fiziksel sağlığı, davranışları ve kişinin işlevlerini, yaşamını etkiler.

BİPOLAR BOZUKLUK NE KİŞİNİN HATASIDIR,
NE DE KİŞİNİN GÜÇSÜZLÜĞÜDÜR.
TEDAVİ EDİLEBİLİR
TIBBİ BİR BOZUKLUKTUR.




Bipolar bozukluk ne zaman başlar?
Genelde ergenlik dönemi ve erken erişkinlikte ortaya çıkar. Ancak ilk hastalık belirtilerinin her yaşta başlayabildiği gösterilmiştir.

Bipolar bozukluğun erken tanı ve tedavisinin olabildiğince erken başlatılmasının önemi nedir?

Bipolar bozukluk sıklıkla depresyon dönemi ile başlamakta, manik dönemler sonraki yıllarda ortaya çıkmaktadır. Bu yüzden, hastalar doğru tanı ve doğru tedavi ile karşılaşana kadar yıllar geçebilir.

Erken tanı ve uygun tedaviyle aşağıdakiler önlenebilir:
- Okul, evlilik ve iş sorunları
- Alkol / madde kullanımı
- İntihar girişimleri
- Tedavi öncesi karşılaşılabilecek sorunlar:
Kişi tedavi öncesi ne kadar çok hastalık dönemi yaşadıysa, sonraki atakların tedavisi de o kadar güç olur.

- Yanlış, uygunsuz tedavi:
Kişi bipolar bozukluk yerine örneğin sadece depresyon tedavisi görürse, sonuçta manik atak gelişimine neden olunabilir. Depresyon yani çökkünlük tedavisi için kullanılan antidepresif ilaçlar tek başına kullanıldıklarında maniye yol açabilir.

Bipolar bozuklukta genetik geçiş var mı?
Evet, hastalığın genetik geçişi gösterilmiştir. Araştırmacılar, bipolar bozukluğu olanlarda bazı biyokimyasal sorunların geliştiğini ve bunun genler aracılığıyla taşındığını göstermişlerdir.
Evli çiftlerden birinde bipolar bozukluk var, diğerinde yoksa, çocuklarında bu hastalığın görülme oranı 1/7 olarak kabul edilmektedir.

Bipolar bozukluğun nedenleri nedir?
Kanıtlanabilen bir neden yoktur, ancak genetik geçiş olabileceği gösterilmiştir. Beyindeki biyokimyasal problemler bu kişileri duygusal ve fiziksel strese daha duyarlı hale getirir.
Bipolar bozukluk her yaşta ve her cinsiyette ortaya çıkabilir, kişilerin psikolojik yapıları, sosyal durumları ile ilişkili değildir.

BİPOLAR BOZUKLUKTA
TEDAVİNİN ASIL AMACI
UYGUN İLAÇ KULLANIMININ SAĞLANMASI
VE YAŞAM ŞARTLARININ ATAKLARI
AZALTACAK ŞEKİLDE DÜZENLENMESİDİR.



Bipolar bozukluğun bulguları nelerdir?
4 farklı duygudurum süreci olabilir:
1) MANİ
Genelde aşırı keyifli olma, enerji artışı, yaratıcılık, uykuya gereksinim duymama, yorgunluk hissetmeme gibi kişiye hoş gelen duygularla başlar. Bazen hastalandığını o sırada kabul etmeme ve çabuk sinirlenme, aşırı tepki gösterme gibi belirtiler de eşlik edebilir.

Manik dönemde aşağıdaki bulgular günler boyunca devam eder:

Kendinin aşırı mutlu ve taşkın, enerjisini artmış hisseder, bazen de aşırı öfkeli olabilir.
Çok az uykuya rağmen çok fazla enerjiktir.
Diğerlerinin yetişemeyeceği kadar hızlı konuşur.
Düşüncede hızlanma olur, zihninde düşünceleri hızla akmaya başlar.
Konsantrasyon kaybı vardır, dikkati çabuk dağılır.
Kendini güçlü, önemli, diğerlerinden üstün görür.
Fazla para harcama, cinsel aktivitede artma, hızlı araba kullanma, aşırı miktarlarda iş yapma gibi davranış değişiklikleri görülebilir.

