Neden Yaşıyoruz ? Mutluluk İçin mi ?

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Genel Tartışma Alanı kategorisinde gamzecik tarafından oluşturulan Neden Yaşıyoruz ? Mutluluk İçin mi ? başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 78,587 kez görüntülenmiş, 487 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Genel Tartışma Alanı
Konu Başlığı Neden Yaşıyoruz ? Mutluluk İçin mi ?
Konbuyu başlatan gamzecik
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan Prens Ernak

jideament

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
10 Haz 2010
Mesajlar
20
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
30
Çoğu kişiye anlatmayacağım kendime ait birçok bilgiye sahibim.Kişiliğini yönetebilen ve evrenin gerçekliğini tümboyutta görebilen biri için hayat sonsuzluk denen sonlu ve yeni sonsuz açılan ilerlemenin bir parçasıdır.Yani bir hortumdan su akarken suyu bütün olarak görürüz.Aslında hortum içinde akan suyu iletir.Su ise kendi içinde birço damladır.Burada hortum bizi tümboyutta dolaşık kılan Tanrısal sistem (14),tek bir parçaymış gibi gördüğümüzde su sonsuzluk dediğimiz ilerleme (8) ve o suyu da tümdengelim ile incelersek damlalar da biz yani varlıklar (2) olur.Yani,her biri bir bütün olan parçaların sürekli birleşerek yeni bütünler oluşturmasıdır bu.Ki ne acayiptir ki su damlaları da birçok atomdan oluşur ve atomlar da içinde bulundukları düzeni yani gezegenleri taklit ederler.Her bparça bütünü taklit eder ve diğer parçalar ile birleşerek bütünleşmeye doğru gider.İşte bizim yaşama amacımız bu.Çoğu damlacık borunun sonuna gelemeden sonu olmadığını yada sonunda hiçbirşey olmadığını sanar.Aslında o borunun tek amacı sonsuz damlacığı sonsuzluk nehrine iletmektir...
 

cogito

Üye
Yeni Üye
Katılım
30 Ocak 2010
Mesajlar
198
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
45
Yaşamayı istememek te gene yaşama dair bir tercihtir.Yaşamda bulunmak bizim tercihimiz değil ama devam edip etmemek bizim tercihimizdir. Çoğu zaman umutsuz olan insan bile yaşamaya çabalar alışkanlıkları nedeniyle. Hiçkimse yaşamda mutlu olmak istemiyorum demez ama mutluluğu yakalayamadığı için yaşamına son veren insan sayısı da çok azdır.Başka nedenler için yaşayanlar kendileri için ölemezler. Bazen büyük bir acı da yaşama bağlayabilir insanı. En kötüsü ise boşluk hiçlik duygusudr. Kendi tercihimizle gelmediğimiz bir yaşam için acaba neden yaşıyorum mutluluk için mi sorusu da cevapsızdır.
 

cogito

Üye
Yeni Üye
Katılım
30 Ocak 2010
Mesajlar
198
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
45
Kendi tercihimizle gelmediğimiz bir yaşam için bu soruyu sormak yersizdir.
 

Zadig

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
13 Haz 2010
Mesajlar
10
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
Genel olarak her insan huzur ve mutluluk için yaşar bütün çabalar bu yüzdendir. Bencillik söz konusudur. Para kazanmak, aile olmak, çocuk sahibi olmak. Amacı bu olmayan bir tek kişi biliyorum, oda hepinizin tanıdığı Albert Einstein. Bu adam yazılarında kendi amacının eğlence mutluluk değil, herkesten farklı olarak iyilik doğruluk ve dürüstlük olduğunu söyler. Ne de güzel söyler..
 

eylül esley

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
10 Haz 2010
Mesajlar
14
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
insanevladı eğer yaşamına son vermenin bir tercih olduğunun bilincinde olsaydı,mutsuzlukla kıpırdayan insan yığını yerine yaşamını anlamlandırmış ve hayata üretim gücüyle yenilik,tazelik getiren toplulukla dolardı..
 

Süreyya Önal

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
16 Nis 2010
Mesajlar
469
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
49
Süreçte; kendinden! doğan- kendiliğinde kendini bulan bir örüntü ...İnsan / sosyo-kültürel çevre, duyumsal-algısal-zihinsel olarak gelişen/değişen, doyuma dayalı bir yaşam.

