Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Serbest Kürsü kategorisinde telrunya tarafından oluşturulan Karalama Defteri başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 205,852 kez görüntülenmiş, 1,750 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Serbest Kürsü
Konu Başlığı Karalama Defteri
Konbuyu başlatan telrunya
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan velevki

Psikotik Balık

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
10 Ara 2013
Mesajlar
31
Tepkime puanı
0
Puanları
0
balık tutmaya gitmiştim ve oltama yengeç takıldı. onu tekrar suya atacaktım ama oltamın kıskaçlarının içine battığını fark ettim ve bir kıskacını kırmak zorunda kaldım. sonra aklıma geldi bir kıskcın içinde 2 ayrı sıkıştırıcı diş var ve eğer bu dişlerden biri olmazsa kıskaç işe yaramaz bir koruma sağlamaz. işte bu yüzden dişlerden birini çok sevdiğim iyi iletişim kurduğum arkadaşıma verip birini de kendime saklamak istedim. ikisinden birer kolye yapıp ikimizde takacağımızı söyledik. bu arada yengeç için üzülmeyin o kaybettiği bir uzuvunu tekrardan oluşturabiliyor
 

bsra

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
28 Ara 2013
Mesajlar
41
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
32
bir ödev hazırlamam lazım, hızlı hazırlanabilecek bi konu olmalı çünkü vaktim kalmadı..
lütfen yardımm
:(:confused:
 

meyelan

Filozof
Yeni Üye
Katılım
25 Ağu 2013
Mesajlar
785
Tepkime puanı
26
Puanları
28
kafadan bulduğun yere dalmışsın [MENTION=4646]bsra[/MENTION] bi site içi arama yapsan malzemen çok,zahmetsiz iş olur üstelik..
 

bsra

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
28 Ara 2013
Mesajlar
41
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
32
karalama defteri diye daldım..kafadan bulduğun yere ne demek ?
farkındaysanız 3 msj atmışım toplamda.. demek ki siteyi kullanmayı bilememişim..
saygısızlık gibi bi tavra neden gidiliyor? üslubunuza dikkat edin.. insandışılaşmanızın anlamı yok
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
felsefe_ efesle_f

esefle_f

selef fe
ef selef
selefe_f
el fesef
-
felsefeefeslef ya da efesleffelsefe

selefef selefef
selfe selefe fef-vev
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
evren_eviren_evirme_evreme_evremek
veren
evre_n_ safhan_ bi evren_ evreden evreye geçmek
evreleşmek
evrenleşmek_verenleşmek
nereveren_
ere ev veren
nere ne veren

--

kainat_kainad_kağinad_kahinad_kahınad_kaınad_kanat_kannnat_kaınat_kanıt_tanık_tanik_

ati kan (gelecek kanı=geleceğin kanı)
atik an (hızlı ve çevik an-zaman)
kati an (kesinleşmiş an)
kanit a ( a kanit a - a tinakanit a )
atina k (atina kenti, kısaltma,)
takin a (tavır takın a, sakın a gibi sakınma takın a)

tanika (dişi tanık)
tanıka (erilleşmeye başlamış tanık)
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Sözcükler

Uyku, İyi bir ilaç;
Ben, tanımadığım birisi ; Neden? Hep sandığım bi şey, Öyle olduğunu ya da o olduğunu sandığım