Daha ciddi olgularda gerçekte olmayan sesler duymak, nesneler görmek gibi halüsinasyonlar ve dış gerçeklikle ilişkisiz hatalı inanışlar yani hezeyanlar (şüphecilik, takip edildiğini düşünmek, kendini önemli ve üstün özellikleri olan biri zannetmek vb.) görülür.

2) HİPOMANİ
Maninin daha hafif formudur. Hipomanik dönemde hastanın duygudurumu yükselmiştir, normalden daha iyi hisseder, bu dönemde daha üretkendir. Belirtiler hasta ve yakınları tarafından fark edilebilir ancak manide olduğu kadar hayatı güçleştirmez. Kişi genelde bu duygudurumdan hoşnuttur ve ilaçlarını bile kesebilir. Bu dönemden sonra birden mani veya depresyon gelişebilir.

3) DEPRESYON
Haftalar boyunca hemen her gün ve bütün gün boyu devam eden belirtiler bulunur:
Üzgün, kederli hisseder veya normalde zevk aldığı şeylere karşı ilgisini kaybeder.
Kendine bakımı azalır.
Çok uyumaktan veya hiç uyuyamamaktan, sabah çok erken uyanmaktan yakınır.
İştah kaybı veya artışı görülür.
Konsantrasyon problemleri veya karar vermede güçlükler yaşanır.
Kendini değersiz, suçlu hissedebilir.
Enerji kaybı vardır.
İntihar, ölüm düşünceleri olabilir.
Gündelik hayatını sürdürmekte güçlük çekebilir.
Ağır depresyonda da halüsinasyon veya hezeyan görülebilir.

4) KARMA (MİKST) DÖNEM
Gün içinde sıkça değişen mani ve depresyon belirtilerinin aynı anda yaşanmasıdır.
Bazı hastalar bu dönemlerin hepsi ile zaman zaman karşılaşırken, bazı hastalar sadece manik dönem veya depresyon ve hipomani dönemleri geçiriyor olabilir.
Bipolar Bozukluk nasıl tedavi edilebilir?
Tedavinin Basamakları
Akut tedavi (Hastalık belirtileri başladığı sırada)
Koruyucu tedavi (Yeniden hastalanmayı engelleme)
Tedavinin içeriği
İlaç
Eğitim
Psikoterapi

İlaçla tedavi
Bipolar bozukluğun belirtilerini kontrol etmekte en önemli ilaçlar duygudurum dengeleyicileridir. Ayrıca uykusuzluk, kaygı gibi belirtiler için doktorunuz ek ilaç verebilir.

Duygudurum dengeleyicileri
Hem mani, hipomani, depresyon ve karma dönemlerde, hem de uzun süreli koruyucu tedavide kullanılırlar. Günümüzde duygudurum dengeleyici olarak kabul edilen ilaçlar Lityum, Valproat, Lamotrijin ve Karmabazepindir. Doktorunuz sizin için uygun olanı seçecektir. Yan etkiler nedeniyle birinden diğerine doktor kontrolüyle geçilebilir.

Antidepresif ilaçlar
Sadece depresyon yani çökkünlük dönemi sırasında kullanılırlar. Bipolar bozuklukta antidepresanlar tek başına kullanılmaz; duygudurum düzenleyicilere ek olarak verilir.

Antipsikotikler
Özellikle maninin tedavisinde, bazen de depresyon tedavisi sırasında kullanılırlar. Daha seyrek olmakla birlikte, koruyucu tedavi olarak da uzun dönemde kullanılabilirler.

Elektrokonvülsif tedavi (EKT)
Halk arasında hakkında oldukça olumsuz düşüncelere ve yanlış inanışlar varolmasına karşın EKT özellikle şiddetli depresyonda hayat kurtarıcı, güvenilir ve etkili bir tedavidir. Özellikle önceden başarısızlıkla sonuçlanmamış antidepresif ilaç kullanımı varsa, antidepresif ilaçlarla birlikte sakıncalı olabilecek başka ilaçlar kullanılmaktaysa, ayrıca gebelerde ve yaşlılarda EKT güvenle uygulanabilir. Bazen ilaçlara yanıt alınamayan manik dönemlerde de kullanılabilir.

