AHLAKIN FELSEFESİ ?

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Felsefi Tartışmalar kategorisinde Adem tarafından oluşturulan AHLAKIN FELSEFESİ ? başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 764 kez görüntülenmiş, 10 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Felsefi Tartışmalar
Konu Başlığı AHLAKIN FELSEFESİ ?
Konbuyu başlatan Adem
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan "ictenlik"

Adem

Düşünür Üye
Moderatör
Katılım
26 Nis 2009
Mesajlar
623
Tepkime puanı
62
Puanları
28
Siz kimsiniz? yada kendinizi ne olarak görüyorsunuz? Aynaya baktığınızda da mı aynı? bu bir bencilliktir. ve Midem kaldırmıyor sözü nasıl bir kelimedir? kelimelerinize lütfen dikkat edin. Cevap verdiğiniz kişiyi sizde aşağıdaymış gibi, hafif kırıcı kelimeler sarf etmeyin, sonuçta burada birbirimize bilgi ve bilinmeyenleri söylüyoruz. Bilmek ayıp değil öğrenmemek ayıp, heleki bildiğiniz bir şeyi karşınızdakine baltalayıcı kelimeler ile söylemek, inanın hiç hoş değil.
Kısaca: yazdığınız kelimelere, söylediğiniz sözlere, yaptığınız işlere dikkat etmek gerekir. Kırmamak kırıcı olmamak lazım.

Evet çok değerli yöneticimiz @nokta kardeşim,

Ben kimim size söyleyeyim, ben insanların çocuklarının AYYAŞ, YALANCI, ÜÇ KAĞITÇI, EŞCİNSEL, ZİNAKAR ve CANİ insanlar olmasının yolunu açan ve toplumu TEMELİNDEN dinamitleyen düşüncelerin karşısında durarak bizzat sizi korumaya çalışan biriyim. Burada ben hiç kimsenin adını zikrederek kimseye herhangi bir hakarette bulunmadım, sadece bu FELAKET ve VAHŞET ile sonuçlanacak yönlendirmeler içeren cümlelerin İNSAN PSİKOLOJİSİ ni nasıl etkilediğini anlatmaya çalıştım.

Sizin ATEİST veya MÜSLÜMAN olup olmadığınızı bilmiyorum ama birazcık SAĞDUYU sahibiyseniz, varsa çocuklarınızın ,torunlarınızın veya toplumun geleceği adına bu VAHŞET e karşı durmanız ve yanımda yeralmanız gerekirdi.

Yukarıda sayılan AHLAKSIZLIK ların insanları nasıl psikolojik olarak yıkacağı, toplumdaki huzuru nasıl yok edeceği, ve hatta toplumu TÜMDEN yok edeceği konusunda bir şeyler söylemek de bana zor geliyor. Çünkü apaçık olan bu gerçeği dahi AÇIKLAMAK zorundamıyız ?

Bu söylenilenlerin benim gibi insanlardaki etkisi belki sadece MİDE BULANTISI olabilir. Ama lütfen bir de KÖRPE dimağlı , DAMARLARINDA deli kan dolaşan insanların bundan etkilenerek hem kendi hayatlarını, ailelerini toplumu PERİŞAN edecek nasıl bir yola savrulacaklarını bir düşünün.

Bu tip düşüncelere sahip insanların toplumda çoğunluk olarak yaşadıklarını bir düşünün. Toplumun nasıl bir KAOS içine sürükleneceğini bir hayal edin.......

Böyle düşüncelere sahip insanların en büyük temsilcileri, KAPİTALİSTLER, KOMİNİSTLER ve FAŞİSTLERDİR. Onların da ÖLÜM ü güzellik ve İYİLİK olarak gören düşünceleri sonucunda neler yaptıkları, insanlığı nasıl bir felakete sürüklediklerini anlattığım yazıyı aşağıya ekledim :

Vay be.....Siz ölüme çare bulmuşsunuz. Yani sizi tebrik ederim. Ölüm ne kadar güzel bir şeymiş meğer ..... :)
bunları daha önceden bilseydim hayatım daha kolay olurdu ... Tabii bunları bana anlatacak "BİLGE" biriyle karşılaşmamış olmam benim şanssızlığım...

Benim felçli bi tanıdığım var , madem bu bilgiyi öğrendim gidip hemen öldüreyim de kurtulsun adamcağız. Öle ya ölüm "FELÇLİ" yaşamaktan daha kötü değilmiş ki. Sahi ya kanserli hastaları neden öldürüp onlara "İYİLİK!" yapmıyoruz ??? Bir sürü acı ızdırap çekiyorlar. Yazık değilmi onlara ? Peki ya özürlü insanlar, deliler , fakirler, afrika da açlık çeken insanlar, evsizler.....OOOhoooo !!! Beyler ne duruyoruz elimize birer "KELEŞ" alıp hepsine "İYİLİK!" etmeye gidelim. Izdıraplarına bir son verelim.