(bedensel-duygusal/zihinsel,kültürel,cinsel,psikolojik vb...doyum)
 

Süreyya Önal

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
16 Nis 2010
Mesajlar
469
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
49
Süreçte; kendinden! doğan- kendiliğinde kendini bulan bir örüntü ...İnsan / sosyo-kültürel çevre, duyumsal-algısal-zihinsel olarak gelişen/değişen, doyuma dayalı bir yaşam.

(bedensel-duygusal/zihinsel,kültürel,cinsel,psikolojik vb...doyum)
 

obsesif-ruh

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
5 Haz 2010
Mesajlar
7
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
30
2 nedeni var, 1. si insanın hayatta birşeyin arkasına kolayca takılabilmesi. insan kolayca kendini bir amaç uğruna meşgul edebilir, kolayca kendini aslında önemsiz olan bir çok olguya kaptırabilir ve her amaç yenilerini doğurur.en basit örnek: bir öğrenci önce notlarını yükseltmeye çalışır,sonraki hedefi iyibir lisedir, sonra iyi bir üniversite, iyi bir iş ve evlilik, işte terfi etmek, birikim yapmak...
2. si genel çoğunluğn sorgulama psikolojisnden yoksun olması.çoğu kişi hayattaki yerini sorgulamaz, kendini gözlemleyemez ve neden bu hayattaym diye sormaz.bakar ki diğer insanlar öylece yaşıyor, oda yaşamaya devam eder. yani amacını bilmeden öylesine yaşar bi anlamda.
bence böyle
 

evadne_Ss

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
27 May 2010
Mesajlar
41
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
Ahlak emredici yasalardan oluşur, ama mutluluk olsa olsa bir umut konusudur, dahası belki de hiç bir zaman gercekleşmeyecek bir idealdir.Kant böyle demiş bence mutluluk önümüze uyutmak için konulan bir uyuşturucu amaç hiçbir zaman mutluluk olmamalı bence sorumlulukları öldüren bir kavram giriyor bu noktada bencilliğin zirveye ulaştığı hayat ne kadar mutluluk verebilir ? mutluluğa odaklı olduğumuz için kimse tam anlamıyla mutlu olamiyor...
Server Tanilli'nin "Yaratıcı Aklın Sentezi" adlı kitabından bir yazı ile susayım artık

Duygularımızı üretiyor ve paylaşıyor muyuz?
Düşünce üretiyor ve paylaşıyor muyuz?
Sevinç üretiyor ve paylaşıyor muyuz?
Güven üretiyor ve paylaşıyor muyuz?
Neşe üretiyor ve paylaşıyor muyuz?
Bugünü üretiyor ve paylaşıyor muyuz?
Yarını üretiyor ve paylaşıyor muyuz?
Kendimizi üretiyor ve paylaşıyor muyuz?
Kendimizden başkasını üretiyor ve paylaşıyor muyuz?
Bilgi üretiyor ve paylaşıyor muyuz?
Yeni bir renk üretiyor ve paylaşıyor muyuz?
Yeni bir çizgi üretiyor ve paylaşıyor muyuz?
Yeni bir alan üretiyor ve paylaşıyor muyuz?
Yeni bir hayal üretiyor ve paylaşıyor muyuz?
Dostluk üretiyor ve paylaşıyor muyuz?
Aşk üretiyor ve paylaşıyor muyuz?
Herşeyi yeniden yorumluyor ve paylaşıyor muyuz?
"Üretmek" sözüyle yalnız işi ve parayı mı anlıyorsunuz?
"Paylaşmak" denince aklınıza miras mı geliyor?
Ne verdiğinizden çok ne aldığınız mı önemli oluyor?
Nasıl yaşadığınız ne yaptığınızdan daha mı önemli?
Böyleyse, size öğretilenleri yaşıyorsunuz ve mutsuzsunuz!
 