Psikoterapi
Psikoterapi ile birlikte manik veya depresif atakları tetikleyebilecek stres faktörlerini etkisinin azalması, stresle başa çıkma yöntemlerinin geliştirilmesi sağlanabilir.
Hastalık dönemlerinin kişinin hayat akışını olumsuz etkilemesi sonucunda ortaya çıkan dolaylı sorunların çözümünde de psikoterapiden yararlanılabilir. Ayrıca psikoterapi, yeni bir atağın gelmekte olduğunu işaret eden erken bulguları tanıma konusunda yardımcı olabilir. Psikoterapi bazen bireysel bazen de grup ya da aile terapisi şeklinde planlanabilir. Bipolar bozuklukta özellikle bilişsel-davranışçı ve kişilerarası terapi yöntemlerinin etkili olduğu bilinmektedir.
Hastaneye yatış
Tedavi için hastaneye yatış sıklıkla gerekir. Manik hastaların genelde içgörüsü yoktur (hasta olduklarını kabul etmezler). Eğer intihar girişimi riski varsa, hastaneye yatış gereklidir. Manik ve depresif dönemlerin erken tanı ve tedavisi, hastaneye yatış olasılığını azaltır.

Yaşam boyu önleyici tedavi
Bipolar bozukluğun tedavisinin başarıyla sürmesi için, sizin ve ailenizin hastalık ve tedavisi gibi konularda hem ilgili, hem de bilgili olması gerekir. Bazen ilaç tedavinizi kendiliğinizden kesmek isteyebilirsiniz:
1) Kendinizi iyi hissedebilirsiniz ve artık ilaca gerek kalmadığını düşünebilirsiniz
2) Coşkulu olan ve kendinizi çok iyi hissettiğiniz dönemlerinizi özleyebilirsiniz
3) İlaçların yan etkilerinden rahatsız olabilirsiniz.
4) Bu hastalığın sadece hayatınızdaki stresli olaylarla ilişkili olduğunu düşünüp, bunlardan uzak durarak veya farklı şekillerde başa çıkmaya çalışarak, hastalığı kendi başınıza önleyebileceğinizi düşünebilirsiniz.

İlaç tedavisini kestiğinizde hemen ilk günlerde hastalık belirtileri başlamayabilir ama mutlaka yineleyecektir.
TEDAVİNİZ HAYAT BOYU OLMASA DA,
ÇOK UZUN SÜRECEKTİR



Yapılan çalışmalarda düzenli olarak 5 yıl boyunca koruyucu tedavi kullanan ve bu dönemde hiç hastalanmamış kişilerin önemli bir bölümünde bile ilaç tedavisi kesildikten sonra hastalığın tekrarlamaya başladığı ortaya konmuştur.

Akut manik dönemde duygudurum dengeleyicilerinin seçimi:
Manik dönemin tedavisinde ilk seçilecek ilaçlar duygudurum dengeleyicileridir. Doktorunuz ilaçlardan hangisinin seçileceğine kara verirken daha önce bunlardan birini kullanıp kullanmadığınızı veya sizi etkileyebilecek yan etkilerin varlığını göz önünde bulundurur. İlaçların etkisi 1-2 hafta içinde ortaya çıkar.

Manik dönemde ek ilaç seçimi:
- Kaygı bozukluğu varlığında bazı ek ilaçlar,
- Antipsikotikler kullanılabilir.
Bu ilaçlar uykusuzluk ve psikolojik yada fiziksel huzursuzluğun (yerinde duramama, öfkeli davranışlar vb.) azaltılması için kullanılabilir.
Eğer ciddi bir manik dönemdeyseniz, hatta tedavinizi bile reddediyorsanız, ilaçların enjektabl (iğne) formları ile tedaviniz devam ettirilebilir.
Anksiyete giderici ve antipsikotik ilaçlar yan etki olarak sersemlik yapabilirler. Antipsikotik ilaçların kas gerginliği gibi yan etkileri olabilir. Eğer yan etkilerden rahatsız oluyorsanız, doktorunuza söylemelisiniz. Doktorunuz ilaç dozunuzu ayarlayacak veya başka ilaç ekleyecektir.

Antidepresif ilaç seçimi:
Duygudurum dengeleyiciler, özellikle lityum, depresyondan sizi çıkarabilse de, depresif dönem tedavisi için antidepresif ilaç kullanmak gerekebilir. Ancak antidepresif ilaçların tek başına kullanımları, bipolar bozuklukta hipomani veya mani gelişmesine neden olabilir.
Antidepresif ilaçlar etkilerini birkaç haftada gösterir, sabırlı olmak gerekir.