Yalnızlık, hiçsizlik;
Çocuk; Umut - Neden? Umut çünkü bütün büyükleri öldüren bi salgın hastalık olsa kalan çocuklar aynı dünyayı kurmazdı belki; Ama yanılıyorda olabilirim;
Gece, Mavi
Bulut,aşk
Yağmur,umut
Mevsim,sonbahar
karşılık,umut
 

meyelan

Filozof
Yeni Üye
Katılım
25 Ağu 2013
Mesajlar
785
Tepkime puanı
26
Puanları
28
--Artık çıkalım mı dışarı?yeterince oturduk ,saat sadece ins-anların varolma saati.korkmuyorsun değil mi yanımda olmaktan bu saatte ,korkma!
Tek yapıcamız şey bir gündoğumuna şahit olmak....Şahit olmak...Olmak, sadece...Olacaklar sana ne gösterecekse işte ordan bakıcam bundan sonra hayata.gündoğarken ben kapatacağım gözümü,senin tarif ettiklerinle tanıycam adını bildiğim herşeyi.belki bana uyut un umut olduğunu öğretebilirsin,gecelerin uyumak için olduğunu mesela yada ne bileyim gerçeğin düş olmadığını,düş'ün gerçek olmadığını hatta aşk denen komik hikayelerin ..ne bileyim tahmin etmek zor olacakları..şimdi lütfen tut elimden ve gel..gelmiyorsan elindeki ipi at güverteye ben açılayım denize..şimdi ''de''ne dersen..
 

meyelan

Filozof
Yeni Üye
Katılım
25 Ağu 2013
Mesajlar
785
Tepkime puanı
26
Puanları
28
4.günün sonu..
bu kadar kolay olmayacağını hepimiz biliyorduk.Ülkeleri yokluğa, açlığa, sıkıntıya ,sefalete sürükleyen iç savaşların tek galibi silah firmaları beynimdeki pazarını iyice genişletti.kah komuta ettiğim 3-5 sağlam ve dış dünya uyumlu fikir bir cephe kazandı.kah gözümün önünde umutsuzca can verdi,ben izledim.Gözlerinin içine baktım ,ellerini tuttum düşlerimin ..geri getiricem seni dedim,gülümsedim--sen bu arada dinlen söz yeniden geleceksin daha güçlü hemde--inandılar bana ..Şimdi tekrar başlıyor kanlı savaş,bir MR da beyin kanaması deyip uyutulma kararı çıkardı görse biri..ama şimdi kalemi bırakıp cepheye su taşımalıyım.koca gülleler ,nerden geldiği bilinmez.güzel günler tepelerine düşüyor.silahım var yeter uykusuzumda üstelik .günü kurtarabilirim..siz sığınaktan çıkmayın..
 

meyelan

Filozof
Yeni Üye
Katılım
25 Ağu 2013
Mesajlar
785
Tepkime puanı
26
Puanları
28
Bir sürü cümlen var seninde benim gibi,biliyorum ama anlamamı bekleme.Anlamış gibi yapıcam ama söz,sen değil ben bile inanıcam anladığıma.Mesela yer değiştirelim şimdi,yada kavanozdaki adam gibi yapalım beyin değiştirelim,çağına uygun olmayan bir beyin transplantasyonu yapalım senle.
Sana daha demin tasarlamıştım diyeceklerimi.Karanlıkta gözümü kapattığımda bir başlık belirmişti önce zihnimde,sonra altına kelimeler, hızlandırılmış kodlar, anahtarları, satırbaşları dökülüvermişti.Başlık neydi diye umutla ışıklandıracağımı düşündüğüm tabela,alttaki yazıları siliverdi.Yani başlıkla olmuyormuş dedim .Başlık başı koruyor neticede..koca bir kemik kenetlenmiş,mukavemeti herhangi bir kemikten daha yüksek..beyninde bir ur olsa fikrin; sürekli büyüse de elips oluyor kalıyor yani.başlığı kırmak gerek ur'un esas şeklini görmek için.nereye varacağını urumsu fikirlerin şu kafatasını iptal etmeli.
Başlık neydi ye dönelim en iyisi,yok giriş sıkıcı oldu haklısın ama,başlık sıkıyor işte..tamam döndüm bak şöyle.sana aşık olmak.sıradan bir yazı değilmi?sıradan bir iş çünkü..Sana aşık olmak

