İçeni öldürür, İçmeyeni de!...

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Felsefe.Net Arşiv kategorisinde Nejdet Evren tarafından oluşturulan İçeni öldürür, İçmeyeni de!... başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 3,337 kez görüntülenmiş, 14 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Felsefe.Net Arşiv
Konu Başlığı İçeni öldürür, İçmeyeni de!...
Konbuyu başlatan Nejdet Evren
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan Nejdet Evren

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
İÇENİ ÖLDÜRÜR, İÇMEYENİ DE!...

Kapının zili üç kere çaldı. Oysa,Tatil-günün keyfini çıkartıp, öğlene kadar uymak istiyordu. Söylene, söylene yataktan kalktı. Kapıyı açtığında kimsecikler yoktu ortalıkta. Beyaz bir paket, kapı önündeki eşiğe bırakılmıştı. Beyaz paketin üzerinde siyah ve kalın harflerle “ACABA NEDİR? NEDİR? NEDİR?” diye yazılıydı. Çay yanında simit yerine, bisküvi de iyi gider diye düşündü. Paketin üzerindeki söz dizini onda “HEMEN ONUN ADI GELİR” nakaratını çağrıştırmıştı.

O, tam bir tv kolikti; tv ile uyur ve tv ile uyanırdı. Programlar içinde en beğendiği ise reklamlardı. Reklamlar onun hayatının bir parçası gibiydi; o söylemle konuşur, onun rengi ve biçimiyle giyinir ve onun gibi yürümeye çalışırdı. Tümünü taklit edemese de bir hayli yol almıştı. 3G’nin bir ekonomik topluluk olduğunu bilmiyordu. 3G ile reklamları artık her an izleyebilecek, gecikmeksizin değişimini sağlayacaktı. 3G, küçücük ama marifetleri büyük bir cep cihazı programıydı.

Yıllar önce izlediği ve o zamanlar çizgi kahramanlarla dillendirilen “ACABA NEDİR? NEDİR? NEDİR?” sorusuyla uzayıp giden reklamın kapısının eşiğine bırakılmış olmasını yadırgamadı. Çünkü o da artık o dünyanın bir parçası sayılıyordu. Kim bilir, reklam şirketlerinin koca kulakları, fal-taşı gözleri vardı ve insanları izliyorlardı. Kendisi de izlenmiş ve reklamlara bağlılığı konusundaki ilgi ve becerisinden dolayı ödüllendirilmek istenmiş olabilirdi. Neden olmasın? Neredeyse her noktada, önceleri gizlenen ve daha sonra açık-seçik şekilde “ben buradayım” dercesine kameralarla her kes izleniyordu. Mahrem denilen alan kalmadık denli azalmıştı.

Güne erken ve bir de eşantiyon bisküvi ile başlamanın tadını bir an önce çıkartmak için beyaz paketi kaptığı gibi soluğu mutfakta aldı. “yanında bir de çay koysalardı ya” diye vahlandı. Ancak konuk aradığını değil bulduğunu yer diye boşuna söylememişlerdi; o da verilen eşantiyonla yetinmeliydi. Çayını ocağa koydu. Çay demlendikten sonra masada duran paketi açmaya başladı. Sarılı beyaz kağıdı yırtarak açıyordu; kağıt üzerindeki yazılar kimisi sağdan, kimisi soldan ayrışıyor/parçalanıyor; sözcükler önce hecelere ve giderek harflere bölünüyorlardı. Daha sonra harfler de kendi içinde parçalara bölünüp sayısallaşıyorlardı. Hayat zaten sayısallaşmış, loto-vari kuyruklarda tescillenmişti. Kutunun içinde bir sigara paketi vardı. Sigara paketinin üzerinde aynı harf karakterleri ile “İÇENİ ÖLDÜRÜR, İÇMEYENİ DE!...” diye yazı vardı. Bu yazıyı görür görmez “O DA NEDİR? NEDİR? NEDİR?” diye bir çığlık attı. Çığlığı duvara çarptı önce ve sonra perdelere geçti, en son arlık pencereden ve ancak “-dir” eki dışarıya çıkabildi. Yoldan geçenler bunu duyunca bir an şaşırdılar; -dir de ne-dir? Diye bir birlerine sordular. Yanıtlayan çıkmadı.