Etkisi görülene kadar, uykusuzluk, kaygı, huzursuzlukiçin doktorunuz yatıştırıcı ilaç ekleyebilir. Depresyondan çıktığınızda, doktorunuz ilacınızı uygun şekilde kesecektir.
Hastaların birçoğunda, hastalık dönemlerinin sayısı ve ciddiyeti yaşla birlikte azalır. Durumunuzdaki değişiklikleri doktorunuza hemen haber verin, çünkü, ilk belirtilerde ilaçlarınızda yapılacak düzenlemeyle normal duydurumuna kavuşabilirsiniz.
UZUN SÜRE KENDİNİZİ İYİ HİSSETSENİZ DE
İLAÇLARINIZI ÖNERİLEN ŞEKİLDE
KULLANMAYA DEVAM ETMELİSİNİZ


Bazen hastalar bir kaç yıl boyunca kendilerini iyi hissettiklerinde, bipolar bozukluğun tedavi olduğunu ve ilaca gereksinimlerinin kalmadığını düşünürler.

Ancak unutulmamalıdır ki; ilaçlar, bipolar bozukluğu "tedavi" etmezler, belirtilerin ortaya çıkmasını engellerler (Soğuk algınlığından, diyabet veya yüksek tansiyon hastalığında kullanılan ilaçların hastalığın belirtilerine iyi gelmesi; hastalığı tümden tedavi etmemesi gibi).
İlaçların kesilmesiyle birkaç ay içinde hastalık tekrarlar.

GEBELİKTE VEYA
KULLANDIĞINIZ İLAÇLARLA
UYUMSUZ OLABİLECEK BAŞKA İLAÇLAR
KULLANMANIZ GEREKTİĞİNDE
İLAÇLARIN KESİLMESİ GEREKEBİLİR;
BUNLAR BİLE İLAÇLARIN BIRAKILMASI İÇİN
KESİN NEDENLER DEĞİLDİR.
BU TÜR DURUMLARLA KARŞILAŞTIĞINIZDA
MUTLAKA DOKTORUNUZA BAŞVURMALISINIZ
KULLANDIĞINIZ İLAÇLARLA
UYUMSUZ OLABİLECEK BAŞKA İLAÇLAR
KULLANMANIZ GEREKTİĞİNDE
İLAÇLARIN KESİLMESİ GEREKEBİLİR;
BUNLAR BİLE İLAÇLARIN BIRAKILMASI İÇİN
KESİN NEDENLER DEĞİLDİR.
BU TÜR DURUMLARLA KARŞILAŞTIĞINIZDA
MUTLAKA DOKTORUNUZA BAŞVURMALISINIZ.

İlaçların neden olduğu yan etkileri, doktorunuza anlatmalısınız
Bu yan etkile kişiden kişiye değişebilir veya uykuya eğilim gibi bir yan etki, uykusuzluk çeken bir hasta için iyi gelebilir.

İlaçların yol açtığı yan etkile şunlara bağlıdır:
Kullandığınız ilaç ve dozu
Vücut kimyanız
Yaşınız
Kullandığınız diğer ilaçlar
Diğer hastalıklarınız
Akut tedavide yükse doz ilaç kullanımı veya birkaç ilacın bir arada kullanımı yan etkileri artırabilir. Bazı hastalarda görülen ciddi yan etkiler yüzünden ilaç değişikliği yapmak gerekebilir.

Eğer yan etkiler sizin için sorun çıkarıyorsa, doktorunuz şunları önerebilir:
1- Aldığınız ilaç miktarını azaltmak
2- Başka bir ilaca geçmek
3- İlacınızı akşam almak
4- Yan etkiyi azaltacak başka bir ilaca geçmek
UNUTMAYIN:
İLAÇ DEĞİŞİMİ, KARIŞIK BİR KARARDIR,
İLACINIZI KENDİNİZİN DEĞİŞTİRMESİ
ÇOK TEHLİKELİ
SONUÇLAR DOĞURABİLİR!


Eğitim
Siz ve aileniz, bipolar bozuklukla yaşamasını öğrenmelisiniz.
Aşağıda sıkça sorulan sorular görülmektedir:

Hastalığım için kendimin yapması gereken şeyler var mı?
Kesinlikle, evet

ÖNCELİKLE HASTALIĞINIZ KONUSUNDA BİLGİ SAHİBİ OLMALISINIZ

Bipolar bozukluk örneğin, şeker hastalığı gibi yaşam boyu süren bir hastalık olduğundan siz ve yakın çevreniz hastalık ve tedavisi konusunda bilgilenmelisiniz.