Ha birde böyle çok sıkıntıya girmiş bi arkadaşımızın :
- "Sıkıntıdayım bana yardım et" dediğinde ona kolayca yardım edebilmek için makinayı (Tabanca) yanımızdan eksik etmeyelim...

Onların ızdıraplarına son verdiğimiz gibi kendimiz de "İYİLİK!" yapmış olmanın verdiği "HAZZI" nı yaşarız. Ne güzel. Sahi ya dünyada böyle iyilik yapanları hatırlıyorum sanki...Adları neydi....du bakiim aklıma gelecek... HAAAA onlar şeydi " , "KAPİTALİSTLER" , "KOMİNİSTLER", "FAŞİSTLER".

Bunların hepsi o "İYİLİK SEVERLER" derneğinin üyesi.

Kapitalistler bugün dünyanın her yanında bu "İYİLİK" faaliyetini yürütüyor. Çoluk çoluk demeden herkese sonu olmayan "İYİLİKLER" de bulunuyorlar. Onları öldürüp ızdıraplarına son veriyorlar. Bazen kazalar olmuyor değil tabi öldüremeyip sakat bıraktıkları da oluyor .
Afganistanda , Irakta , Suriyede ve daha bir çok yerde. Belli ki hepsinin kulağına bu "ÖLÜM" gerçeğini, sizin kulağınıza fısıldayan "BİLGE " kişi fısıldamış. Yani aynı yolun yolcusu "İYİLİK SEVERLER" siniz ....

Stalin komunisti 10 milyon vatandaşına bi kerede "İYİLİK" yapmış.

Hitler faşisti 30 milyon insana "İYİLİK" te bulunmuş vs. Ne kadar hayırsever insanlar değil mi......

Ya bu kadar önemli bi bilgiyi nasıl kaçırmışım... Öle ya öyle sıkıntılı zamanlar geçirdim ki... Sıkardım kafama kurtulurdum....
Haa Darwin denen "BİLGE" kişiyi de unutmamalıyız. Hani var ya "DOĞAL SELEKSİYON" olayı . Güçlüler daima zayıflara "İYİLİK" te bulunmalı demiş. Ne kadar hayırsever... Ne kadar zayıf varsa hepsini öldürelim. "DOĞAL SELEKSİYON" la bütün kötülükler son bulsun..

Karşı çıktığım düşünceler aslında HERHANGİ bir MANTIK unsuru içermeyen uydurmalardan ibaret, fakat nefislerine kolayca uyabilecek KÖRPE ve bilgisiz GENÇ insanlar için çok ama çok TEHLİKELİ bir tuzak . Buyrun ben neye karşı çıkmışım bi görün......:

Bunu bir felsefe oturumunda enine boyuna irdelemiştik, herkesin istisnasız "doğruyu" söylediği bir ortamda insanlığın toplum halinde varlığını sürdürmesi imkansız hale gelmektedir, buradan da varoluşsal hakikatin zaten temelde çirkinlik arz ettiği, yalanın ise toplumsal bir ilehtişim ihtiyacı olarak doğduğu ve neticesinde dallanıp budaklandığı sonucuna ulaşılabiliyor...



İslam tarihi bunun aksini söylüyor, çok basit olarak "kalpleri islama ısındırılması gerekenler" meselesi islamın temel siyasi tutumunu ifade eder, günümüzdeki islami siyaset de zaten bu anlayışın devamı niteliğinde, tamamen rant ve rüşvet üzerine kurulu, kayırmacı bir düzen.



Cana kıymayı kimse istemez, ama tabiattaki tüm canlılar yaşamak için başka canlıların canına kıyarlar, kıymazlarsa kendi canlarına kıyarlar. Bu düzen elbette insanın durumunda hukuki, ahlaki bir çehre kazanıyor.



İnsanların bir işi olması daha öncelikli bir konu gibi.



Cinsel ilişkiler yavrulamakla sonuçlanmak zorunda değildir ki, zina yapmayın buyruğu ise çağımızda oldukça boş ve saçmadır, bunun yerine çok basit olarak bilinçli şekilde korunun demek makul olanı.



Eşcinsel insanın her insan gibi ilişkiler kurmaya hakkı vardır, bunun için başkalarından hak talep edecek değildir, olmamalıdır, kendiniz eşcinsel değilsiniz diye tüm hayatı kendi varoluş tarzınıza, bilincinize indirgemek sahiden sınır tanımazlıktır, had, hudud bilmemektir.



İçki içmenin karşılığı sabaha kadar sarhoş dolaşmak değil, içki içmek kavramı bu şekilde sunulamaz, içki içmek bilinçli yapıldığı takdirde keyifli bir aktivite olabilir, yaşamınıza renk katabilir, keza insanın biraz olsun yaşamın stresinden uzaklaşmaya, rahatlamaya ihtiyacı olabilir, bunda bir sakınca yoktur.