Zadig

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
13 Haz 2010
Mesajlar
10
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
Ahlak emredici yasalardan oluşur, ama mutluluk olsa olsa bir umut konusudur, dahası belki de hiç bir zaman gercekleşmeyecek bir idealdir.Kant böyle demiş bence mutluluk önümüze uyutmak için konulan bir uyuşturucu amaç hiçbir zaman mutluluk olmamalı bence sorumlulukları öldüren bir kavram giriyor bu noktada bencilliğin zirveye ulaştığı hayat ne kadar mutluluk verebilir ? mutluluğa odaklı olduğumuz için kimse tam anlamıyla mutlu olamiyor...
Server Tanilli'nin "Yaratıcı Aklın Sentezi" adlı kitabından bir yazı ile susayım artık

Duygularımızı üretiyor ve paylaşıyor muyuz?
Düşünce üretiyor ve paylaşıyor muyuz?
Sevinç üretiyor ve paylaşıyor muyuz?
Güven üretiyor ve paylaşıyor muyuz?
Neşe üretiyor ve paylaşıyor muyuz?
Bugünü üretiyor ve paylaşıyor muyuz?
Yarını üretiyor ve paylaşıyor muyuz?
Kendimizi üretiyor ve paylaşıyor muyuz?
Kendimizden başkasını üretiyor ve paylaşıyor muyuz?
Bilgi üretiyor ve paylaşıyor muyuz?
Yeni bir renk üretiyor ve paylaşıyor muyuz?
Yeni bir çizgi üretiyor ve paylaşıyor muyuz?
Yeni bir alan üretiyor ve paylaşıyor muyuz?
Yeni bir hayal üretiyor ve paylaşıyor muyuz?
Dostluk üretiyor ve paylaşıyor muyuz?
Aşk üretiyor ve paylaşıyor muyuz?
Herşeyi yeniden yorumluyor ve paylaşıyor muyuz?
"Üretmek" sözüyle yalnız işi ve parayı mı anlıyorsunuz?
"Paylaşmak" denince aklınıza miras mı geliyor?
Ne verdiğinizden çok ne aldığınız mı önemli oluyor?
Nasıl yaşadığınız ne yaptığınızdan daha mı önemli?
Böyleyse, size öğretilenleri yaşıyorsunuz ve mutsuzsunuz!

tamamen katılıyorum kardeşime .
 

serkan.idealist

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
29 Haz 2010
Mesajlar
21
Tepkime puanı
0
Puanları
1
Yaş
48
mutluluk amaç olamaz.mutluluğun zıttı da amaç olamaz.yaşamak zorundasın.dayanmak zorundasın.seçme şansın yok.mücadele etmek ve düşünmek.
 

obsesif-ruh

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
5 Haz 2010
Mesajlar
7
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
30
bu dar bi bakış açısı. sorgulama karşıtı bi cevap olmuş bence.
 

jideament

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
10 Haz 2010
Mesajlar
20
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
30
01123581321345589144233377610987...

çAĞLARDIR TARTIŞILASI OLANLARI HÂLÂ NEDEN KONUŞMAKTASINIZ.kainatın GERÇEKLİĞİ TÜM DOĞRULUĞU İLE APAÇIK GÖRÜNÜYOR GÖRMÜYOR MUSUNUZ?sİZE BUNU SAYISAL OLARAK GÖSTEREYİM...
Pascal üçgeninden ele alalım ve tümdengelim uygulayalım...
1-tanrısallık
1 1-(ilk 1 ruh (maneviyat) ikinci bir zihin)
Sadece buradaki derecelendirmemiz bize birçok bilgi veriyor.Mesela üçgenin gözü.Hermetik bilgiler arasında da geçen Tanrısal göz.Aynı zamanda da ruh ve zihin birleşmesinden ''2'' doğar.Yani varlıkların düşünce yeteneği ile yaratılması gerekeni.İnsan.
1 1
1 2 1 ---buradan da anlıyoruz ki detaylar olaylara tekevvür eder.Yani ''3'' detayları temsil ettiğine göre,varlığın yaratımsallığı birkaç formalite olaya bağlıdır.Nedir bu olaylar?Ademim elmayı ısırması.Bu bile bir temsilciliktir.Yani oradaki elma birçok olayı temsil edebilir.
Peki,soracaksınız ''bilmediğimiz bunca konuyu bize neden anlatıyorsun boyutbilimci?''diye.Size şunu söylemeliyim.Artık bu insanlık bilinçsizliğnden bıktım usandım.İnsan sistemsel ayrımda takılıp durmaktan,sonsuzluk evresini bir türlü göremiyor ve her seferinde kıyametini görüyor.Bu bir tekrardır.Fakat pratik değil.Evren adına tümboyutsal tekrardır.Adeta bir zihin sıfırlamasıdır.Bellek boşaltılır ve maneviyata aktarılır.Unutulmaz hiçbir şey orada.
Ne için yaşıyoruz?Mutluluk için mi?Hayır.Mutluluk bir getiridir.Onu düşünerek yaşamazsın,yaşarsın ve o sana gelir.Mutluluktan öte olanlar için yaşıyoruz.Varlık aşamasından ''2'' ,ayrım ile ''6'' ,tanrısal varlık yoluna ''12'' ,doğru gidiyoruz.
Bekliyorum insanlığın bilinç düzeyinin yükselmesini.O zaman başlayacağım köklü bilgi dağıtımına.Şimdilik sadece küçük yazılarım var etrafta.İlk okuyanlar sizlersiniz mutlu olmanız gerekir...
 