Her reklamı yeterince özümsemiş, çoğunlukla içselleştirmişti ancak bu yazılanları gördükten sonra tereddüt içerisinde kalmıştı. Paketi açıp açmamakta kararsızdı. Bir süre düşündü. Sonra gözlerini kapadı ve soluğunu tutarak paketi açtı. Öylece bir süre kala-kaldı. Bir sinek vızırtısını duydu. Soluğunu geri bırakarak gözlerini açtı. Paketin içinde 20 adet ve 100mm uzunluklu sigarlar vardı. Bir tanesini içinden çekti; parmaklarının arsında gezdirdi. O da ne? Sigaraların içinde tütün yerine rulo şeklinde sıkıştırılmış beyaz kağıtlar vardı. Sigara kağıdını yırtarak içindeki kağıda ulaştı. Kağıt parmaklarının arasından biraz açılır gibi oldu; kağıtta yazı vardı. Kağıdı açtı;

1-
 

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
Ynt: İçeni öldürür, İçmeyeni de!.../2 bölüm

1- Çöllerde, okyanus diplerinde ve daha önemlisi düşürerek yoğunluğunu kitleler üzerinde/yerleşkelerde nükleer denemeler yapabilir, füzyonun pratikteki uranyumsal zenginliklerini keşfedebilirsiniz; öldürücüdür; yalnızca öldürmez, geride iz gibi bir gölge bırakır...

2- Ses hızını aşarak üstün konforu ile atmosferin bilmem kaçıncı dilimine yükselebilir, Concorde ile seyahat etmenin ayrıcalığını yaşayabilirsiniz; Önce ozonsal bir yırtılma olur; sesten hızlıdır; sonra, kavurucu sıcak ve ardından don; öldürücüdür; öldürmeden önce acı çektirir...

3- Zenginliğinize zenginlik katmak için “altına hücum” çağlarını göz-önüne getirerek ha-babam-ha siyanür kullanabilir ve az zamanda çok-ça yol alabilirsiniz; her ikisi de zehirlidir; süründürerek öldürür...

4- Afrika denilen kararmış topraklarda/çölümsünün ortasında beyaza çalan ve pırıltısında ışığın dans ettiği madeni işleyebilir, mutluluğunuza mutluluk katabilirsiniz; eşinizi, sevgilinizi düş-selinde uçurabilirsiniz; kara-lanet önce yazgısı kara olanı ve daha sonra kararmış bir ruh gibi yayılarak ötekileri öldürecektir; ölümün pırlantalısı deniyor...

5- Enerji deyip geçmemek gerek. Nükleer santraller kurarak tepkimelerinden ısı ve ışık enerjilerini elde edebilir ve daha az enerji ile daha fazla üretim yapmak için pimlerini çekebilirsiniz; çerno-bil-imsel kalkanlar parçalandığında ısı ve ışık/alfa,gama,beta
yayılacak, atıklarıyla birlikte yıllarca öldürmeyi sürdürecektir...

6-
 

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
Ynt: İçeni öldürür, İçmeyeni de!...bölüm 3

6- Koca-koca fabrikalar kurarak insanlara ekmek-kapısı açabilir, ÇED denilen bilmem ne raporlarını görmezden gelerek ve maliyetleri düşürmek için de süzme/ayıklama/filitreleme gibi ünitelerden uzak durup, vergi rekortmenleri listelerini zorlayabilirsiniz; ırmaklar, denizler ve göller atıklar sayesinde önce balıklardan başlatarak yosunları ve yer-altı sularını öldürecek ve döngüsünü tamamlamak için de insana yönelecektir; fark ettirmeden öldürür...

7- Sosyal çevrenizde afili görünmek ve ilgi odağı olmak için markaları elbiselerinizin tüm görünen yerlerine yapıştırabilirsiniz; ki, bunu yapmadığınız takdirde Uzak-Doğu-daki çocuklar hepten işsiz kalacaklardır; ölümden beter...

8- Taşlanmış kotları giyerek tozunu ciğerlerine hapseden ve henüz otuzuna daha gelmeyip ölüm döşeğinde gün sayan kişinin karşısına geçip; ölmekten ölmeye fark olduğunu gösterebilirsiniz...

9- İş güvenliği de neyin nesi oluyormuş; görmezlikten gelip, gemiler, devasa binalar, gökleri delen yapılar inşa edip, kırmızı kurdela keserek ; yaşamaktan yaşamaya fark olduğunu gösterebilirsiniz...