Bunlar aslında ideolojik ve anlamsız söylemler, şekilci yaklaşımlar. Yaşamın kendisi zaten baştan sona bir kumardır, şans meselesidir, felsefi olarak çizgiyi nerede çekebilirsiniz ki?



Bu sizin elinizde olan bir şey değil, nasıl akrabalara denk geleceğinizi bilemezsiniz.



Hayır, bu sizin yorumunuz, tarih değil, hakikat değil, islam dini kimi köle olmaktan korumuş ki, tarihte tüm islam toplumları sefalet içinde yaşamış ve bir avuç otoriter güruha hizmet içinde ömürlerini tüketmiştir, şu anda Türkiyede de olduğu gibi...
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Tarihte Haklılar Birliği (Doğrular Birliği) diye bir metin yazıldı. Aklıma bu geldi...

Tezer Özlü'nün seni senden çalan toplumdur diye bir lafı var. Yani sana bunları verenler ve tüm bunları düzenlemek için elini taşın altına koymayan uğraşmayan herkes sorumlu.

Ama dindar değilken tam tersi olur. Onları dinden kurtarmak istersin. Onları özgürleştirmek istersin. Onları cehennemle tehdit eden bir tanrıdan kurtarmak istersin. Bu iyilik olur.

Senin sorunun şu. Daha önce bunlarla ilgili bilgi veren gruplarla yazışmamış ve karşılaşmamışsın sanırım. Sidhartha hikayesi gibi nasıl becerdin bilmiyorum kendi ama fanusun da sarayında yaşamış olmalısın.

Felsefeni işi bilgi kovalama

Daha ilginci felsefe bu tartışmaların dışında ya da kıyısında tutulabilirse ya da bu tartışmayı uygun zeminde verebilirse uygun. Felsefe bir çatışma alanı değildir.
Yani dindar ateist çelişmesi ya da kavgası -için- felsefe için uygun zemin değil. Bunun başka gruplarla yapılması gerekir.

Ölüm için tekrar hatırlatma

Bir insanın ölüm ötesiyle korkutulması ve bu anlamda ölüm sonrası gibi bir korkuyla travmatize edilmesi kadar 'berbat' bir şey daha yoktur.

Bu kadar 'berbat' bir yalanı ve komployu sürdüren yozlaşmış bilgi sistemlerine artık din ve inanç sistemi demek istemiyoruz

Bunlar geçmişin putları kadar karanlık ve bir o kadar değersiz ve insan aklıyla dalga geçen düşünce süreçleridir ve bu anlamda bunları bir din ve inanç sistemi gibi görerek ve ele alarak herhangi bir saygı besleyemem

Ölüm ya sevinçle karşılanması ve ya da tarafsız olarak korkulmaması gereken bir olgudur. Objektif olarak ölüm olgusuna (ya da ötesine) hiç bir kötü ve olumsuz anlam yüklenemez ve yüklenmemelidir.

Buradaki herkes izleyici, izleyiciler bir gün sahneye çıkmak zorunda kalır

Forumlar diğer sosyal medya ve sanal paradigmaya paralel olarak parçalandı ve dağıldı. Bir çok eski forum kapandı ya da ziyaretçi kaybına uğradı. Sosyal alandaki gibi kavga ve ayrışmalar oldu. Sosyal medya göçleri oldu. Twitter, facebook gibi. Susanlar küsenler oldu.
Bunun bir çok nedeni var.
Siyasi ayrımlaşma kutuplaşma, dini inançsal bilimsel ayrımlaşma kutuplaşma, ırksal ulusalcı kemalist vb devam ediyor bu.. Bu her yerde oldu. Mevcut iktidar ve temsil ettiği birim ve büyük trol ağı hatta gönüllü ordusu diyelim bizce başta herkesi susturmaya, güç sağlamaya, her yeri ele geçirmeye girişti ve çalıştı. Ha onlara göre tarihi reverans
Bir başka forumda bir sosyal medya grubu açmaktan bahsettim ve bana hep bir ağızdan şu dendi. Uğraşma, yorulursun, Adnan Hoca trolleri, şu bu trolleri dolarlar, bezersin, yazdırmazlar... Yani işlev gördürmüyorlar...

Otorite ve din karşıtı yazmanın ya da eleştirinin engellenmesi çarpıtılması girişimleri var. Susturulması var. Bunları asıl neden olarak buluyoruz.
Bu değilse onlara göre mesela ateizm deizmin baskılanması, yayılmasını önleme ve mevcut eldekini koruma ama siyasi özgürlük ve insan hakları ifade özgürlüğüne dair saldırıdır ve buna dair biliş yok. Açık saldırı girişimleri ve bu anlamda yayılma, fetih, baskı ve denge kaybı üretme trollük vb. anlayışlarla bunlar yürütüyor.