Adem

Düşünür Üye
Moderatör
Katılım
26 Nis 2009
Mesajlar
623
Tepkime puanı
62
Puanları
28
Burada ben de konuya başka bir yönden bakmak istiyorum , yine bir soruyla...
- Acaba neden neden diye soruyoruz?
......
 

jideament

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
10 Haz 2010
Mesajlar
20
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
30
Yeterlilik de bir getiridir.Getiriler gereklilik ile oluşur...

Adem,sen aslında bu sorunda öznellik açısından çok haklısın ve kendi içinde bu soruyu soran bütün herkes de bu soruyu sormakta haklı bulunacaktır...Fakat yaşadığımız gerçeklik,yani evren yada kainat bir gereklilik zincirine dayanır.Yani eğer sen yeterlilik istiyorsan gerekliliklerini gözardı edemezsin...Sorgulama bir gerekliliktir.Yeterliliğin ölçüsünü ise alınan cevabın gerçeğe yakınlığı belirler.Bu yüzden ''neden neden dedik'' değil ''ne zaman neden demeliyiz?'' diye sormalıyız.Daha doğrusu sormalıydı insanlık kendine.Fakat insanlığın her zaman ilgileneceği ''sonsuzluktan ve idealardan daha önemli şeyler''i vardır...Mutluluk ihtiyacı da buradan türer.Haksız mıyım?
 

felsefe_sise_ben

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
8 Ağu 2010
Mesajlar
8
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
43
yaşam insanın bencilliği ile düzen bulur.mutluluk bencilliğimizin sadece ufak bir yan duygusudur.varolan hiçbir duygu sahte veya sonradan oluşturulmuş değildir.birini mutlu etmek,paylaşmak, kendi mutluluğumuzu arttıracaksa güzeldir.birini sevmek;sahip olma ve var olma duygumuzu arttıracaksa güzeldir.
neden mi yaşıyoruz çünki benciliz.
 
M

monaliza

Ziyaretçi
Amaç salt mutluluk olmamakla birlikte,insanı mutluluğa götüren davranış,eylem ve olaylar zinciri yaşama amacının temel taşlarından önemlileridir.
Asıl yaşam amacı ise; ALLAH' a Allah'ın istediği şekilde kulluk edebilmektir. Başarabilirsek, bu da zaten mutluluğu getirecektir. İstesek de, istemesek de.
Hiç bir normal insanın, yaşam amacının en önemli temel taşlarından biri olarak "mutluluğu" tercih etmeyeceğini düşünemiyorum.
 

endlesslive

Üye
Yeni Üye
Katılım
23 Haz 2010
Mesajlar
155
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
62
Mutluluk, dik kulaklı eşek ben.. falan..

Burada değil de 70 milyonun izlediği bir tv kanalında olsaydım;
"Efendim, mutluluk; Tam, Yarım, Çeyrek olmak üzere
üçe ayrılır.." şeklinde söze başlardım.
Ama burada, ün şan şöhret reyting kaygısı olmadığından,
geçiştirmekle yetineceğim elbette.

Rahmetli Vehbi Koç'un, tv röportajında söylediklerini hatırlıyorum..

Tv muhabiri: "Vehbi Bey, her şeye sahipsiniz, imkanlarınız sınırsız,
efendim, geçmişte sizi mutsuz eden içinizde uhde kalan,
hala 'ah..' dediğiniz unutamadığınız bir hayaliniz var mı?"

Vehbi Koç: "Vaar, var.. Ginçliğimde Angara'da bizim mahallede
rum ermeni gomşularımız vardı. Onların eşeklerinin gulakları
dik olurdu.. Bizim eşeklerin düşük..
Dik gulaklı bi eşeğim olmadı.. Ona üzülürüm."