10- Meraklarınızı sınırlandırmayınız; öğrenmek için canlı-kanlı deneyler yapmalı/denekler kullanarak yeni bak-teri-leri üretebilmelisiniz ki, uygarlık yol-alabilsin. Bilimin etiği var mı, yok mu şeklindeki tartışmaların felsefeye/düşünceye/ide’ye katkılarını yaratmış olacaksınız; isminiz tarihe mal olurken, parmağınızdaki bir kesiden bakteri zerk olduğunda , tahtalı-köyde deneylerinizi sürdürebilirsiniz; tutabilene aşk-olsun dedirtebilmek için...

11-
 

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
Ynt: İçeni öldürür, İçmeyeni de!...bölüm 4

11- Irmakları akmayan birer göletler silsilesine çevirerek alüvyonları biriktirir; içindeki tüm canlı döngüyü geri-dönüşümsüz eko-sisteme paslı çivilerle monte edebilirsiniz; Öldürücüdür; aşama aşama etkilerini gösterir; acelesi olana gelmez...

12- Ormanı, önce içindeki tüm canlı öz ile birlikte cayır cayır yakar ve sonra açılan alanı beton yığınlarıyla süsleyebilirsiniz; yok ettiğiniz türlerden bir kaçını bahçenize süs olarak ekip, nostaljinizi canlı tutabilirsiniz; nasıl olsa çölleşme kaçınılmaz deyip, ona katkı sunmuş olmak için...

13- Çevrenizde güzel etkiler yaratıp, güzel tepkiler almak için, güzel kokulardan edinip, spreylerden bir banyo inşa edebilirsiniz; Concorde gibi ses hızını aşamasanız da, bir gün arş-a değdiğinde başınız; anlayacaksınız...

14- Yapay tohum, yem, hormonlar ile besleyip büyütüp canlı-kanlı tüketerek, tükettiğiniz kadar yaşanmışlık felsefesinin bir nesnesine dönüşebilirsiniz; özne ve nesne olmanın farkını göstermek için...

15-
 

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
Ynt: İçeni öldürür, İçmeyeni de!.../son

15- Doğa-ana’nın sunumu semerelerin yeterli olduğunu bildiğiniz halde damak zevkinizden vaz-geçmeyip kaburgalardan pirzola, kanatlardan ızgara, mısır unundan tavalar yapabilirsiniz; sonra da kalkıp barış naraları atarak sempatik görünmenin sosyal iyilik-severliğin ön-saflarında el-pençe divan durabilir, gülümseyebilirsiniz; içte/özde gizlenen canavarın gizlenmesi adına...

16- Konutunuza girdiğiniz an, holün aydınlatılması için elektrik düğmesine basmadan önce Tv.nin açış düğmesine basarak renkli dünyalara ulaşmada bir anlık gecikmeyi önleyebilir, sanal kahramanlara eşlik ederek kendi dünyalarınızdan geçebilirsiniz; uyutulmak ile seçmeci olmanın farkını göstermek için...

17- Sayısallaşan dünyada arap, ingiliz ve bilmem daha bir çok at cinsinin soyunu, sopunu, gelmişini geçmişini, nerede ve nasıl performans gösterdiğini araştırıp, spordan da uzak kalmayarak transferlerle ilgilenebilir, konuşacak ortak alanları kovalayabilirsiniz; kim olmadığınızı sorgulamak için...

18- Töre bu, aile bu, gelenek görenek, çevre ne der, gibi kısıtlamaları benimseyerek küreklere sarılmak yerine akıntıyı seçebilirsiniz; özgürlük ve köleliğin farkını göstermek adına...

19- Dünyanın merkezine kendinizi koyup her şey benim etrafımda döner diyerek süper-egonuzun süper keyiflerini çıkartabilirsiniz; ilkellik ve gelişmişlik adına...

ve son sigaranın kağıdını açtığında;

20- Sigara kötülüklerin anasıdır; erkeksidir; spermlere zarar verir; yumurtalara nedense dokunmaz?! Siz, sondan mı başlayanlardansınız ilkten mi? Yoksa ortalarda mı dolaşmaktasınız? Karar sizin mi? Hepsi kulağınıza küpe olsun; yeşilinden!...

diye yazılıydı.