Bir rutin iş ,sana dair.Önce seni bilmeli.Bilmek ..bilmek...hım..Seni bilmek beni bilmek değil mi ki.Yani şu sürekli uğraştığım ben.Sen benim yeni keşfettiğim bir alanımsın .Yani aslında maviyi severmişim ben,bir gün güneşli bir camdan süzülen ışık ,duvarımın buz mavisini ısıttı maviyi sevdim.Yani duvarı boyarkende ben maviyi seviyordum ya ..Sıcakken daha da sevdiğimi gördüm .İnsanım ya insansın ya aynıyız ya aslında.Yani elma gibi; kırmızı var ,yeşil,ekşi,tatlı,ithal,yerli,kurtlu,inorganik,bizim bahçedeki,hacı amcagilin bahçedeki .Elma yani işte bizim gibi..
Aşık olmak mı?Ya ben mütemadiyen gülüyorum, sen takılma suratımdaki sırıtmaya ,tebessüm derdim ama o kadar masum görünmediğini biliyorum.O kadar çok tarifi var ki bu aşk işinin.Ne düşüneyim, ne de düşünülsün bence.Gerek görülmüş bir içtepi diyelim mi?Demiyelim hafife alıyorsun diyorsan,hafife alma sen düşün ben devam edeyim.Narsist bir görece olabilir,tamam o kendine hayrandı baktığında.Sen karşındakine duyduğun derin hislerin önemi ve bunların yaşamına kattıklarından aldığın edinimleri nerde kullandın peki?Kendi ruhunu besledin aldıklarınla ya da feda ettiklerinle.Herşey senin ruhunu doyurmak içindi.Kendini kandırma. Maşuka dair her muradın asıl beklenti yönü sana ait..Anladın biliyorum ama şimdi göremiyorsun .Hakaret sanıyor da olabilirsin ,sana, aşkına değil mi?Sanma..
Belki bu sana aşık olma işinin esaslı tek kalan yönü olmak denen kısım. OLMAK ne olmak ise artık.O kadar duygu yoğunluğundan sonra bir emare kalmalı insanda.İyi bişeyler kalmalı derdim ama herzaman öyle olmuyor tabi.Bazen elinde patlayan hayallerin kalabiliyor mesela parmakların sağa sola dağılıyor yüreğini unutuyorsun..Yada kendini yenmiş elma gibi yarı çürük yarı ısırılmış ve sineklenmeye meyilli hissediyorsun olanlardan sonra..Aslında aşk ile insan karşısındakini bir hıyar yerine koyuyor gerçekten..İronik mironik olsun diye değil,hakaret küçümsemede değil tabi.Dinle kızmadan bak güleceksin ve göreceksin. Bir tezgah dolusu hıyar sermiş pazarcı..yamuk yumuk, ezik sağlam, aklına hangisi yatarsa artık seçersin seve seve alırsın.Önce yıkarsın güzelce soyarsın birkaç katkı maddesi kullan istersen,tuz dök üstüne ne bileyim..Aklınla güzelleştir,eline alınca Allah ne güzel nimetler yaratıyor de yerken ,besmele çek,kutsallaştır dişlerinin arasında ez.(Varlığını yok et )yut,en fazla 8 saniye sonra asitin içine atacaksın çok sevdiğin,güzelim sebzeyi..Tüm aşamaları uyarla maşukuna şaşmaz.Tüm varlığından zerresine kadar herşeyinden faydalansın tüm hücrelerin.Sonuç nerde bitiyor biliyorsun.Aklımın tasını bahane edip aşkını ......çtı diyebilirim ama tutayım kendimi yinede.Elde var 4- 6 saat sonra yeni bir pankreas aktivitesi, açlık,doyum sağlama hevesi ve karşına çıkan kıpkırmızı,pırıl pırıl,mis kokulu domates.....