Şeker hastalığı nedeniyle işçilerin iştahla yediği mütevazi yemeklere
bakıp yutkunduğu, "Ulen şekersiz sağlıklı bir işçi olmak varmış
danasını sattımın.." dediği de bilinir.
Neymiş efendim.. Koca Vehbi koç, mutsuz yaşamış, ölmüş.

Oğul Rahmi Koç'un da en azından 'tekne ile dünya turuna,
babasının "Ne lüzum var masrafa.." gerekçesiyle karşı çıkması ile,
hayalini babasının ölümü sonrasına dek ertelediğini biliyoruz.
Şimdilerde mutlu mudur.. Sanmam. En azından gençliğini dilediği
gibi yaşayamadığı bir gerçek.

Yine rahmetli Sakıp Ağa da, "Otomobil üretiyorum ama
oğlum binemiyor.." üzüntüsünü hep taşımıştır.

Ben mutluluk derdinde olmam, aramaya da çıkmam. Çayımı içerken,
bir çocuğun yüzüne bakarken, karıncaların telaşlı hamaratlığını izlerken,
bir sevdiğimi görünce seviniyorsam, karşı dağın yeşil saçlarını tarıyorsa kirpiklerim,
bir düşünceyle gözbebeklerim göbek atmaya başlamışsa,
kimsenin 'kedisine pist!, köpeğine hoşt!, tavuğuna kışt'..
deme ihtiyacı duymuyorsam..
anlarım ki mutluluk "Cee!.."diyordur.

Bir yerlerde, 'sizi seven düşünen özleyen bir insanın bulunduğunu bilmek' de
hiç de yabana atılır cinsten bir mutluluk sarmaşığı değildir ha!

Yanılmıyorsam Aristo'da; "Ölünce mutlu olacağınıza bahse girerim.."
gibi bir söz demiştir.

Neden yaşıyoruz?.. Diye soracak olursam kendime;
"Neden yaşamıyayım kiii..?"
diye bir prokavatör ve polemikçi soruyla karşılık vererek,
"master mertebesinde kıvırma örneği" arzedip,
huzurdan ayrılmamın, akıllı bir davranış olacağı muhakkaktır.
 

zmblfrsh

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
12 Ağu 2010
Mesajlar
4
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
34
neden mi yaşıyoruz biz bu dünyaya bi amaç uğruna atılmışızdır belki yani tanrı bizi kendini kanıtlamak için varetti ve insanları özel düşünebilen güdülü yaratıklar ilan etti.ki sonuç tartışılmaz biz görev icabı mutluluğu bulmak ve elde etmek çabasına girmeliyiz. mutlu olmak bizim görevimiz yani. tanrının emirlerini yerine getirp bizi mutlu kılmasını dileyecez hep dileyecez eğer onu mutlu edersen o da seni mutlu eder şimdi onun mutluluğa ihtiyacı yokturdiycek olanlarınız mutlaka vardır bunu ben de biliyorum lakin varetiklerinin kanıtı bu olmalıdır.istediğini yaptırmak.biraz daha ilerletirsem kader konusuna sıçrayacak şimdi hiç bulaşmym ben ....
 

Adem

Düşünür Üye
Moderatör
Katılım
26 Nis 2009
Mesajlar
623
Tepkime puanı
62
Puanları
28
Jideament;
Soruma davranışda ideallik açısından bakarak cevap vermişsin,oysa sorum felsefi açıdan bir cevabı hakediyor bence...
Kendi soruma kendim cevap vermeye çalışayım.
Neden diye soruyoruz,çünkü yaşıyoruz.Neden sorusunun oluşumu sadece yaşamımızın bir parçasıdır,hayatın kendisidir zaten.Kısacası sorumuzun cevabı kendisinde gizlidir.Neden yaşıyoruz?çünkü neden diye sorduğumuz için :)
Kısacası neden diye sormamış olsaydık yaşamıyor olurduk.
Aslında ne mutlu olmak ne de başka bir şey bizim hayatımızın amacı.Sadece yaşıyoruz o kadar...Zaten amaç demek hayatın varlığının bir göstergesidir.O halde amaç sahibi olmak ,hayat sahibi olmaksa hayatın amacından değil AMAÇ hayatından sözedilebilir:)

Bir de şu var,hiçbirimiz hayatımızı kendimiz başlatmadık ,ve hatta kendimiz devam ettirmiyoruz ki o hayatın amacı bize ait olsun değil mi?
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç
Üst