Soluksuz kaldı. Masadaki çay buz-kesmişti. Bardağı kaptığı gibi fon-dip yaptı. Ağzında buruk bir çay tadı kaldı. Kalkıp salona geçti. Tv.nin kumandasını aldı ve aç-tuşuna bastı. Aİ ( Ajans İnformation ) kanalında hayvanlarını otlatan bir çoban ile röportaj yapılmaktaydı.

Çoban sade ve yalın bir dille soruları yanıtlıyordu. Manzaranın güzelliğine diyecek yoktu. Muhabirin çobana sigaranın zararları hakkında ne düşündüğünü sorduğuna, çoban tabakasını özenle çıkartıp, sarma tütününü yaktı. Dumanı önce içine derince bir çekti ve üfledikten sonra “ bak beyim diye” konuşmaya başladı;
“ bu sorduğunuz konu beni aşar. Ancak şu gördüğün el radyosundan ajansları dinlediğimde kafam karışmaktadır” diyerek radyosunu gösterir. Muhabir bunun üzerine sorar; “ kafanızı karıştıran nedir?” Çoban yanıtlar; “ sigara yasağının bu denli reklamlaştırılması ona duyulmayan ilgiyi de canlandırmaktadır. Sigara üretiminde bir düşüş oldu mu? Bunu ben nereden bilebilirim ki?! Bunu da sizler bileceksiniz, değil mi? Eğer sigara üretiminde düşüş değil de artış varsa, o zaman düşünmek gerek. Hem üretim artışından ve hem de yasaklı tüketin medeniyle kesilen cezalar ile çoban dilinde bir koyundan iki post çıkarmayı gerçekleştirmiş olacaksın. Yasağın amacı sigara tüketimini azaltmak olmalı derim. İsterim ki sizin gibi okumuş, bilgili, etkili ve yetkili kişiler çıkarak
yasaktan önce sigara üretimi ve tüketimi rakamsal olarak şu kadardı, yasaktan sonra şu kadar desinler; kafamızdaki karışıklıkta gitsin.”

Kumandanın kırmızı tuşuna bastı. Kumanda aleti ile evden dışarı çıktı. Sahile kadar yürüdü. Deniz çarşaf gibi dingindi.

“içeni öldürür, içmeyeni de!...” diye bir çığlık savurarak elindeki kumandayı denizin serin sularına bıraktı. Rahatlamıştı.

Batı,
3/6 Eylül,2009
 

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
Ynt: İçeni öldürür, İçmeyeni de!...

tüm sayılanların hiç biri sigaranın ne kadar zararlı olduğunu ortadan kaldıran olgular değillerdir; ancak, insanlığa zarar veren olgular sıralanmaya kalkışılsa sigaranın zararı onların yanında ne ölçüde kalır bilmek gerekir. Örneğin, bir otomobili olan her bireyin ekzoz gazından dolayı doğayı kirletmesine karşın ayda 40 ağaç dikmesi gerektiği hesaplanmış; bunu kim/kaç kişi yapmaktadır?!!!!! ve bunu yapmadığı halde sigaranın zararından söz ederek insanlara bir-şeyler anlatmaktadır?!!!!

tablo hiç de iyi görünmüyor.

yorumsuz geçilmiş olması da ayrıca manidardır.

saygılarıma...
 

sümeyra

Üye
Yeni Üye
Katılım
5 May 2009
Mesajlar
147
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
Ynt: İçeni öldürür, İçmeyeni de!...

nejdet öncelikle yaptığın sitemde çok haklısın,bu konu yorumsuz geçilmemesi gereken acil konulardan biriydi..
türkiye uzun zamandır birçok konuda olduğu gibi bu konuda da boşuna zaman harcıyor çünkü yasakladığınız maddenin verdiği zararı nejdet'in de söylediği gibi çevreye/insana diğer sebeplerden dolayı verilen zararla kıyaslandığımızda ne kadar komik bir işle uğraştığımızın farkına varıyoruz,peki bu neden yapılıyor?kimin gözünü boyuyoruz?kendimizi aldatmaktan başka ne işe yarıyor bu yasaklar?
 