Felsefe insanın varoluş sorunu ama politika ve dine; tanrısal itaate el atmalı başkaldırmalı .Otorite dahil. Gerçekleri söylemeli ve özgür olmalı. Türk ya da Türkiye ya da müslüman ya da Osmanlı ya da İslami ve Din tipi, dini milli tip felsefe olmaz. Evrenseldir. Evrensel kalacak. Bunu anlamalılar..
Hala bakın Gazaliden fosil yakıtla iz bulup felsefe üretimi çabası var...

Şimdi bile 20 üye burayı sahiplense her gün girse ve yazsa; en azından bir selam etse, o gün dinlediği dinlediği müziği paylaşsa, genel sohbete bir not bıraksa dahil canlanır. Neden olmuyor? Kişinin sohbet istemi ya da sosyal adiyet iletişim arayışıyla uyuşmuyor olmalı.. ya da dediğim gibi 20 ilgili gelecek olsa eşit miktarda trol sıcazak ve gönderilecektir.


Neden Türkiyeli filozofumuz yok? Bu soruyu soranlara ürettiğim bir yanıtın kısası

Bir kere toplumun kulakları filozofu duymaya hazır mı ya da açık mı ve ya da istekli mi? 200 yıl sonra anlaşılacak ve anlaşılması umulan birinden mi sözediyoruz herkesin rahatını bugün kaçıracak birinden mi?

Filozof yarın sizi tüm toplum normlarını ya da toplumsal uyku ve esareti altı dolu bir biçimde yöneltmeye çağırdığında ne yapacaksınız? Dur yaşamım kaçıyordu mu diyeceksin?

Filozofu kim istiyor?

Onu (filozofu) iktidar mı şekilleyecek toplum mu? İkisinin normlarına da uymacaktır. Kendi sosyal varlık ve yaşantı zorlantısı dahil modern çağın ivmeleri içinde eriyecektir belki de yokolacaktı ve belki de sesi hiç duyulmayacak ve duyulmadan kıstırılacaktı. Bir çok erk kurumu var. Bir çok denetim kurumu. Ses kısan kurumlar.
Belki de filozofumuz tarih toplum, din ve hatta bilim otoriteleri ve tüm diğer egemen erkler ve bunları düzenlemek değiştirmekle ya da onları nasıl aşabileceğini düşünmekle meşguldur ya da ya da hayat kavgasında yokolmuş olmasın. Belki de erk ve toplumun her ikisinden tepki ve ivme alıyordur ama topluma ya da onun bir/belirli kanatlarına belki biraz daha biraz yakındır. Bilmiyoruz bunu.

Bir filozof ya da adayı ne yapacaktır?

Ne yapmasını istiyorsunuz ve bekliyorsunuz? Epistem çatması mı ontolojiyi düzleştirmesi mi? Ontolojiyi yeniden mi yazsın. Eğer filozof adayınız size deseydi ki bu ontolojidir o ontoloji değil ontoloji buizmdir derdiniz ve buzimin ne olduğunu asla tanımlayamazdınız. Diğerleri hayır benim dinim elden gidiyor derdi. Toplumsal kurum ve otoritelere ulaşamazsınız.

Filozofun başına gelenler ya da bunun gelme olasılıkları

Siyasi, dilsel, dinsel, kültürel çatışmalar.
Filozofumuz bu toplumda etnik, dini, milli her türlü çatışkıyı aşarak ve bunlardan sıyrılarak evrenselleşmeye ve sağ salim kalmaya çalışıyor. Etiketlerin arasından. Bir de üstüne ontoloji yazacak. Ontoloji karında doyurmuyor ha. Bir de sizin yazdıklarınız tarih nazarında çöptür. Anlanmayı ummayın ha. 3.000 yıllık filozofi tarihinden daha açık net cümleleri kendi dilinizde üretseniz ve bunu sokak sokak gezdirseniz hatta 5.000 yıl sonra ontolojik kıymeti olacak metinler üretseniz bunu anlayacak kimse bulamazsınız.

Filozofumuz ya da adayımız, toplumsal çatışkı çelişki baskılarla (aykırı politik fikir, aykırı dinsel fikir, vb. gibi nedenlerle okul aile vb. işbirliği ile paketlenmiş, adı deliye vb.ne çıkarılmış üzerinde bir sürü baskı ve sosyal zorbalık uygulanmış, sindirilmiş pasifize edilmiş yöneltilmiş olmasın? Tüm bunlardan kurtulduysa hala filozof adaylarınız olabilir. Ama hala yaşıyorsa da emin olun bugün biçilen yer de tımarhanedir. Ailesiyle geçinemez sosyal çevreyle geçinemez vs. Kimse onu anlamaz.

Eğer tüm bunları aşmış ve hala tımarhaneye kapatılmamış olursa ve gününü gün etmek gibi dertleri ya da buna zaten imkanı da yoksa hala buralarda yazan adaylar belki de olabilir.