Aşağıdaki konulara dikkat ederek, ufak duygudurum değişiklerini ve stresi azaltabilirsiniz;
Düzenli uyku
Genelde aynı saatte uyumak ve uyanmak. Bozuk uyku düzeni vücudunuzda kimyasal değişikliklere yok açar ki bu da duygudurum bozukluklarını tetikleyebilir.
Düzenli aktivitenin sağlanması
Alkol veya başka bir madde kullanmayın. Bunlar beyin işleyişinde dengesizlikler yapabilir, duygudurum bozukluğuna yol açabilir, kullandığınız ilaçlarla etkileşebilir.

Özellikle kendinizi iyi hissetmek veya uyku problemi için bunları kullanabilirsiniz ancak durumunuzun daha da kötüleşmesine sebep olabilirler.

Her gün kullanılan düşük miktardaki alkol, kafein, grip/alerji/ağrı için alınan ilaçlar uykunuzu, duygudurumunuzu etkileyebilir, ilaçlarınızla etkileşebilir.
Aile, arkadaş desteği yardımcı olacaktır.
Bunun için doktorunuz, terapistiniz sizin ve ailenizin eğitiminde yardımcı olacaktır.
İşinizdeki stresi azaltmak
Mutlaka işinizde en iyisini yapmak isteyeceksinizdir, ancak hastalıktan korunmanın da sizin için çok önemli olduğunu unutmayın. İşe gidemeyeceğinizi hissettiğinizde, patronunuza bunu söylemelisiniz.

Duygudurum değişikliğinin erken bulguları nelerdir?
Bu kişiden kişiye değişir; mani ve depresyon için de farklıdır. Ancak bu belirtileri ne kadar erken fark ederseniz, atağın şiddetini de o kadar hafifletmek mümkün olur.
Uzun süreli duygusal iniş-çıkışlar, uyku-enerji-cinsel istek-konsantrasyon değişikleri, yeni konulara girişkenlik, ölüm düşünceleri, giyim kuşama aşırı önem verme veya hiç önemsememeye başlama gibi değişiklikler mani veya depresyonun bulguları olabilir. Uyku düzeninizdeki belirgin değişiklik birçok hastada ortak olan erken bulgudur. Ayrıca içgörü kaybı da erken bulgu olabilir.
Tüm bu bulgular konusunda yakın çevrenizin de uyanık olmasını sağlamalısınız.

Tedavinizi bırakma hissi doğduğunda ne yapmalısınız?
Tedaviniz konusunda bazen endişelenmeniz doğaldır. Ancak tedaviyle ilgili herşeyi, rahatsızlıklarını doktorunuz, terapistinizle, ailenizel konuşmalısınız. Eğer tedaviyle başarı sağlanamıyor diye düşünüyorsanız veya yan etkilerden şikayetçiyseniz doktorunuza başvurmalısınız, asla ilaçlarınızı kendiniz kesmemelisiniz. Doktorunuz ve siz, size en iyi gelecek ilacı birlikte bulmaya çalışmalısınız.

Hangi sıklıkla doktorumlar görüşmeliyim?
Hastaneye yatmadan, ayakta geçirilen mani veya depresyon ataklarında belirtileri gözden geçirmek, ilaç dozunu kontrol etmek, yan etkileri konuşmak için haftada en az 1 kez, gerektiğinde hergün doktorunuzla görüşmelisiniz. Düzelme sağlandığında birkaç ayda bir görüşebilirsiniz.

Eğer aşağıdakiler varsa, randevunuzu olmasa da doktorunuzu aramalısınız:
İntihar düşüncesi veya şiddet hissi olduğunda
Duygurumunuzda, uykuda, enerjide değişiklik olduğunda
İlaç yan etkilerinde değişiklik varsa
Başka ilaçlar kullanmanız gerektiğinde
Ani cerrahi müdahale kararında, dişle ilgili cerrahi girişim öncesinde

Tedavi seyrini nasıl kaydedebilirim?
Gerektiğinde duygularınızı, aktivitelerinizi, uyku düzeninizi, ilaçlarınızı ve yan etkilerinizi, sizin için önemli olayları kaydedin. Böylece mani veya depresyonun erken bulgularını keşfedebilirsiniz. Ayrıca aylar, hatta yıllar içinde hangi ilaçlardan fayda gördüğünüz de bu arada ortaya çıkar.