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
Ynt: İçeni öldürür, İçmeyeni de!...

teşekkürler sümeyra,

kimseye sitemim yok. yalnızca görsel medyanın atom bombsından daha etkili olduğunu vurgulamaya çalışmıştım
 

HoŞÇa

Üye
Yeni Üye
Katılım
14 Haz 2009
Mesajlar
227
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
Ynt: İçeni öldürür, İçmeyeni de!...

gerçekten güzel bir yazı güzel mesajlar.. çok sağol nejdet..
 

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
Ynt: İçeni öldürür, İçmeyeni de!...

sen de sağol HoŞÇa,

kirletilen dünyaları bütün olarak görebilmek gerekir; yoksa doğanın hassas dengesini yeniden yaratabilmesi için zaman geç olbilir.
 

sakal

Kahin
Yeni Üye
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
2,000
Tepkime puanı
1
Puanları
38
röportaj yapılan kişi çoban dan ziyade bilge biri sanki,keyifle okudum yazıyı..tabi az önce bitirdiğim çayımın üstüne bir sigara tütüterek..ne olsa içen de içmeyen de ölüyormuş..

bu günden itibaren araba kullanırken sigara içmenin cezası 88 lira

neden hep keyif alınan şeyler yasaklanır ki,ya da neden hep yasaklanan şeylerden keyif alırız?hız,alkol,sigara...gider,neden?
 

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
ben de şimdi çay demledim ve keyifle cigaramı tüttüreceğim...teşekkür ediyorum sakal arkadaş...gerçek bilgeler her zaman yaşam-deneyimi içinde ve üretenlerden çıkar; çobanın bilgeliği bundan olabilir...
../
önce keyif veren maddeler üreteceksin, pazarlayacaksın ve daha sonra yasaklayacaksın!? ne güzel değil mi? otomobilleri hız sınırına uygun üretirsen kimse hız yapamaz ve fakat o zaman otomobil satışları düşer; karlar azalır; toplu taşımacılık cazip hale gelirse petrol tacirleri nasıl karlarına kar katar ve petrol için savaşlarda binlerce insanın kanına girerler ki? sakal,haklısın, neden diye sorarak başlamalı...
 

karamel

Meraklı Üye
Yeni Üye
Katılım
21 Tem 2013
Mesajlar
307
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Duydunuz mu bilmiyorum.BY- PASS ameliyatlarında, kemikler kesildikten sonra ciğerlerden gelen o kötü koku(SİGARA İÇİNLERDEN) ,korkunçmuşş..:)
 

sakal

Kahin
Yeni Üye
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
2,000
Tepkime puanı
1
Puanları
38
gerçek bilgeler her zaman yaşam-deneyimi içinde ve üretenlerden çıkar; çobanın bilgeliği bundan olabilir...

bu bana simyacı da ki çobanı hatırlattı,şu kişisel menkıbesinin peşinden giden..her neyse,

neden diye sorarak başlamalı...



üzerinde fazla düşünmeye konuşulmaya değecek (kararsızım) bir şey değil sanırım..keyf alıyoruz yaptıklarımızdan ve yaptırımlarına da zararlarına da katlanıyoruz..elinde sigara olan bir babanın;oğlum sigara içme zararlı demesine benziyor bizim halimiz..gözlemlerime dayanarak şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki eskisi gibi değil,bilinçlenme ve çoğu yerde yasaklanmasıyla gözle görülür bir azalma var..kendim şahsen toplum içinde içerken suçluluk hissediyorum içmemeye çalışıyorum bilhassa çocuk parklarında..yavaş ta olsa bu konuda bir ilerleme var..

Duydunuz mu bilmiyorum.BY- PASS ameliyatlarında, kemikler kesildikten sonra ciğerlerden gelen o kötü koku(SİGARA İÇİNLERDEN) ,korkunçmuşş..

bypass a filan gerek yok sigara gerçekten iğrenç kokar içende içtikten sonra tiksinir,ama tiksindiği bir şeyi yine keyifle içer tiryaki..işte buna bağımlılık diyoruz,bir yerde rahatsızlık yani.

affınıza sığınarak bir duvar yazısı paylaşmak istiyorum;

''sigara içenle öpüşmek kül tabağı yalamaya benzer'' diyordu..doğru değil mi?
 

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
sigaranın yararlı olmadığı kesin ve fakat tek zararlı da değil; böyle olunca günah keçisi seçilmesi düşündürücüdür...
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç
Üst