Yardım etsene şu başlığımı takmama, bak tam kirişleri üstüste getirip bastıracaksın.İstersen elinin içiyle hızla vurabilirsin.Ters takma çok komik oluyor saçların uzun kısmı öne gelince.Neyse eline sağlık oturdu sanırım tam yerine.Şimdi akıllı işlerimin peşine düşeyim mirim,görüşmek üzere saygılar efenim,sağlıcakla kalınız..

Alıntı değil kalıntıdır ...
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
İnsan; bağıran, şarkı söyleyen ve öfkelenen bi varlık;
Yazdığı şeylerde, yazımda/yazımında, duyguları geçmeli, duygularını iletmeli,
Öfke, coşku, korku, üzüntü, endişe, geçmeli;
Duygu ve ruh olmalı yazımda;
Ruh ve hatta duygu; yüz gibi yazıma yansımalı;
İnsanlaşmalı yazım;
Yazımın yüzü duyguların ve düşüncelerin yüzü olmalı;
VE o yüze baktığında onunla nasıl iletişim kurabileceğini-etkileşebileceğini-selamlaşabileceğini bilmeli insan;
Duygular düşünceler kadar etkindir;
DÜşünceler nasıl ve ne kadar değiştirirse yeryüzünü, duygularda o kadar değiştirebilir;
Duygular, tıpkı düşünceler gibi yaşanmalıdır ve gözlemlenmelidir; ilerletilmelidir, saflaştırılmalı-enginleştirilmelidir;
 

meyelan

Filozof
Yeni Üye
Katılım
25 Ağu 2013
Mesajlar
785
Tepkime puanı
26
Puanları
28
[MENTION=4628]sanalmanik[/MENTION];bugün alıgan tarafımdan kalmış olabilirim,yada yazıyı tersten okuyacak kadar uykulu..yazınızı üstüme alınıp ne ruhsuz yazmışım diyeyim mi?
 

sakal

Kahin
Yeni Üye
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
2,000
Tepkime puanı
1
Puanları
38
meyelan bir önceki mesajın var ya onu beğendim ama sanki birine özel yazılmış gibi,bu yüzden beğen butonuna basmakta tereddüt ettim..sen yine de o butona bastığımı farzet..demeden edemedim..
 

meyelan

Filozof
Yeni Üye
Katılım
25 Ağu 2013
Mesajlar
785
Tepkime puanı
26
Puanları
28
sağol [MENTION=3591]sakal[/MENTION] bu beğenme kaosuna çözüm bulamadık zaten.bende beğenme ile igili açmazını beğendim bilesin,teşekkür ederim:D
 

sakal

Kahin
Yeni Üye
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
2,000
Tepkime puanı
1
Puanları
38
emek harcanmış ve güzel bir yazı,bir işe yaramıyorsa bile kafa dağıtıyor..hoş,elime hakim olamadım o sihirli tuşa basıverdim:) iyi günler hepinize...
 

meyelan

Filozof
Yeni Üye
Katılım
25 Ağu 2013
Mesajlar
785
Tepkime puanı
26
Puanları
28
kafa dağıtma konusunda çok haklısın,bağımlılara yapılan hobi tavsiyelerinde eciş bücüş ürünlerle çıkıverir insanlar karşına.Bazıları hobi diye pul toplar,ben rehabilite diye kelime saçıyorum,başkalarına eziyeti bilmem de bana iyi geldiği kesin.Bide konu zeminlerini değiştirebilsem..neyse.ben kaçayım dost ...birdaha hasta olmamaya çalış..kolay gelsin
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
@sanalmanik;bugün alıgan tarafımdan kalmış olabilirim,yada yazıyı tersten okuyacak kadar uykulu..yazınızı üstüme alınıp ne ruhsuz yazmışım diyeyim mi?

