Bilinç kayması çıkmaz sokak kötülük

Bence en başa dönmeliyiz insan olarak nerde hata yapıyoruz yani bazılarımız kurban oluyor bazılarımız cellat bazılarımız izleyici ve şiddet tarafı olmak zorunda kalıyoruz bu tam bir çılgınlık hali hatta şiddet gösteren yanımızı daha çok seviyoruz nasıl da hoşumuza gidiyor bize kafa tutan karşı gelen birinin canını yakmak bazen bunu haklarımız için yapıyoruz bazen hak ettiler diyoruz bazende biz saldırganlaşıyoruz zayıfda olsak şiddet gösteriyoruz güçlü de olsak karşı gruptan biri ölürse yaralanırsa buna seviniyoruz bazılarımız oh diyor bazılarımız oynuyor... işte nedir bu bunu sormalıyız kendimize ,,,,politik olan neden kötüdür ve politika nerde iyi bilinci yok eder bunu tartışmalıyız...


İşte efendim biz muslumanız politikamız olmasın mı bence olmasın ,iste ulus devletiz kendimizi var etmeyelim mi bence etmeyin ,iste hedefimiz vaar yeni bir düzen kurucağız her yol sanki size hemen caiz oluyor ,,,insanların canları üstüne kararlar almak çok kötü bir duygu olsa gerek..



SAYGILARMLA::::::...

tazmanyayahnisi' Alıntı:

Bence en başa dönmeliyiz insan olarak nerde hata yapıyoruz yani bazılarımız kurban oluyor bazılarımız cellat bazılarımız izleyici ve şiddet tarafı olmak zorunda kalıyoruz bu tam bir çılgınlık hali hatta şiddet gösteren yanımızı daha çok seviyoruz nasıl da hoşumuza gidiyor bize kafa tutan karşı gelen birinin canını yakmak bazen bunu haklarımız için yapıyoruz bazen hak ettiler diyoruz bazende biz saldırganlaşıyoruz zayıfda olsak şiddet gösteriyoruz güçlü de olsak karşı gruptan biri ölürse yaralanırsa buna seviniyoruz bazılarımız oh diyor bazılarımız oynuyor... işte nedir bu bunu sormalıyız kendimize ,,,,politik olan neden kötüdür ve politika nerde iyi bilinci yok eder bunu tartışmalıyız...

İşte efendim biz muslumanız politikamız olmasın mı bence olmasın ,iste ulus devletiz kendimizi var etmeyelim mi bence etmeyin ,iste hedefimiz vaar yeni bir düzen kurucağız her yol sanki size hemen caiz oluyor ,,,insanların canları üstüne kararlar almak çok kötü bir duygu olsa gerek..

SAYGILARMLA::::::...

Genişletmek için tıkla ...

Bugüne kadar yazdıklarımdan farklı bir şey yazamıyorum ve yine benzer cümleler kuracağım. Bilinçsiz ve niteliksiz fakat sayıca çok bireylerden oluşan, sağlıksız düşünen toplum sayısında ciddi oranda bir artış var. Böyle bir çağda insan çok daha ileri düşünebilen kitleler hayal ederken, cahillerin sayısı çok arttı. Okumuş olmak değil mesele, okuyup da cahil kalan çok sayıda insan var. Trump, o mevkiye nasıl geldi, kimler getirdi ve tüm dünyanın başına nasıl bela etti? Bir grup Amerikalı yapmadı mı bu seçimi ve tüm dünyanın kaderi ile oynamış olmadılar mı? Hangi aklı başında insan, Trump gibi birini lider görmek ister? Tabii ki aklı olan değil de, Trump ile aynı zihniyeti taşıyanların seçimi.

Çevrenize bir bakın Allah aşkına, çocuk yetiştiren ailelere bir bakın, çoğu eğitimsiz-bilinçsiz ve bu insanlar nasıl sağlıklı düşünen çocuk yetiştirecek ki, kendisi bırakın sağlıklı düşünmeyi, herhangi bir konuda fikir bile üretemiyor. Gençler bir hayal aleminde yaşıyor, gerçek dünyanın farkında değiller. Çekici görünmek, çok para kazanmak için kariyer yapmak ve evlenip iki çocuk dünyaya getirmekten başka hedefleri yok, dünya yıkılsa umurlarında değil.

Sağlıklı bireyler, beynini doğru kullanabilen insanlardır. Bir insan yaşam tarzı ile IQ seviyesini yükseltebileceği gibi, düşürebilir de. Televizyon programları, diziler, gündüz kuşağı kadın programları ve hep aynı konuşmacıların katıldığı sözde tartışma platformları sayesinde, zaten çok yüksek olmayan IQ seviyeleri çok daha aşağılara çekiliyor ki, bu sayede insanları yönetmek ve yarattıkları sahte hedeflere yönlendirmek çok daha kolay olsun.

