Atatürk’ün Melhame-i Kübra Yani Çok Büyük ve Kanlı Savaş Dediği Savaş : Sakarya Meydan Muharebesi.

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Tarih Kulübü kategorisinde Prens Ernak tarafından oluşturulan Atatürk’ün Melhame-i Kübra Yani Çok Büyük ve Kanlı Savaş Dediği Savaş : Sakarya Meydan Muharebesi. başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 628 kez görüntülenmiş, 3 yorum ve 1 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Tarih Kulübü
Konu Başlığı Atatürk’ün Melhame-i Kübra Yani Çok Büyük ve Kanlı Savaş Dediği Savaş : Sakarya Meydan Muharebesi.
Konbuyu başlatan Prens Ernak
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan phi

Prens Ernak

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
13 Ocak 2015
Mesajlar
1,330
Tepkime puanı
258
Puanları
83
Yaş
35
Konum
Ankara
Üniversite Bölümü
Tarih Öğretmenliği
Ünvan
Dr.
BUGÜN, ATATÜRK’ÜN MELHAME-İ KÜBRA YANİ ÇOK BÜYÜK VE KANLI SAVAŞ DEDİĞİ, TAM 22 GÜN 22 GECE SÜRMESİ SEBEBİYLE DÜNYA HARP TARİHİNİN EN UZUN MEYDAN MUHAREBESİ OLAN, SAVAŞTA ÖLEN TÜRK KOMUTANLARIN ÇOKLUĞUNDAN DOLAYI “SUBAY MUHAREBESİ” DE DENİLEN SAKARYA MEYDAN MUHAREBESİNİN BAŞLADIĞI GÜNDÜR. (23 AĞUSTOS 1921)

Kütahya- Eskişehir Muharebeleri kaybedilmişti. Bölgeye Fevzi Çakmak Paşa ile gelen Kemal Paşa genç Türk Devleti’nin ordusunun yok olmasını engellemek için orduyu Sakarya Nehri’nin doğusuna çekti. Bu sırada meclis de Kemal Paşa’ya muhalif olanlar ile sert tartışmalar da yaşanmış nihayetinde de Mustafa Kemal Paşa, Türk ordusunun başkomutanlığında 3 ay süre ile meclisin tüm yetkilerini uhdesine almayı başarmıştı. Hemen “Tekâlifi Milliye Emirleri” yani “Millî Yükümlülükler Buyrukları”nı yayınladı. Bu emirler ile Kemal Paşa çamaşır, çorap, çarık, buğday, arpa da dahil olmak üzere Türk Halkı’ndan sonra devlet tarafından geri ödenmek üzere çeşitli besin maddeleri ve giyecekleri ordunun ikmali için istiyordu. 13 Ağustos’da harekete geçen Yunan işgal ordusu kuzey-güney hattında uzanan kuvvetlerinin çoğunu güneye kaydırarak 23 Ağustos’da Sakarya Nehri’nin doğusuna geçti ve Türk ordusunun güney hattına saldırdı. Asıl savaş da o gün başladı. 100 km genişliğindeki cephede çok sıkıntılı anlar yaşandı. Özellikle Polatlı, Haymana ve Çaldağı taraflarında Yunan ordusu çoğu zaman savunma hatlarımızı aştı. Kemal Paşa ise ordunun bir çember altına alınma tehlikesinin baş göstermesi ve meydan muharebesini daha elverişli bir alana taşımak amacıyla Türk Ordusunu Ankara’nın 50 km güneyine kadar geri çekti, böylece bu sahte ricat gösterisi Yunan ordusunu da hareket üssünden uzaklaştırıyordu. Başkomutan Mustafa Kemal, dünya askerlik tarihine giren “Topyekûn Savaş” taktiği ile Türk ordusuna moral kazandıran şu sözleri meclisde, bu sırada ilan etti: “Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. O satıh, bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı vatandaşın kanıyla ıslanmadıkça terk edilemez. Onun için, küçük büyük her birlik bulunduğu mevziden atılabilir. Fakat küçük büyük her birlik ilk durabildiği noktada, tekrar düşmana karşı cephe teşkil edip muharebeye devam eder. Yanındakinin çekildiğini gören birlikler, ona tabi olamaz. Bulunduğu mevzide sonuna kadar dayanmaya mecburdur.” Türk ordusu bu yüksek emre uyarak yeisini yok etti ve bu emri izleyen günlerde savunma hattımız yer yer kırılsa da bu kısımlar geri çekilerek hemen, yeniden mevzilenmiştir. Her iki taraf da cepheye egemen olan tepeleri ele geçirebilmek için 22 gün 22 gece birbiri ile amansızca savaştı. Yunan saldırı gücünün kırıldığını sezen Mustafa Kemal Paşa Türk ordusunun sağ kanadını harekete geçirerek Yunan ordusunun sol kanadını, elindeki önemli tepeleri bırakarak Sakarya’ya doğru çekilmek zorunda bıraktı. Bütün cephe boyunca saldırıyı sürdüren Türk ordusu 13 Eylül 1921’de Sakarya Irmağı'nın doğusundan Yunan kuvvetlerini temizledi. Sakarya’nın batısına atılan Yunanlılar ancak burada tutunabildiler. Böylece Kemal Paşa Genç Türk Devleti’nin başkentini Yunan işgalinden kurtarmış oldu. Sakarya Meydan Savaşı’nın kazanılması üzerine TBMM, Mustafa Kemal Paşa’ya “gazi” ve “mareşal” unvanlarını verdi. Sakarya Meydan Muharebesi sonrasında İngiliz Genelkurmayı’nın hazırlayıp İngiliz Hükümeti’ne sunduğu uzun bir raporda aynen şöyle yazıyordu: “Sakarya Meydan Savaşı’nda Türk planı çok karışıktır.” (exceedingly complicated)… İngilizler, Atatürk’ün stratejisini çözememişti.
 
  • Beğen
Tepkiler: ls2

ls2

Kahin
Onursal Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
2,737
Tepkime puanı
180
Puanları
63
Mekân da kültür de var olmak ile aynı kaçınılmaz derecede ilişkili kavramlardır Var olmanın yeri mekân ise biçimi de kültürdür.


Olmasaydınız olmazdık..



Biz Türkler Atacılıktan asla vazgeçmedik ..

Mabedlerimiz yok, hiç olmadı, mezar ve türbelerimiz var.. ( islam sentezi öncesinden bahsediyorum)

7 si , 40' ı,mevlidi, ruhuna fatihası, bayramlarda mezar ziyareti, ölmüşlerin canına değmesi..

ve tabiki abidelerimiz, Bize Anıtkabiri yaptıran şeyde buydu.. Atacılık...

ya istiklal ya ölüm! yoksa biliriz ki toprakta kültürde yok olacak ve başka bir şeye dönüşeceğiz..
 

Prens Ernak

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
13 Ocak 2015
Mesajlar
1,330
Tepkime puanı
258
Puanları
83
Yaş
35
Konum
Ankara
Üniversite Bölümü
Tarih Öğretmenliği
Ünvan
Dr.
@ls2 hocam faydalıydı, teşekkür ederiz.
 
  • Beğen
Tepkiler: ls2
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç
Üst