Bir filozofun ekonomi politik ya da dinsel sancıya el atacağını düşünüyorum. Her iki alanda da toplumsal baskı zorbalık ya da körelme görecektir. Fikirlerini anlatmakta zorluk çekecektir. Kalabalığa dönüp hadi eyleme geçelim millet o uyuyorsunuz her şey berbat dense ne olur acaba. Ben size söyleyeyim. İsa gibi barış havariliğine soyunmuş bilmem ne, umut taciri vıdı vıdı...gibi sözler duyarsınız.
Size İbrahimi dinleri yıkalım el de çok net ve açık doneler/dayanaklar var halka anlatalım dese ne derdiniz?
Git başımdan mı?

Ontoloji yazarı çizeri anlanmayacaktır
Modern çağın deyimiyle kız bile bulamaz tavlayamaz ya da kız olsa evde kalır koca bulamaz. Sokrates'in karısı dırdır edip kafasına su döküyordu. Filozofumuz evlenirse bunu ya da çok daha ağırını deneyimlemesi muhtemel. Bireysel istekleri aşmış bir guru belki.



Türkiyeli Tipi Filozof Arayışı 2

Dinsel çelişki onu konuşturmayacaktır.

İmparatorluk kalıntısı tebaa toplum bilinci bilgiye saldırır, sosyal baskı kurar, mahalle baskısı vardır, sosyal zorbalıkta vardır. Uygar toplum insanına benzemez.

Hala bu şartlarda filozofi isteniyor bekleniyorsa buyrun yapalım ve üretelim.

Çağın istediği filozofi değil akşam yemeğinde cips yemek gibi bir şey, hazır yemek gibi bir şey. Bunun yazılı karşılığı. Filozofi bu değildir emek işidir. Güç gerektirir, eylem gerektirir, sabır gerektirir.
Filozofi işi paketlenmiş hazır gıda satın almaya benzeyen bir iş değil. Örgütlü...bireysel..

Sonuç olarak toparlayalım ve şunu söyleyeyim. Filozofi az anlaşılıyor.

En basit örnektir ezeliyeti ya da varlıksal başlamamayı dilsel kalıpta kodlayın önemli değil bunu kimseye geçiremez ve anlatamazsınız çünkü başlama kurgulsuz, başlama dayanaksız kişi düşünemiyor. Bunu hayal edemiyor. Düşüncesini bu noktaya çekemiyor ve indirgeyemiyor.

 
Son düzenleme:

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Gönderiyi okurken büyük bir aydınlanma yaşadım.

felsefe kavramına aşina biri, felsefe okuryazarı diyebileceğimiz çoğu insan klasik modernitenin pozitivist maddeci-dünyacı dediğiniz görüşünü paylaşan ortalama bireyine benzemez

Yani bütünüyle yanlış yer ve zamandasın. Tek bir anlamı olabilir. Senin bilgilenmen ve kendine çeki düzen vermen. Bunun fırsatı.
 
Son düzenleme:

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Ben sana bütün içtenliğimle şunu söyleyebilirim. Doğru bildiğini, sandığını yapıyorsun ama felsefe diyor ki;
Doğru olduğunu düşündüğün şeyler hakkında şüphe duymalısın
Şu an bu şüpheyi paylaşmıyorsan felsefe yolunda değilsin
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Ben kimim size söyleyeyim, ben insanların çocuklarının ... ... ve .... insanlar olmasının yolunu açan ve toplumu ... dinamitleyen düşüncelerin karşısında durarak bizzat sizi korumaya çalışan biriyim. Burada ben hiç kimsenin adını zikrederek kimseye herhangi bir hakarette bulunmadım, sadece bu .... ve .... ile sonuçlanacak yönlendirmeler içeren cümlelerin İNSAN PSİKOLOJİSİ ni nasıl etkilediğini anlatmaya çalıştım.

Sizin ... veya .... olup olmadığınızı bilmiyorum ama birazcık SAĞDUYU sahibiyseniz, varsa çocuklarınızın ,torunlarınızın veya toplumun geleceği adına bu .... e karşı durmanız ve yanımda yeralmanız gerekirdi.

Yukarıda sayılan ...... ların insanları nasıl psikolojik olarak yıkacağı, toplumdaki huzuru nasıl yok edeceği, ve hatta toplumu ... yok edeceği konusunda bir şeyler söylemek de bana zor geliyor. Çünkü apaçık olan bu gerçeği dahi AÇIKLAMAK zorundamıyız ?


Bu tip düşüncelere sahip insanların toplumda çoğunluk olarak yaşadıklarını bir düşünün. Toplumun nasıl bir KAOS içine sürükleneceğini bir hayal edin.......

Bütün kullanıcılarımız bu kuralları okumuş ve kabul etmiş sayılır.

A MADDESİ - GENEL FORUM KURALLARI


  1. Forumda, Türkiye Cumhuriyeti yasalarını ve uluslararası kanunları, anlaşmaları, tüzükleri çiğneyen mesajlar yazılamaz, ilgili materyal gönderilemez.
  2. Forumda dini, siyasi veya politik içerikli mesajlar ile propaganda yapılamaz.