Beyindeki gri madde daha aktif hale getirilebilirse insanlar daha mantıklı düşünmeye, doğru ile yanlışı daha kolay ayırt etmeye başlıyor. Beynin korteksinde yararlı bilgi yoksa bu çalışmalar maalesef ters etki ediyor yani Hitler gibi bir insanın korteksinde faydalı bilgi yoksa sonuçlar da yıkım olarak geri dönüyor. Korteksin güçlendirilmesi ama bunu yaparken de işe yarayacak şekilde sağlanması gerekiyor.

Doğru eğitim ve sağlıklı düşünme yeteneği insanlara verilmeli ki, korteks kalınlaşsın beraberinde protein sentezi artsın ve beynin hacmi büyüsün. O zaman ancak sürüngen beyinden gelen dürtüleri kontrol edebilirsiniz.

Kontrolsüzlüklerin, dengesizliklerin ve kötülüğün önüne beyninizi doğru kullanmak sureti ile geçebilirsiniz. Genler ve hormonlar bizi köle gibi davranmaya zorlamadan önlem almak gerekiyor.

Beyin yıkamak diye bir tabir vardır, işte insanlar çok küçük yaşlardan itibaren yanlış eğitimlerle, zararlı fikirler üretecek şekilde yetiştiriliyorlar. Yaşamımızı kontrol etmek aslında elimizde fakat başkalarının yaşamını kontrol edemiyoruz ve gelip bize zarar verebiliyorlar. Ne kadar çok doğru eğitim görmüş birey sayısı artarsa, toplumlar da o kadar sağlıklı bir hale dönüşür.

İlkel beyin doğru eğitim ile kontrol altına alınabilir yoksa beş çocuk doğurmak marifet değildir, o çocuğa vereceğin eğitimin kalitesi çok önemlidir. Sosyal çocuklar yetiştirmeliyiz, "oraya gitme, bunu yapma" diye diye çocuklar asosyal ve kötülüğe açık yetişiyor. Yol-sokak bilmeyen çocuklar var, anne-babası çevre kötü diye bir yere bırakmıyor, sonra da o genç üniversitede ne doğru, ne yanlış ayırt bile edemiyor.

Lakin metot ve felsefesi olmayan devletler yetki-arz çizgisinde merkez olmaktan çıkıp kanatlardadır.

Çok veren de devlet değildir çok alan da.



Bir başka husus can yandığında mantıklı ve objektif düşünmeye çalışmak ilkin doğru iken bunda aşırıcılık yapmak güveni azaltır.

Güven duyulmayan sistemler ya çöker ya da ona itaat edilmez.

Hırsızlık suçundan tutuklanmış kişi tutulduğu hapishanede öldürülse buna pek takılmayız.Ancak verilen cezaların suçlara denk olması gerekir.O insanın yaptığı yüz kızartıcı bir suç da olsa:

Hırsız birisinin malını haksız yolla aslen iktisap etmiş ve buna mütekabil suçunu hayatıyla ödemiştir.

Ortada bir kaç mal ve bir de hayat vardır.

Bunlar denk midir?Değildir.

tazmanyayahnisi' Alıntı:

Bence en başa dönmeliyiz insan olarak nerde hata yapıyoruz yani bazılarımız kurban oluyor bazılarımız cellat bazılarımız izleyici ve şiddet tarafı olmak zorunda kalıyoruz bu tam bir çılgınlık hali hatta şiddet gösteren yanımızı daha çok seviyoruz nasıl da hoşumuza gidiyor bize kafa tutan karşı gelen birinin canını yakmak bazen bunu haklarımız için yapıyoruz bazen hak ettiler diyoruz bazende biz saldırganlaşıyoruz zayıfda olsak şiddet gösteriyoruz güçlü de olsak karşı gruptan biri ölürse yaralanırsa buna seviniyoruz bazılarımız oh diyor bazılarımız oynuyor... işte nedir bu bunu sormalıyız kendimize ,,,,politik olan neden kötüdür ve politika nerde iyi bilinci yok eder bunu tartışmalıyız...


İşte efendim biz muslumanız politikamız olmasın mı bence olmasın ,iste ulus devletiz kendimizi var etmeyelim mi bence etmeyin ,iste hedefimiz vaar yeni bir düzen kurucağız her yol sanki size hemen caiz oluyor ,,,insanların canları üstüne kararlar almak çok kötü bir duygu olsa gerek..



SAYGILARMLA::::::...