YAKINLARINIZ İÇİN

Aile bireyleri, hastanın arkadaşları hastalık konusunda bilgilendirilmelidir. Hastanın doktoruyla görüşebilirler. Manik veya depresif atak öncesinde hastaya "nasıl davranılabilir?" öğrenebilirler.

Hastayı tedavi konusunda teşvik etmelisiniz; alkol ve ilaç kullanımını önlemelisiniz. Eğer hasta uzun süredir tedavi görüyor ve az bir gelişme varsa veya yan etkilerden yakınıyorsa, hastanın tekrar doktorunu görmesini sağlayabilirsiniz.
Hasta, atak sırasında sizi müdahaleci olmakla suçlayabilir; ama unutmayın, o sırada "hastadır".
İntihar girişiminin erken uyarıcı bulgularını bilmelisiniz. İntihar düşüncesinin hastalıktan kaynaklandığını söylemelisiniz.
Manik döneme eğilim gördüğünüzde, hasta normal duygudurumdayken yaptığınız anlaşmadaki gibi güvenliğiyle ilgili önlemler almalısınız. Kredi kartını, banka işlemleriyle ilgili haklarını, araba anahtarlarını almalısınız.

İntihar düşüncelerinin olduğu depresyon gibi, kontrolsüz manik ataklar da tehlikeli olabilir. Bu durumlarda hastaneye yatış hayat kurtarıcıdır.

Hasta bir ataktan çıkarken, kendi ayakları üstünde durmasını sağlamalısınız. Hayattan ne daha fazla ne de daha az beklentisi olmalıdır. Duygudurumunu dengelemesini sağlamalısınız. Çok koruyucu olmamalısınız. İşleri onunla "birlikte" yapabilirsiniz, onun "yerin" değil. Böylece kendilerine güvenebilirler.

Atak sonrası onlara "normal" davranmalısınız. Erken bulgular konusunda uyanık olmalı ve doktora başvurmasını sağlamalısınız.
Siz ve hastanız "iyi bir gün ile hipomani" ve "kötü bir gün ile depresyon" arasındaki farkı bilmelisiniz. Bu farkları doktorunuzdan öğrenmelisiniz. Bipolar bozukluğu olan kişiler de sağlıklı insanlar gibi bazen iyi veya kötü günler yaşayabilir, bunlar hastalıktan ayrı tutulabilmelidir.
 

sakal

Kahin
Yeni Üye
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
2,000
Tepkime puanı
1
Puanları
38
................, ,..................
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
bipolar bozmayıklık;
bozuksuzluk, bozukluksuzluk
bizpolarite;
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
benpolar bozukluk
benpolarlıktır bozukluk-bozunum;
sen polar, o polar, biz polar dır bipolar; bipo bipo

bi 'bir'in kısa yazılışı r yutulur;; birpolar dır bipolar

birlik polarizayonu ya da polaritesi, polarite kaybı olur;
birden sinyal toplar,
birlik uydu alıcısı polarizasyonu
benden toplayan ne toplar ne yayım yapar;
birlike-bizlike yüz dönmüş sinyal kaybı yaşamış, sinyal bozunumu var ne var bunda uyumlanıyor o abisi;

ben herkesi benpolariteden bipolariteye davet ediyorum; ince ayar gerektirir; kurulum ücretsiz;
 

sakal

Kahin
Yeni Üye
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
2,000
Tepkime puanı
1
Puanları
38
dostum senin bipo ayarlarında bozunum var sanki :) kendine bir psikiyatri kliniğinde ayar çektir ;)

benimki si tamirde düzelmesini bekliyorum :eek:
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
durulmuş (bi) kafayı kim ne yapsın ; (bi)-ze durulmayan bi kafa lazım;

durolmuş bi kafayı kim ne yapsın bize durolmayan bi kafa lazım; bize bikafa lazım

kimse bizi durduramaz; biz o frene basmayız

sizofrene basın;

çarptığımda kayalıklar parçalanacak ben değil;
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Bu arada "durulmayan bi kafa" bipolar üzerine yazılmış bi kitap ve muhtemelen size ilk tavsiye edilecek şeylerden biri özellikle bipolar doluluk beliritleri gösterenlerin yakınlarına; Bu nedenle-durma-durulma vurgusu mizahı benzeri yaptım, Yanlış anlaşılmamayım;