B MADDESİ - FORUM KATEGORİ KURALLARI

  1. Forumda, Türkiye Cumhuriyeti yasalarını ve uluslararası kanunları, anlaşmaları, tüzükleri ve diğer dünya devletlerini rencide edici ve bunlara karşı aykırı olan konular açılamaz.
  2. Forumda din, dil ve ırk ayrımı ile alakalı olan ve ayrıca siyasi propaganda amacıyla açılmak istenen konulara izin verilemez.
  3. Forumlarda belirlenmiş kategorilere uygun olmayan bir konu açamazsınız.
  4. Kategorilere 3. şahısları rencide edici şekilde konular açamaz ve bu konuda kaba lisan kullanamazsınız.
  5. Forum üzerinde yeni bir konu açarak 3. şahıslar ile aranızda ki özel problemleri forum üzerinde tartışamazsınız.
  6. Forum kategorilerine içeriği gereksiz ve anlamı olmayan konuları açmamaya özen göstermelisiniz. Böyle bir durumda açılan konu başlığı yöneticiler tarafından silinecektir.
  7. Konu başlığı altında konu dışına çıkılan mesajlar göndermek yasaktır. Böyle bir durumda mesajlarınız yetkililer tarafından silinecektir. Bu şekilde mesajları sürdürmeniz halinde yetkililerin yaptırım uygulama hakkı bulunmaktadır.

C MADDESİ - KATILIMCI (ÜYE) KURALLARI

  1. Forum ortamında veya özel mesajlarınızda genel ahlak kurallarına aykırı, kişileri/kurumları küçük düşürücü, hakaret niteliğinde sözler kullanamazsınız.
  2. Forumun huzurunu bozan veya forumda bulunması istenmeyen kişiler, uyarı verilmeksizin ve kurallara bağlı kalarak forumdan uzaklaştırılabilirler.


Ben kimim size söyleyeyim, ben insanların çocuklarının ... ... ve .... insanlar olmasının yolunu açan ve toplumu ... dinamitleyen düşüncelerin karşısında durarak bizzat sizi korumaya çalışan biriyim.

Ne hakla ve neden? Biz kendimizi koruyamıyor muyuz? Senden koruma mı istedik?

Seni bizim koruyucumuz olarak görevlendiren kim ve ne_?

Diğer herkesin bunları yapamadığını varsayıyorsun ve kendini bu anlamda görevli mi sanıyorsun sorun ne?

İNSAN PSİKOLOJİSİ ni nasıl etkilediğini anlatmaya çalıştım..

Ciddi anlamda bilişsel yardım almalısın ve biz (en azından mesela ben) ulaşamayacağız gibi ve muhafazakar tabandan aydın aklı başında denilebilecek, Erol Göka ,Kemal Sayar gibi isimleri tavsiye edeceğim.

Sana senin lisanını bilen biri ulaşmalı..

Adem kişisel olarak yazdıklarını silmeksizin alıntı bile tutamıyoruz. Bilişsel olarak yardım alman gerekiyor.

Sizin ... veya .... olup olmadığınızı bilmiyorum ama birazcık SAĞDUYU sahibiyseniz, varsa çocuklarınızın ,torunlarınızın veya toplumun geleceği adına bu .... e karşı durmanız ve yanımda yeralmanız gerekirdi.

Burada forum yönetimi ve üyelerinin özel de yönetcisinin sağduyu sahibi olmadığı iddia ediliyor ve sağduyuya davet ediliyor. Sağduyunun tek ve yegane temsilcisinin Adem olduğu iddia ediliyor. Belki de forum yönetimini ve forumu Adem' vermeliyiz?

Burada herkesi koruyabilir ve çocuklarınızın geleceğini kurtarabilir böylelikle

Yukarıda sayılan ...... ların insanları nasıl psikolojik olarak yıkacağı, toplumdaki huzuru nasıl yok edeceği, ve hatta toplumu ... yok edeceği konusunda bir şeyler söylemek de bana zor geliyor. .

Tamam Adem forumun üst adı felsefe. Bu bilgi, bilgelik sevgisi demektir ve binlerce yıllık bir şablondur. Evrensel ölçütlerde dünyanın her yerinde yaklaşık benzer tabanda felsefe konuşulur ve görüşülür. Bunların forumla hiç bir ilgisini göremiyorum. Burada toplum kurtarma ,bunları bildirme forumu adında bir yer değil ne yazık ki!

Öyle bir yer varsa orada bunu yapmalısın.

Çünkü apaçık olan bu gerçeği dahi AÇIKLAMAK zorunda mıyız ? .

Seni okuyup ders alması gerekenler olacak.
Forum okuru muhafazakar arkadaşlardan yorum sunarak özel yazarak Adem'e bilişsel yardım destek ve dostluk sunmasını öneriyor ya da rica ediyorum.

