''Ben bu kulaklara göre ağız değilim''

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Genel Tartışma Alanı kategorisinde OnurÜney tarafından oluşturulan ''Ben bu kulaklara göre ağız değilim'' başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 1,711 kez görüntülenmiş, 5 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Genel Tartışma Alanı
Konu Başlığı ''Ben bu kulaklara göre ağız değilim''
Konbuyu başlatan OnurÜney
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan "ictenlik"

OnurÜney

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
9 Eyl 2013
Mesajlar
43
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Arkadaşlar ben üç tane deneme yazdım sizlere paylaşayım dedim.Yorumlarınızı bekliyorum.Denemeler içinde bazı alıntı sözcükler barındırmakta okuyunca ne demek istediğimi anlayacaksınız.

AKVARYUMDAKİ BALIK
İnsanların büyük bir çoğunluğu(monoton olanlar) herhangi bir akvaryumdaki balık gibidir. Ona söyleneni emredilenleri yaparlar ama bu olayların fikirlerini ve hayatlarını kısıtladığının farkında değildirler. Akvaryum camı hayatın sınırlarıdır. Bir ‘’balık’’ için onu aşmak saçmalıktır. Camın içindeki sakin su ve verilen yemek(!) emredilenleri yaptığı için mükafattır. Çok az sayıda balık kurtulmayı deneyebilir. Sahip(!) suyunu temizlerken kurtulmaya çalışabilir bir-iki yıl boyunca vücudunu akvaryum camına her gün düzenli bir şekilde vurarak deneyebilir. Tabi ki bu durumda susuz bir yere düşmenin ihtimali büyüktür. Aslında ölüm, intihar gibi görülebilir. Ama ileride duyulacak en büyük pişmanlık denememektir. Kim bilir belki de sahibi bir gemi kaptanıdır ve atlamayı başardığı zaman okyanusa, sonsuzluğa uzanacaktır. Unutmamalıdır ki zor yola kolay insanlar çıkamaz. Artık seçim biz değerli(!) balıklardadır. Sisteme uyma DÜŞÜN!
AKVARYUMA SIĞMAYAN KÖPEKBALIĞI
Düşünmek… Ne kadar basit bir kelime ama manası büyük. Akvaryumdaki balıkların düşündükleri ; Domatesin kilosu ne kadar? Sınava çalıştın mı şeklindedir. Aksine idrak eden ve hakikati arayan kişinin düşünceleri çok farklıdır. Akvaryumdaki balıklar yüzünden idrak eden kişinin de düşünmesi zorlaşır. Monotonların gereksiz sohbeti ,boş işleri, suyu kirletmeleri vb. zihnimizde o kadar fazla yer kaplamıştır ki hakikati düşünmekte zorlanırız. Hakikati arayan ve idrak edenler dışında bunu kimse anlayamaz. Biz idrak edenlerin toplumda dışlanmasının sebebi ise akvaryuma köpekbalığının sığmamasındandır. Düşünmeye konsantre olmuşken aklınıza monoton insanların kavramları geliyorsa kaç dostum! Kaç yalnızlığına! Yükseğe çıkmışken tekrar aşağı inmemek için kaç! Kaç rüzgarın sert ve şiddetli estiği yere! Büyüklerin(!) gürültüsünden küçüklerin zehirli iğnelerinden kaç! Sineklik olmak değil senin görevin! Unutma! Unutturma! Düşünmeyen ve idrak etmeye gayret etmeyen insan al yanaklı bir hayvandır!
YALNIZLIK SENFONİSİ
Doğa bir arkadaş. Yalnızlık senfonisinin şefi. Senfonide olmayanların vay haline. Balıklara yer yok. Yapabildikleri bilet alıp izlemek olur. Çoğu zaman hayasızca domates atarlar. Bilet alıp izleyebildiklerine şükretmeleri gerek. İmkansız değil mi tüyleri kırpılmış bir koyunun senfoniyi bilet alıp izlemesi. Komiktir, bedava izleyenler dolaşıyor aramızda. Okulda, işte, evde… Belki de bu yüzden dedi yazar ‘’Bir okul fazla yapın bir hapishane eksiltmiş olursunuz’’ diye. Yalnız olmak. Doğaya ait olmak. Ait değil miyiz hepimiz doğa anaya. Mağarayı dost. Kurdu onurlu bir düşman. Akvaryuma sığmayan köpekbalığının düşmanı bile onurlu olmalı. Gurur duymalı onunla. Pençeleri yok diye kendini iyi sanan zayıflara sesleniyorum; Çok şeye sahip olanın köleliği de fazla olur. Yaşasın asil yoksuzluğum! Mağara yeterli sineklerin vızıltısından kurtulmak için. Doğa yeterli hakikati anlamak için. Tüyleri kırpılmış sürünün arasına girince şunu anlıyorum; Ben bu kulaklara göre ağız değilim! Unutma! Unutturma! Düşünmeyen ve idrak etmeye çalışmayan insan al yanaklı bir hayvandır!
 