Kimse benden buna hastalık ya da bozukluk dememi bekleyemez, isteyemez, Ya da bunu yaşayana hasta ya da bozuk dememi, En azından ben biliyorum ne olmadığını ve ne olduğunu;

duru bi kafa evet- durulanmış bi kafa evet
ama
durmuş, durgulanmış bi kafa yerine zmana zaman durulmayan-yükselen göz ucuyla bakan kafa iyidir;

bu arada benim nickim-mailim manik ifadesi içerebilir ama bu nick benim manik olma olasılığımı düşündüren bi teşhisin yıllar öncesinde kendime yakıştırdığım bi nickti; Ve yalnızca bi kez o tüm bunları yaşayanları ve yakınlarını endişelendiren zorlu süreçleri-benzerlerini yaşadım/yaşar gibi oldum;

kim insanların kafalarını durdurmaya çalışır ki;

depresyon belki de insanlığın sandığı-düşündüğü şey ya da şeyler değildir; doğaldır ve olağandır, Düşünce de, zihinsel tutumda, yaşamsal değişikliği ifade eder;
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
dostum senin bipo ayarlarında bozunum var sanki :) kendine bir psikiyatri kliniğinde ayar çektir ;)

benimki si tamirde düzelmesini bekliyorum :eek:

Dostum, senin ya da sizin iyi niyetle ya da şakayla söylediğini/zi biliyorum;
Yanlış anlaşılmasın, sana değil sözüm/sözlerim; Bu alana bunları yazmalıyım/dökmeliyim, kişisel bi mesele;

----

Bu konuyu sonlandırmak adına,

Bana ilaç ya da doktor tavsiyesinde bulunmazsanız sevinirim, En azında bi daha;

İlaç nedir, nasıl yapılır, neye göre yapılır;

Öncelikle kulanılan ilaç fizik beden yoluyla alınır, Fiziksel ya da kimyasal etkiler üretir;
Şu andaki bilim, ürettiği ilacın fiziksel kimyasal etkilerini gözlemleyemez, Dışsal gözlem yapar; (uyaran gözlemi-sonuç gözlemi-belirti gözlemi;)
(Ürettiği ilaca-kimaysala ilişkin) Beden üzerinde elektro-kimyasal akış ve etki gözlemi yapamaz;
(Ürettiği ilacın etkilerine-tepkilerine ilişkin geri bildirimlerin ve uyarımların gözlemini yapar;)

İlaç için kullandığı/belirlediği kimyasalı bi bilgiye ya da gözleme dayandırmaz; O da deneyseldir, Çeşitli kimyasalların fizik beden üzerinde oluşturduğu/ürettiği etkileri/yankıları gözleye deneye ilaç yapmaya çalışır;

Hastalığa ilişkin fiziksel ya da kimyasal hiç bir gözlemi yoktur hata fikri yoktur ancak hasatalığa ilişkin fiziksel kimyasal ilaç üretir;

İlaç üretebilmesi için öncelikle-kimyasal-beyinsel,düşünsel-fiziksel ne olduğunu düşünüyorsa gözlem yapmalıdır ve herhangi çarpıklığı-anomaliyi gözlemlemelidir; Gözlemlemelidir ki gidermelidir;

Gözlemine ilişin sorunları gideren ve herhangi başka sorun üretmeyen kimyasalı bulmalıdır;

Hastalığın psikolojik, düşünsel ya da ruhsal vb. olduğu düşünülüyor;
Fiziksel olmayan süreçlere-(fiziksel olmayan herhangi sürece ve soruna) neden karşı fiziksel uyaranla yanıt verilir;
Kimyasal herhangi dengesizlik ya da anomali gözlemlenyen; herhangi sürece; neden kimyasal uyaranlarla müdahale edilir;
Biliminiz bunların hiçbirini yanıtlayamaz;

"Biliminizin yaptığı yarası kanayan çocuğa doğadaki otları tek tek deneyerek hangisinin kanı durdurucağını bulmaktan başka bi şey değildir ki o otun verebileceği diğer kimyasal hasarlarla ilgili de hiç bir öngörüsü yoktur;"