Siz kimsiniz?
Neden bir şey açıklamak zorunda bırakıldınız?

Forum bir felsefe forumudur. Burada felsefe tabanında görüşme ve forum yapılır.

Bu tip düşüncelere sahip insanların toplumda çoğunluk olarak yaşadıklarını bir düşünün. Toplumun nasıl bir KAOS içine sürükleneceğini bir hayal edin.......

Haklısın. Umarım okuyanlar anlarlar.
 
Son düzenleme:

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Adem Türkiye Cumhuriyeti devleti bir yasa devletidir ve yasa hukuktur. Bu aynı zamanda şeriat-hukuk olarak ahlakın ölçüsüdür. Yani yasa devletlerinde kamu vicdanını ortak kurallar ve yasalar belirler. Bu meclis aracılığıyla yürütülür. Yasayla çatışması olan yasamaya yani meclise iletebilir ya da politikaya atılabilir ya da tartışmak istiyorsa uygun üslup ve taban da tabi ki burada tartışabilir.

Vatandaş olarak senin ve bizlerin bağlı bulunduğu Türkiye Cumhuriyeti devleti dinsel şeriatle yönetilmiyor. Dinsel şeriatle yönetilen hiç bir yerde zaten yasa yok bir avuç elit ve kral ve köleler var ve hala oralarda bu kral ve ailesine (elit zümreye) o ahlak ve şeriat geçerli değilken tüm köle halk ve tebaaya da geçerlidir..
Din bireysel ve subjektif bir ahlak tabanıdır. Bunları ilkokulda öğrenmen gerekirdi. Yazmak zorunda bırakıldığım için üzgünüm.

Yani burada yasaya aykırı bir şey görürsen vatandaş olarak bunu bize ya da ilgililere iletirsin.

Kimse burada yasadışı bir şey yapmadığına göre kimse burada ahlaksızlıkta yapmadı ve kimse burada yasadışı bir şey yapmadığına göre gelecek nesillerin hak, hukuk ve ahlakını tehlikeye atacak, birinin korumasını gerektirecek bir şey de yapmıyor. Forumun her tür sosyal tabandan gözlemci ve yazarı var ve buna dindar muhafazakarlarda dahil.

Adem diğer arkadaşlar yanıt sunar sunmaz bilmiyorum bu taraftan görülen o ki sosyal destek almalısın, bilişsel yardım almalısın, umarım bunu benden başka ifade eden de olur.

Mental durumun iyi gözükmüyor. Yazarsan ben yardımcı olmayı deneyebilirim. Araya büyük harfli insanı irrite eden tuhaf ve gereksiz sözcükler katmadan
 
Son düzenleme:

ignostik üye

Filozof
Uzaklaştırılmış
Katılım
1 Ocak 2021
Mesajlar
969
Tepkime puanı
131
Puanları
43
Yaş
57
Konum
Mars gezegeni.
Üniversite Bölümü
felsefe
Ahlakın kökeni bilinç sahibi olsun olmasın Tanrı (Zeus,Yehova, Allah, Doğa, Madde, vb.) tabiki.



Ahlak doğuştan gelen özelliklerimize ve bulunduğumuz şartlara göre belirlenir.



Bunları belirleyende biz değiliz. Çünkü biz sonradan olan bir varlığız.
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
herhangi bir hakarette bulunmadım, sadece bu FELAKET ile sonuçlanacak yönlendirmeler içeren cümlelerin İNSAN PSİKOLOJİSİ ni nasıl etkilediğini anlatmaya çalıştım.

Senin birine hakaret ettiğini iddia eden oldu mu?

Ölümle ilgili yazdığın yazıyı alamıyoruz bile başında üç işaretleme var ve üçüne de dair hissetmiyorum

Tüm foruma;

Tanrı ve din aşılamasının, cehennem ve ölüm sonrası azap işkence dayatılmasının insan psikolojisini nasıl etkilediğini burada görmeyen var mı?
 

ignostik üye

Filozof
Uzaklaştırılmış
Katılım
1 Ocak 2021
Mesajlar
969
Tepkime puanı
131
Puanları
43
Yaş
57
Konum
Mars gezegeni.
Üniversite Bölümü
felsefe
😂 😂 Isidin allah icin;kafa kesme videolarina bak trol adem;

Ewrende daha iyi psikoloji belirleyen
Etken bulamazsin..
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
😂 😂 Isidin allah icin;kafa kesme videolarina bak trol adem;

Ewrende daha iyi psikoloji belirleyen
Etken bulamazsin..
Adem sanırım gerçekten duygusal ve çocuk ruhlu ve gerçekten yardıma ihtiyacı olmalı
Bunu daha önce anlattığı kısa bireysel geçmiş üzerinden çözümledim
Destek anlamında da sorular sordum ama yanıt alamadım ve beni anladığını sanmıyorum ya da beni yanlış algılıyor olmalı, kategorize etme vb. anlamında o yüzden iletişim tabanını anlayan biriyle yardımlaşmalı
Kötüniyetli oluşunu ya da bilinçli bir trollük yaptığını düşünmüyorum ama sonuçta yazara ve ortama verilen çile dolaylı olarak o
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Hristiyanlık nasıl bugünkü biçemine geldi biliyor musun? Bir aydınlanma çağı yaşadılar. Hypatia'yı bir kentin ortasında parçalayan Hrsitiyanlık ve hristiyanlardı, ortaçağ da cadı avı yapan hristiyan dindarlardı ve evrenin sonsuz olduğunu söyleyenleri yakan hristiyanlardı.

Sonra bir gün hesaplaşma günü geldi ve bir adam şunları dedi:

Deccal-Friedrich Wilhelm Nietzsche
“Hıristiyanlığın bu ebedi ithamını duvar olan her yere yazmak istiyorum— körleri gördürecek harflerim var... Hıristiyanlığı büyük bir lanet, bir büyük içsel yozluk, hiçbir aracının yeterince zehirli, gizli, yeraltı, küçük olmadığı büyük bir intikam içgüdüsü olarak kabul ediyorum — onu insanlığın ölümsüz bir utanç lekesi olarak kabul ediyorum…” Nietzsche’ye göre, köle ahlakını benimseyen ve yaşamı reddeden bir öğreti olan Hıristiyanlık, yok edilmelidir. O, bilimin düşmanı, sürü psikolojisinin temeli, dahası, insan neslinin sonunu getirebilecek bir yanlış anlayıştır. Nietzsche, Hıristiyanlığı kültür yıkıcı bir din olarak nitelendirdiği Deccal’de, bu dinin eski kültürlerin izini, varlığını yok ederek yağmaladığını savunuyor. Nietzsche bu kitapta Hıristiyanlığa başkaldırmakla birlikte, nihilist özelliği olan tüm dinlere ve nihilizmin kendisine de saldırıyor.

Nietzsche'nin asıl amacı bilimsel gelişmeleri değil, Hırıstiyan ahlâk öğretisini çökertmektir. Çünkü ona göre Hırıstiyan ahlâk öğretisi, zayıflığı, miskinliği, bireyin özelliklerini köreltmeyi, ahlâklı olma yerine özveriyi, kendini feda etmeyi önermektedir. Böyle bir ahlâk öğretisi ancak halkı sürü yapar ve onları korkaklar ordusuna dönüştürür. Bu nedenle, Nietzsche Hırıstiyan ahlâkının terk edilmesi gerektiğini ve insanı daha ileri götürecek yeni ahlâk yasalarının oluşturulması
gerektiğini ileri sürer. İnsanı köleleştiren ve kendisi olmaktan uzaklaştıran bütün ahlak teorileri terk edilmelidir.
Ona göre, Hrıstiyan inancı artık çökmüştür

Dedin ki; vahdet-i vücud'a yakınım. Mansur'u parçalayan müslümanlardı. Anadolu da gnostik okul ,gelenek bırakmadılar ve ne kadar bilgin varsa susturuldu ya da sürüldü, gerisi konuşamaz oldu, halka karşı konuşanlar her dönem idam edildi.

Daha Turan Dursun'un cesedi sıcaktır.

Dinin gücünü bundan alıyor. Korkak, şerefsiz ve haince insan öldürüp susturmaktan. Otorite gücüyle...

Dinin gücünü şundan alıyor. Gerçekleri örtbas etmekten ve konuşanları susturmaktan.

Senin gibi genç arkadaşları zehirliyorlar. Öğrenmeyesiniz diye.

Vahdet-i vucud yolu Mansur'un yoludur; özgün biçemi doğu gnostiği uzakdoğu mistsizmi ve doğu nondualismidir.

Vahdette tekçi tanrı bulunmaz ;vahdet ve vahdetçi bütüncü bir bircidir ;bunda tüm gövde tanrıdır, ben tanrıdır sen tanrıdır, o tanrıdır ve bu aynı gövdedir;
bu gövde ayrılmaz sarsılmaz birdir ve korku girmez çıkmaz .
Ölüm bu gövdeye mutluluktan başkayı çağrıştırmaz ve değil son oluş, kendinin öylece sürmesi hissiyle daimlik hissiyle gelir. Vahdetçi ölümden korkmaz... Ölüm hakkında korku salmaz.

Bu gövdeye tutunanlar o dinle ve o geçmişle hesaplaşacak...

Vahdet-i vücutta ben sen güdülmez, tüm insanlık tüm insanlar hatta tüm oluş ve tüm olan tek bir bütün gövdedir, her şey tanrıdır

Dinler insana geçici hizmet etmiştir asıl bilgi geridedir araştırma yolundadır
Bilge her çağ da halka malumat verememiştir çünkü fetvacılar iktidar otağında beslenmektedir ve geçmişi iyi izle kontrol et

Ölüm doğum kadar kutludur
 
Son düzenleme:
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç
Üst