sakal

Kahin
Yeni Üye
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
2,000
Tepkime puanı
1
Puanları
38
her söze müşteri bir kulak bulunur..gönülden gönüle giden bir yol gibi..ben bu sözlerin müşterisiyim..
 

meyelan

Filozof
Yeni Üye
Katılım
25 Ağu 2013
Mesajlar
785
Tepkime puanı
26
Puanları
28
her söze müşteri bir kulak bulunur..gönülden gönüle giden bir yol gibi..ben bu sözlerin müşterisiyim..
sayın sakalın sözüne aynen katılıyorum.
Görüşte ayrıldığım noktalar olması beni bağlamakla beraber,hatırı sayılsın istediğim okuyuculuk işinden hareketle kayda değer buluyorum.Ama dayanamadan söyleyeceğim,çatlamamı istemezsiniz sanırım. idrak işi iddialı iş bence,saplantılı bir şekilde idrak edilmez ,ettirilir diye düşünüyorum.Halis meyl yaratmasını dilemeli gerisi bizden çıkıyor zannımca.(az beri kaderci yaklaşım)
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Ee güzel olmuş bunlar,
İlgiyle okudum-bakındım;
İçten duygularla sezimlerle yazımlanmış yazımlar,
ama doğa senfonisinie biraz daha duygu sesi şırıltısı mırıltısı da ne güzel olur değil mi? Biraz daha sıcak-coşkun
İdrak yerine algı-farkındalık,vb.ve hakikat yerine gerçek benzeri kavramsallaştırmalar öneriyorum naçizane, Ben kendimce özdilin matematiksel duyusal çağrımlarının daha yüksek olduğunu düşünenlerdenim)
Bir de kimse kimseyi dışlayamaz aslında galiba,
Bu da içimden geldi öylesine, altta boşluk kalıyo kalmasın;
Ve tüm acılar geçicidir, Geçmeyen acı yoktur
Umarım kusuruma bakmazsınız, Ben düşüncelerini hemen söyleyen bi tür deliyim;
 

OnurÜney

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
9 Eyl 2013
Mesajlar
43
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Öncelikle yorumlarınız için çok teşekkür ederim.Daha fazla ilerletmeyi düşünüyorum. @sakal; Aslında haklısın ama çoğu zaman zor bulunuyor.Bir insana ufaktan söyledinmi bunları deli muamelesi görüyorsun.Belkide o yüzden dedi Nietsche ''İnsan aşılması gereken birşeydir'' diye. @meyelan; Öncelikle beğenmeniz hoşuma gitti.Haklısınız gerçekten idrak etmek çok zor meşaketli bir yol ama bir insan hiç idrak edememese bile idrak etmeye uğraşmalı diye düşünüyorum.İdrak ettirme olayına zaten giriştim okulumda hocam yazılarımı gazeteye vermek istiyorlar.Bir şekilde başlanmış oldu böylelikle.
@sanalmatik;Önerilerinizi dikkate alıcağım.Kimse kimseyi dışlayamaz demişsiniz ama dışlıyorlar bence kendi zekalarınca.Dışladıklarını zannediyorlar ama bilmiyorlar ki aslında bilginin parlak ışığını etraflarından atıp karanlığa gidiyorlar.Acılar geçici olabilir tam olarak olmasada bence.Düşünmek bile bir acıdır bence.Hastalığına kapıldınmı bırakamıyorsun asla.Tuzlu bir su gibi tat bırakıyor damağımızda.Son olarak birşey eklemek istiyorum bu konu ile ilgili.Yine Nietsche'nin bir sözü var ''Seni öldürmeyen şey güçlendirir'' diye.
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Mizahıma verin lütfen, Burayı sıcak ve içten bulduğuma;
Siz kendi düşüncenizde dışlanmışlık (dışlamışlık) barındırmayın yeter, neden yetmesin, siz hepsini içerin, kimse çıkamaz işin içinden, size çekilirler bu sefer,
Sizi çekemeyen size çekilir, çekim gücüdür bu;
Dışarıda dış dünyada olanlar bu dünya zor bi yer, zor bi okul,
Zorlanıyoruz bizde
Ölümün adı batım yaptım ben, Güneşin doğumu da doğumsa ve batımı ölüm değilse ölüm değil batım vardır;
Batmadan önce batırmayan güçlendirir demek istiyorum;
Ne Niçe'ler battı be, ne Niçe'ler doğacak daha;
Niçe niçe Niçe'lere;
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç
Üst