"Herhangi elektormanyetik anomali, kimyasal fiziksel anomali gözemlenmeksizin bi bedenin akışına neden fiziksel-kimyasal uyaranlarla müdahale edilir," Buna bilim mi diyorsunuz, Bunun adına bilim mi diyorsunuz? Buna doktorluk ya da tıp mı diyorsunuz? Çocukları kandırırsınız!!! Ağlayan çocuğa meme-şeker vermektir bu!!! Yut geçerdir;

Düşüncenin, beyin ve madde olduğunu iddia eden bilim, o zaman beyin üzerinde elektromanyetik akış gözlemi yapmalı ve anomali tespit etmelidir, (fiziksel ya da elektromanyetik-elektrokimaysal karşı gözlem;) ve doğru uyaranı bulmalıdır; Çökük bilimlerinin-akıllarının yamalarını görmüyoruz sanki,

Elinde hiç bir somut gözlem olmaksızın neden somut hap
Elinde hiç bir somut/fiziksel/kimyasal gözlem olmaksızın neden somut/fiziksel ilaç/madde;
Karşı tedavi bu mu? Düşünsel karşı uyaranlarla tedavi edin o zaman; YA da başka bi açıklam ya da başka bi yol deneyin;

Madde üzerinde maddesel bi anomali tespit edildi mi? Neden karşı madde verildi; Bu bilim mi , Bu eşit mi?

Doktor doktor; tek bildiği buna bu yazılacaktır; Bu buna iyi geliyordur, Kocakarı kadar doktordur; İlaç sanayinden duyma-bilme doktordur; İlaç sanayi buna bunu ver der, üretir, Doktor aracıdır; ((( Fiziksel anomali gözlemlenen süreçler hariç, Mesleki beceriler hariç ve kısmen ılımlı-uyumlu bilgi (muayene,operasyon,fiziksel travmalar vb. ))))

Neyse uzatmayalım, NE desek, Biz deli oluyoruz ancak, Üste tescilletiyoruz;
Anlayan anlar-dinleyen dinler,
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Dün gece, uykusuz, şişmiş, dolmuş-taşmış belkide kızgın-kırgın ve öfkeli ya da benzerleri bi kafa ile neler yazdığıma bi baktım;

Bi anlamı yok tabi; Sadece şöyle düşünmüştüm;

"O ilaçları kullanarak kendinizi denek ve sınak olarak kabul ediyorsunuz"

Bence bunun da bi anlamı yok tabi;

Şu bir paradokstur; Pozitif bilimlerin her şey madde-beyin-kimyasal dediği bilinir;
Çoğunluğun ve birtakımlarının ruha-enerjiye ve benzerine inandığı bilinir;
Ve buna inanan bu çoğu kişinin bu enerjitik ruhsal donanımı fiziksel şeyden ayırdığı bilinir;
Ama ilacın ruhsal-enrejisel-enerjitik olmadığı bilinir;
Ruha giden dokunan fiziksel uyaranlar, ruhu düzelten şeyler olması mı beklenir?
İalçla ruh mu düzeltilir, ya da kimyasallarla yapay düşüncemi üretilir;
Ya da ben anlatamadım,
Anlatsamda anlamı yok ki olmadığını göre göre görüyoruz;

Uyut beni doktor ben görmeyeyim, Kendimde olan bu şeye tanık olmayayım;

Bir çoğumuz örneğin, Kaza-patlama gibi bi deneyimin içinde olsak şoka gireriz ya da travmatik etkiler-sonuçlar deneyimleriz; Örneğin travma sonrası stres bozukluğu diye bir bozukluğumuz var bizim, Bozukluktur bu, Çünkü insan bu olanlara duygusal tepki üretmemelidir çünkü, Hiç travmamalanmalıdır-şoklanmamlıdır, Öylece film izler gibi yaşamalıdır bunları; Duyguları köreltilmelidir insanların; Örneğin bunlara tanık olmak istemiyorum diyebiliriz; Gözümüzü mü kapatırız, Geçer mi? ne bilim ben , neyse ne,yazmicam;
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Özetle demem o ki travma sonrası stres yaşayan kişi bozuktur ya da hastadır ve düzeltilmelidir; İlaçlar tarafından;

İlaçlarla düzeltme-tamir işlemi uygulanmalıdır ve yapılmalıdır; Hastaya hasta olmama ilacı verilmelidir;

Gelen duyguları ve acıları göğüsleyebiliyorsan, yaşayabiliyorsan ne güzel;
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç
Üst