Genişletmek için tıkla ...

sen en başamı? dönmekmi? istiyorsan ben seni gerçekten en başa döndürücem. şimdi zaman makinasına sen ve ben bindik diyelim. 1 milyon yıl öncesıne ayarladık.
ve 1 milyon yıl öncesine gittiğimizde ilk insanların henüz akıl ve mantık olarak
evrimleşmediğini çok net görürüz.
burdan yola çıkarakta şu tezimizi hazırlarız. derizki ilk insanlarda madem akıl yok.
madem mantık yok. madem bir düzen yok. ozaman derizkı bu insanlar gelişmemiş hayvanlardır. demekkı senın aradığın heşey burda şiddet ölüm yabanılık kaos düzensızlık
yeterkı görmesını bil algıla
şimdi daha ileri gidelım bir üçkagıtcının bir insanlar tanıştıgı günde dinler icat edilmıştır.
bunuda anladıysan şunuda anlamalısın. bireylerı sistematık bir köle yapan dinlerdır. bir kalıba sokanda dinlerdır. insanlar simetrik olarak köle olmaya bir sistem kurmaya
bir düzen kurmaya zorlayan dinlerdir. bunu görmek bu kadar zormu?
zayıf insanları güçlü insanlara bagımlı olmaya iten yegane güç dinlerdır. bunu anlamak bu kadar zormu? insanların özgür iradesını bile değiştiricek kadar güçlü olan tek şey dinlerdır. bunu anlamak bu kadar zormu?
şimdide sentezlıyelım. bakalım sonu ne? çıkıcak. dinler olmasaydı. ne? olurdu.
1: savaslar olmazdı.(din savasları)
2: sistemler olmazdı.(her birey özgür yasardı amzonlular gibi.
3: paranın icadı olmazdı. parayı ica teden frigyalılarda mayalıların torunlarıydu yanı samanısttı.. samanızmde bir dindir. insan içgüdüsünün harıka bir sacmalıgı..
3: akıl ve mantığın evrımleşmesını ve gelışmesını hızlandıran en büyük güç dinlerdır.
insan içgüdsündekı inançlardır.
4: bütün kavramlar felsefede dahil gördüğün herşey insan içgüdüsündeki inancın tohumlarıdır.
5: şimdi ise aradakı terf fark modernleştık modern kole olduk. daha modern daha güçlü ve daha saglıksız şiddet ve nefret uyguluyoruz. hepsi bu. daha fazlasını aramak sadece zaman kaybı olucaktır..

Ortada bir kaç mal ve bir can ha bu ne abi bence hırsızlık yapanlar birine canına zararvermedikçe hapisanede yatmasın.....

tazmanyayahnisi' Alıntı:

Ortada bir kaç mal ve bir can ha bu ne abi bence hırsızlık yapanlar birine canına zararvermedikçe hapisanede yatmasın.....

Genişletmek için tıkla ...

Hapishaneler daha işlevsel hale getirilebilir yani amaç suç işleyen ya da işlemeye meyilli kişileri, bu yanlıştan çevirmek ve topluma yeniden kazandırmak olmalıdır. Hırsızlık yapan bir kişinin hapse atılmaması doğru olmadığı gibi, hapishanede öldürülmesi de asla kabul edilemez. Sonuçta hırsızlık yapan bir yakınımız ise öldürülmesine sessiz kalamayız ve vicdani olarak da kabul etmemiz mümkün gözükmüyor.

Suç işleyen insanların çoğu zaten sorunlu bir yaşamdan geliyorlar, bu insanları içeride rehabilite edemedikten sonra yıllarca hapis tutsak ne yazar sonuçta çıkar çıkmaz başka bir suça karışacaktır. Mağdurlar-mağdur yakınları ise maalesef bu işe sıcak bakmıyor ve suç işleyen kişinin acı çektiğini görmek istiyor çünkü; ancak bu şekilde kendince intikam almış oluyor.

Kötülüğe karşı kötülük ile cevap vermek, ortada var olan sorunu daha çok büyütüyor. Cem Garipoğlu intihar ettiğinde çok fazla sevinen oldu oysa ortada vahşi bir cinayet işlemiş çocuk vardı yani kimse kabul etmek istemese de, o daha çocuktu ve tabii ki Münevver de çocuktu fakat asıl mesele "Cem o hale nasıl geldi, ailenin ya da yakın çevrenin hiç mi suçu yoktu?", kendisini asınca Münevver geri mi geldi, adalet yerini mi buldu? İki çocuğun ve ailelerinin biten yaşamı kimin umrunda ki, birileri çıkar kendince yorum yapar ve üç gün sonra da unutur.
Krishnamurti'nin hep yazdığım ve en sevdiğim sözüne geliyoruz yine; "Toplum en büyük hapishanedir." Suça karışan insanlara toplum yeni bir yaşam hakkı kolay kolay tanımaz ve o insanlar da tekrar suç işlerler.

Kötülüğün yükselişinin önüne sağlıklı ve doğru eğitimli bireyler ile geçebiliriz. Herkes anne ve baba olamaz ne yazık ki, fakat oluyorlar ve sonrasında da bir sürü eğitimsiz ya da sağa-sola terk edilmiş çocuklarla suç oranında artış yaşıyoruz. Sorumsuz-bilinçsiz insanlar kendilerine bakmak yerine sürekli etrafta hata ve kusur ararlar. Her birey kendi yaşamını toparlamayı başarsa zaten toplum da düzelmeye başlayacaktır.

Teşekkürler konu güncel