ben o yaıznızı bitirememiştim kusura bakmayın, (ki o da dün akşamdı-geceydi) onunla hiç ilgisi yok bunların, benim devinen düşüncelerimdi sadece bunlar, alınganlık yarattıysam özür dilerim, ama yazıyı okuyacapım şimdi hemen
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Benden tavsiye istiyormusunuz gerçekten? istemeyin nolur,
çok daha derin-engin ve açık dinlemelisiniz içinizi, çok hızla yuvalanıyorsunuz, o düşünce duraklarının her birinde duraksamalısınız, sonsuz anlar kadar, sonsuz sürmüş gibi olana kadar;
derin ve açık düşüncede söz belirmez sanmayın, keliemeler kaçar korkar sanmayın; hiç o sessizlikte, sözsüzlükte akım akım berrak beyaz keliemeler var, keliemlerin bütün coşkunluklarına, açıklıklarına bakılabiliyor orda;

nota arayan piyanist-besteci gibi doğru notayı; zihnin ve düşüncelerin vurduğu doğru notayı arayan bi söz/sözcük düşünün; DÜşündeki akımda duyguda dolaşan tınının düşüncenin gerçek seslerinin ve sözcüklerinin belirmesini isteyin, Bu nasıl olsun biliyor musunuz? Müziği duyan bi besteci onu notalarla aktardığında onun duyduğunun aynısını duyar dinleyici, İşte yazımcı yazdığında aynı çığlıklar belirlmeli okuyumcuda; Hoş ve loş bi oda gibi zihin; Orada zaman yok ve saat yok, bekleyin; durun; durun ansız; ansız, an düşünmeyin orada, hiç koşmayın-acele etmeyin; duraksayın; hiç bir kelime ve hiç bir duygu kaçmayacak ve kaçamayacak; ne kadar yavaş, ne kadar sessiz olursanız o kadar güzel çünkü ürkütmezsiniz kelimeleri, kaçmaz onlar sizden; dost olurdunuz onlarla, şiir yağar düşünüze; şiir yağmurları karları-aklınızda, oluşur, buğulanır gökyüzü, umut buharları; Umut sizden ısındıkça buharlaşır yoğuşur gökyüzüne ve herkes-herşeye yağar; Zamanın şarkının durduğu bi an düşünün; Zamanı durdurun, Zamanı dondurun, zaman yok, hiç acele etmeyin, herşeyi yapacak ama her şeyi bolbol ve çok çok yapacak bi acele etmeyiş var; zaman kavramını dışarıdaki saatlerle düşünmeyin, Düşünmede ve düşüncede asimetriktir zaman, dışarıdaki gibi akmaz, Ne kadar yavaşlarsanız o kadar ağır akar, o kadar çok zaman geçirrisiniz ve zamanınız olur, gerçek serbewst zamanınız olur düşüncede onu yavaşlatırsanız; bir saate bin yıllar sığar, inanın buna;
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Deneme/İç;

Ağlayışlar attığında/akıttığında tüm zehri;
İçkin içte; (bir) iç belirir;

bu iç, hiç bir içe; hiç bir şeye benzemez;
Bi içgökyüzü; bi içdeniz, bi iç ev-evren- yuva-kuram her şeydir o;
İçiçe içler gibidir o; ama dışdışa dışlar gibidir de o;

O içten kalıntılar, atıklar, karanlıklar temizlendiğinde ve güzellikler umutlar doldurulduğunda o içe;
O iç senin boyadığın bi içtir;
O iç gökyüzü senin boyadığın bi içgökyüzüdür;
O senin kendine döşediğin bi evdir;
DÜşünceler asılır duvarlara, hatırlatmalar; yapıalcaklar, umutlar, oynanacaklar, bakılıp durulur onalara ve hatırlanır;
Denizde konur onun içine, gökyüzüde, barıştan yapma bi yeryüzüde,
hayalsizlik giremez ona,
dış dünya karmaşası giremez ona;

İç senin tuvalinidir;
İçini kimsenin boyamasına izin verme;
İçine kimse karanlık sokamaz, dışarıda tüm bunlar,
acı geçirmez için;

iç içtir;
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst