Hawking "Zamanda Yolculuk Mumkun"

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Güncel ve Son Dakika Haberler kategorisinde phi tarafından oluşturulan Hawking \"Zamanda Yolculuk Mumkun\" başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 6,754 kez görüntülenmiş, 37 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Güncel ve Son Dakika Haberler
Konu Başlığı Hawking \"Zamanda Yolculuk Mumkun\"
Konbuyu başlatan phi
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan sakal

phi

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
13 May 2008
Mesajlar
1,906
Tepkime puanı
174
Puanları
63
Astofizikçi Stephen Hawking 'zamanda yolculuk'la ilgili yeni bir teori öne sürdü: Işık hızının yüzde 99.9'una ulaşmak! Sonrası bir adıma kalıyor...

İngiliz astrofizikçi Stephen Hawking İngiliz gazetesi The Daily Mail’e yolladığı bir makalede ‘zaman makinasının mümkün olduğunu’ açıkladı. Bugüne kadar ‘zamanda yolculuk’ ile ilgili Albert Einstein tarafından öne sürülen iki öneri ‘solucan deliği’ ve ‘kara delik’ teorileriydi. Hawking üçüncü bir ihtimal olarak, ışık hızının yüzde 99.9’una ulaşacak bir uzay gemisinin dünyanın etrafında dönmesini sunuyor.

“Işık hızına ulaşacak bir uzay gemisi inşa etmek imkânsız değil; bugün CERN’de yapılan deneyle dünya üzerinde ışık hızına ulaşılmış oldu. Fizik kurallarına göre hiçbir madde ışık hızına ulaşamaz. Ancak, ışık hızıyla giden bir geminin içindeki bir çocuğun bile basitçe yürüyerek bu hızı geçme ihtimali var; çünkü yürüyüş hızı geminin ışık hızına eklenecek” diyen Hawking, fiziğin bu durumu engellemek için uzay mekiği içindeki zamanı yavaşlattığını anlatıyor.
Bu sayede, gemi içinde geçen bir hafta dünyada 100 yıla tekabül ediyor. Yani 2050’de böyle bir geminin uzaya yollanması ve bir hafta yörüngede dönmesi durumunda, dünyaya döndüğü zaman tarih 2150 olacak. Bu da geleceğe doğru zaman yolculuğunun mümkün olduğunu gösteriyor. Hawking geleceğe yolculuğun ‘mümkün olabileceğini’ söylerken sözlerine şunu da ekliyor: Maalesef geçmişe zaman yolculuğu henüz teoride bile mümkün değil.

Kaynak: Radika
l
 

birebir

Üye
Yeni Üye
Katılım
8 Şub 2010
Mesajlar
115
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
56
Çok ilginç.
Hızın zaman ile bağlantısını anlayamıyorum bir türlü yani kafamı patlatırcasına da düşünsem bunu kavrayamıyorum.Yukarıda dünya çevresinde ışık hızında yol alan bir geminin 1 haftasının dünya zamanıyla 100 yıla denkliğini anlayamıyorum.Gemi 1 hafta boyunca diyelim ışık hızında dünya çevresinde döndü o zaman ortaya şu sonuç çıkmış olmaz mı:gemi,dünyanın 100 yılda alacağı zamanı 1 haftada aldı yani önden gitti ancak onun bu önden gidişi dünya zamanını etkilemedi ve gemi tekrar dünyaya döndüğünde uzayda kalış süresiyle dünyaya dönüş süresinin 24 saatlik zaman dilimine eşitlendiğini gördü.Bu eşitlik hız açısından uzay gemisiyle bozulmuş olsa da dünya açısından denkliğin zaman olarak bozulmuşluğu görülmedi.

Işık hızı neden önemli?

Bilen varsa anlatsın lütfen.
 

phi

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
13 May 2008
Mesajlar
1,906
Tepkime puanı
174
Puanları
63
isik hizi denilen sey kutlenin sonsuz hacmin ve zamanin sifir olma durumudur. ben boyle bir sey gormedim ama birileri olabilir diyor bizde paylasiyoruz iste. zaman kavramini ortadan kaldirmak ve cismi yok etmek bu...
 

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
dünya zamanı açısından değişen bir durum olmayacak ve yıl da 2150 olmayacak; ne ki ışık hızında ve buna yakın bir hızda ilerleyen kişi dünyadaki kişiye göre daha genç kalacak; zamanın yavaşlamasıdır bu ve Einstein'in görecelik kuramına tam uyumludur. Işık hızına ulaşan her cizim enerjiye dönşecektir. Bu nedenle ışık hızının aşılması söz konusu değildir. Zamanın ötesi yoktur. Işık hızının aşılması zaman-ötesine ulaşmaktır ki; o yerde hiç bir şey olamaz. Zaman boyutu öz ile birlikte vardır ve ne geçmişe ne de geleceğe yolculuk olanaklı değildir. Geçmişin görüntülerine ulaşmak olanaklı ise de o zaman dilimine gitmek yine olanaksızdır. Gelecek yoktur.
 

birebir

Üye
Yeni Üye
Katılım
8 Şub 2010
Mesajlar
115
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
56
Sevgili Major paylaşımın için teşekkür ederim ben genelde bu konulara ilgi duyuyorum ve bu tip paylaşımlardan özellikle mutlu oluyorum.Burada beni kendine çeken şey,kişilerin ortaya attığı teorilerin muhteşemliği.Ben bir ara şöyle düşünmüştüm.Işık hızına erişmek için kullanılacak tek araç lazer ışığıdır.Lazer ışığını yeterince yoğun hale getirirseniz onun artık bir taşıyıcı olabileceğini görürsünüz,şöyle ki:tarihi eserlerin temizlenmesinde lazer ışığı kullanılıyor en azından benim gördüğüm o ve lazer ışığı esere zarar vermeyecek ölçüde yoğun hale getirilerek çalışma yapılıyordu.Ve çalışan kişi şunu söylemişti:eğer yoğunluğu artırırsam bu sefer esere zarar verme ihtimali var ve çalışma esnasında bir deriyi soyar gibi eserin üzerindeki kalıntılar soyuluyordu.Buradan gelmek istediğim sonuç şu:eseri temizlemek için ışığın yoğunlaşması demek lazer ışığının sıkıştırılması demektir ve lazer ışığı asla dağılmaz saçılmaz.Elle tutulur bir yoğunluğa getirilebilinirse neden bir araç olarak kullanılamasın. :) saçmaladım epey ama buda beden bir teori olsun.
 

Macavity

Üye
Yeni Üye
Katılım
23 Eyl 2009
Mesajlar
138
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
Bu yeni bir teori değil ki zaten, 105 senedir, yani Einstein'ın 1905 yılındaki özel göreliliği açıkladığı makalesinden beri bilinen bir şey. Işık hızına yakın hızlarda hareket eden bir mekikle uzaya gönderilip geri gelen bir kişinin ikizinden daha genç olacağı şeklindeki meşhur ikiz paradoksu bile var konuyla ilgili. Ama bu zamanda yolculuk değil. Tamamen Einstein'ın zamanın mutlak olmadığı, farklı sistemlerde (farklı hızlarda hareketeden herhangi bir şeye sistem diyebiliriz) farklı zamanların işlediği görüşü sadece.

Ve Hawking'in örneğinden gidersek, dünyadaki zaman da 2150 olacaktır. İkiz paradoksunda da uzay mekiğiyle uzayda gezinen ikiz için 20 yıl geçtiğinde, dünyadaki ikizi için 40 yıl geçmiş oluyor. Zamanın yavaşlaması iki yönlü bir etkidir. Benim için zamanın yavaşlaması demek, aynı zamanda, başlangıçta bulunduğum sistemin zamanının bana göre hızlı olması da demektir. Bu durumda da benim için geçen süreden daha fazlasının o sistemde geçmesi demektir. Bu olay ve ikiz paradoksunun çözümü de görelilik kuramıdır. Ama bu çözüm, bu farklı iki sistemlerden birinde zamanın mutlak olduğunu, yani hiç değişmediği değil, ikisinin de farklı zamanları yaşadıkları şeklindedir. Eğer aksi olsaydı ortada bir paradoks kalmazdı. Uzayda gezinen ikiz, saatine bakıp zamanın yavaşladığını anlayabilirdi ve dünyada bir değişiklik olmazdı. Ama göreliliğe göre uzaydaki ikiz asla kendisi için zamanın, dünyadaki ikizi için olan zamandan daha yavaş olduğunu - dünyaya dönene kadar - anlayamaz. Bu nedenle de dünyaya döndüğünde, kendisi için olandan çok daha fazla sürenin geçmiş olduğunu görür. Hawking'in dediği de budur, yani ışık hızına çok yakın bir hızda (b arada ışık hızı sadece aşılamaz değil, aynı zamanda kütlesi olan herhangi bir şey için ulaşılamaz bir hızdır da) dünyanın etrafında dönen biri için çok kısa bir zaman geçtiğinde, dünya için 100 yıl geçmiş olur. Ancak başta da dediğim gibi bu yeni bir buluş değildir.

Hızla zamanın ilişkisi de aslında basit bir olay. Ben bir yere bir yıldırım düştüğü anda A noktasından o yıldırım düşen yere doğru ışık hızına yakın bir hızla hareket etmeye başlarsam, yıldırım düştüğü anda benimle beraber A noktasında bulunan, ama benim hareketim nedeniyle geride kalan kişiden çok daha önce görürüm yıldırımı. Çünkü ışığın da bir hızı vardır ve ben kendisine doğru hareket ettiğim için yıldırımın ışığı bana, A noktasında hreketsiz duran kişiye olduğundan daha önce gelir. Buraya kadar bir sorun yok. Newton fiziği de bu olayı açıklayabilir. Şöyle ki; birbirlerine doğru hareket eden sistemlerin, brbirlerine hızlarının toplamı hızında yaklaşmaları şeklindeki klasik hızların toplamı yasasına göre, ışık - bana göre - kendi hızımla ışık hızının toplamı kadar hızla bana doğru geldiği için onu daha önce görüyor olurum. Dolayısıyla zamanın mutlaklığı da korunur. Ama böyle basit olmayan ve bu nedenle Newton fiziğinin yetersiz kaldığı şey, ışığın hızının, benim ona doğru veya ondan öteye doğru ne hızla hareket ettiğimden bağımsız olarak, her zaman bana - ve bütün sistemlere - göre sabit olmasıdır. Bu nedenle örneğimizde, ben yıldırıma doğru çok yüksek bir hızda hareket ederken yıldırımın bana, A noktasında hareketsiz duran kişiden daha önce görünmesi için, benim hızım nedeniyle yaşadığım zamanın da o kişinin yaşadığından farklı bir zaman olması gerekir. Hız nedeniyle zamanın değişmesinin açıklaması kabaca budur.
 

birebir

Üye
Yeni Üye
Katılım
8 Şub 2010
Mesajlar
115
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
56
Zamanı belirleyen tam olarak nedir peki,

algılarımız mı yoksa işler durumdaki sistem mi?

güneş doğuyor batıyor bu durumda arada geçen yada geçmeyen durumun tam olarak adı nedir?bunun adı zaman mıdır?

aslında salt bir döngü üzere kuyruğunu kovalar halde olan bir işleyiş için zamanlı diyebilir miyiz?

baharın gelmesi,çiçeklerin açması karların yağması vs aslında kuyruğunu kovalar bir döngüden başka bir şey değil.Zamanın olabilmesi için algı gerekir,algı olmadığında zamanda o kişi için işlemez sadece döngü devam eder ve döngünün devam etmesi aslında bir sıfır noktasıdır yani bir durağanlık.

Yatağa başınızı koydunuz ve o döngü içinde uyudunuz ancak algınız döngüyü bazen kabul etmez.Siz yattıktan 5 dakika sonra kendinizi uyandırılmış olarak görürsünüz.Burada algınız sizi yanıltmaz,gerçekten de 5 dakika kadar uyumuş olursunuz ancak algınızı red eden dış dünyanızdır ve siz haliyle algınızın ölçümünün yanlışlığına karar verirsiniz.Oysa zaman kavramı insan ürünüdür ve durağanlık içinde,kendi durağanlığının hesabını yapar.

Işık hızı kavramı da bu durağanlığın içindedir ve bu durumda ışığın hızından da söz edilemez.onun yayılımı da durağandır ve her hangi bir hızı söz konusu değildir.İnsanoğlu bu rutin döngünün dışına çıkışı yine döngüyü aşabileceği üzere koyarken baz aldığı ise ışık hızıdır.

ışık hızı olarak etiketlediği rutin döngünün tam olarak anlaşılması halinde belki geleceğe değil ancak geçmişe dönüş mümkün olabilir eğer her eylem yok olmuyorsa veya bu döngünün dışına çıkmak ,insan için çok boyutlu algılar olarak geri dönebilir ve aynı anda hem geleceği yaşarken geçmişe de yaşayabilir.Bu döngünün dışına çıkan belkide nostradamus ve gibilerdir.
 

Blueofnight

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
11 May 2012
Mesajlar
1
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
48
Bu iki videoyu tavsiye ederim...
Ayrica gunes doguyor batiyor gibi ilkokul gozlemleri yakismiyor...
Evren ve Zaman olusumu ile ilgili modern bilgi edinmenizi tavsiye ederim.



 

flzf

Filozof
Yeni Üye
Katılım
12 Mar 2009
Mesajlar
850
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Yaş
37
Astofizikçi Stephen Hawking 'zamanda yolculuk'la ilgili yeni bir teori öne sürdü: Işık hızının yüzde 99.9'una ulaşmak! Sonrası bir adıma kalıyor...

İngiliz astrofizikçi Stephen Hawking İngiliz gazetesi The Daily Mail’e yolladığı bir makalede ‘zaman makinasının mümkün olduğunu’ açıkladı. Bugüne kadar ‘zamanda yolculuk’ ile ilgili Albert Einstein tarafından öne sürülen iki öneri ‘solucan deliği’ ve ‘kara delik’ teorileriydi. Hawking üçüncü bir ihtimal olarak, ışık hızının yüzde 99.9’una ulaşacak bir uzay gemisinin dünyanın etrafında dönmesini sunuyor.

“Işık hızına ulaşacak bir uzay gemisi inşa etmek imkânsız değil; bugün CERN’de yapılan deneyle dünya üzerinde ışık hızına ulaşılmış oldu. Fizik kurallarına göre hiçbir madde ışık hızına ulaşamaz. Ancak, ışık hızıyla giden bir geminin içindeki bir çocuğun bile basitçe yürüyerek bu hızı geçme ihtimali var; çünkü yürüyüş hızı geminin ışık hızına eklenecek” diyen Hawking, fiziğin bu durumu engellemek için uzay mekiği içindeki zamanı yavaşlattığını anlatıyor.
Bu sayede, gemi içinde geçen bir hafta dünyada 100 yıla tekabül ediyor. Yani 2050’de böyle bir geminin uzaya yollanması ve bir hafta yörüngede dönmesi durumunda, dünyaya döndüğü zaman tarih 2150 olacak. Bu da geleceğe doğru zaman yolculuğunun mümkün olduğunu gösteriyor. Hawking geleceğe yolculuğun ‘mümkün olabileceğini’ söylerken sözlerine şunu da ekliyor: Maalesef geçmişe zaman yolculuğu henüz teoride bile mümkün değil.

Kaynak: Radika
l

Mantıksız hemde çok mantıksız hareket ve zaman arasındaki bu ilişkiyi hiç anlayamadım hangi denklem hangi formül hangi teori söylüyor bunu ?
 

Sahte filozof

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
20 Kas 2012
Mesajlar
52
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
33
Mantıksız geliyor.Zaman bir algı ve tümüyle algılayana bağlı. Peki ya zamanın tarıfı ne. 3 boyutun varlığı,Sonsuzluktaki enerji alış-verişi,Sonsuzlukta madenin devinimi,Sonsuzlukta maddenin direnişi diye zamanın anlamlarını 4 ana başlık altında toplayabiliriz. Eğer bu anlamları teke düşürürsek karşımıza ‘’ zaman = madde’’ sonucu ile karşılaşırız. Zaman varsa madde vardır, madde yoksa zamanda yoktur. Sadece tek bir zamandan bir ‘’an’’dan söz edebiliriz. Tek zaman olan an üzerinde durduğumuz satıh, ayak bastığımız yer yani maddedir. Maddeni devinim halinde olmasına sonsuzluğun madde üzerindeki etkileri veya sonsuzluğun içinde devinim halinde olan maddenin ömrü de diyebiliriz. Zamanı madde olarak kabul etmediğiniz taktirde, onu anlatmak için yapacağınız tüm açıklamalar, maddenin sonsuzluktaki tüm durumlarıyla ilgili olacaktır, bu durumlar 3boyut, sonsuzluktaki enerji alış verişi, maddenin devinimi ve maddenin sonsuzluktaki direnişidir. Bu duruma göre kendi memleketime yapacağım yolculuk zamanda yolculuk mudur? Zaman ve madde aynı şey ise ki eğer anlattıklarımda haklıysam yapacağım yolculuk zamanda yolculuktur.Dile getirilen Geçmiş ve gelecek boyutları evren ömür içinde değerlendirdiğimizde geçmişe gitmek tüm evrenin eski bir devinim haline yolculuk etmek demektir bu durum şu manaya gelir evrendeki tüm atomik yapıyı eski durumuna getirmek anlamına gelir ki bu imkansız bir durumdur. Elinizde tüm atomları şekillendirecek ve eski şeklini aldıracak bir enerji olsa dahi bunu nasıl ve ne kadar uygulayacağınız soru işaretleridir? Ve atomlara uygulayacağınız enerji sonucunda atomların bu enerjiye ne tepki vereceği belirsizdir. Bu düşünceler kısaca olanaksız bir hayal olmaktan ileri gidemez.
Birde böyle felsefi konular açmanız güzel teşekkür ediyorum
 

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
Mantıksız geliyor.Zaman bir algı ve tümüyle algılayana bağlı. Peki ya zamanın tarıfı ne. 3 boyutun varlığı,Sonsuzluktaki enerji alış-verişi,Sonsuzlukta madenin devinimi,Sonsuzlukta maddenin direnişi diye zamanın anlamlarını 4 ana başlık altında toplayabiliriz. Eğer bu anlamları teke düşürürsek karşımıza ‘’ zaman = madde’’ sonucu ile karşılaşırız. Zaman varsa madde vardır, madde yoksa zamanda yoktur. Sadece tek bir zamandan bir ‘’an’’dan söz edebiliriz. Tek zaman olan an üzerinde durduğumuz satıh, ayak bastığımız yer yani maddedir. Maddeni devinim halinde olmasına sonsuzluğun madde üzerindeki etkileri veya sonsuzluğun içinde devinim halinde olan maddenin ömrü de diyebiliriz. Zamanı madde olarak kabul etmediğiniz taktirde, onu anlatmak için yapacağınız tüm açıklamalar, maddenin sonsuzluktaki tüm durumlarıyla ilgili olacaktır, bu durumlar 3boyut, sonsuzluktaki enerji alış verişi, maddenin devinimi ve maddenin sonsuzluktaki direnişidir. Bu duruma göre kendi memleketime yapacağım yolculuk zamanda yolculuk mudur? Zaman ve madde aynı şey ise ki eğer anlattıklarımda haklıysam yapacağım yolculuk zamanda yolculuktur.Dile getirilen Geçmiş ve gelecek boyutları evren ömür içinde değerlendirdiğimizde geçmişe gitmek tüm evrenin eski bir devinim haline yolculuk etmek demektir bu durum şu manaya gelir evrendeki tüm atomik yapıyı eski durumuna getirmek anlamına gelir ki bu imkansız bir durumdur. Elinizde tüm atomları şekillendirecek ve eski şeklini aldıracak bir enerji olsa dahi bunu nasıl ve ne kadar uygulayacağınız soru işaretleridir? Ve atomlara uygulayacağınız enerji sonucunda atomların bu enerjiye ne tepki vereceği belirsizdir. Bu düşünceler kısaca olanaksız bir hayal olmaktan ileri gidemez.
Birde böyle felsefi konular açmanız güzel teşekkür ediyorum

Zaman An'dan ibaret ise geçmiş ve gelecek yoktur. Herşey An'da gerçekleşiyor fakat bizim algılarımızda geçmiş-gelecek varmış gibi algılıyoruz demek istemişsiniz galiba yanlış anlamadıysam...

Bu yazdıklarınız benim de görüşlerime yakın fakat dikkatimi çeken bir nokta var. Bazı insanlar mesela Edgar Cayce gibi gelecekte olacak bir olayı, o an sanki oradaymış gibi detaylıca aktarabiliyor ve söyledikleri gerçek çıkıyor. ( Zamanda Durugörü)

*Şayet geleceğe gidemiyorsa bu bilgileri nasıl alıyor?
*Yaşanmamış olayları nasıl önceden aktarabiliyor?
*Yoksa herşey yaşandı bitti de biz sadece hatırlamak için mi bu dünyada bulunuyoruz?

Bu sorular zihnimi meşgul ediyor. Kur'an'da bazı ayetler "Hatırla" diye başlıyor mesela ve dünya yaşamından örneklerle devam ediyor. Şayet o an orada değilsem nasıl hatırlayabilirim ki? şeklinde sorular hep aklımda bu yüzden zamanda yolculuk konusunda kararsızım.
 

Sahte filozof

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
20 Kas 2012
Mesajlar
52
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
33
Zaman An'dan ibaret ise geçmiş ve gelecek yoktur. Herşey An'da gerçekleşiyor fakat bizim algılarımızda geçmiş-gelecek varmış gibi algılıyoruz demek istemişsiniz galiba yanlış anlamadıysam...

Bu yazdıklarınız benim de görüşlerime yakın fakat dikkatimi çeken bir nokta var. Bazı insanlar mesela Edgar Cayce gibi gelecekte olacak bir olayı, o an sanki oradaymış gibi detaylıca aktarabiliyor ve söyledikleri gerçek çıkıyor. ( Zamanda Durugörü)

*Şayet geleceğe gidemiyorsa bu bilgileri nasıl alıyor?
*Yaşanmamış olayları nasıl önceden aktarabiliyor?
*Yoksa herşey yaşandı bitti de biz sadece hatırlamak için mi bu dünyada bulunuyoruz?

Bu sorular zihnimi meşgul ediyor. Kur'an'da bazı ayetler "Hatırla" diye başlıyor mesela ve dünya yaşamından örneklerle devam ediyor. Şayet o an orada değilsem nasıl hatırlayabilirim ki? şeklinde sorular hep aklımda bu yüzden zamanda yolculuk konusunda kararsızım.
Allah zamandan münezzehdir. Allah katında zaman yoktur. Kuranı dikkatle okuduysan, bir çok fiil ya bitmiş ya da devam ediyor. Bu onu gösteriyor ki Allah katında zamansızlık hüküm sürüyor. Allahında her şeyi bilmesi bu yüzdendir. Konuyu biraz daha açayım yani Allah katında zaman her an olup bitiyor. Bu böyle devam ediyor.. Yani aslında Allah katında sen suan hem bana forumda cevap yaza biliyorsun, hem ölüyosun hem cennete ve ya cehhennemdesin, hem de kıyameti yaşıyorsun. Allah katında senle senin büyük büyük deden, firavunlar şumerliler ve senin torunun hepsi aynı zamanda yaşıyor ölüyor. bu uzun bir konu.
 

flzf

Filozof
Yeni Üye
Katılım
12 Mar 2009
Mesajlar
850
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Yaş
37
Zaman maddenin konum durumunu açıklayan durumdur bahsettiğiniz karmaşık benzetmeler hiçbirşeyi değiştirmiyor.Birde gülüyorum bazen daha bir maddenin bir konumdan diğer konuma geçişini (hareket) açıklayamayan insanlar nasıl oluyorda böyle komik iddaalarda bulunuyor anlayamıyorum.
 

istanbul

Üye
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2010
Mesajlar
213
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
dualiteden kurtulmadıkça gerçek seyahatleri yapamayız,bu dünya' ya geldiğimiz andan itibaren kimi bilerek kimi bilmeden hep bir özlem çeker.Geldiği yere olan özlemdir bu..İkilik sürdükçe zaman ile boğuşuruz halbuki nasip ise tevhidi yaşayanlar zaten her an yolda yolculukdadır.
 

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
Allah zamandan münezzehdir. Allah katında zaman yoktur. Kuranı dikkatle okuduysan, bir çok fiil ya bitmiş ya da devam ediyor. Bu onu gösteriyor ki Allah katında zamansızlık hüküm sürüyor. Allahında her şeyi bilmesi bu yüzdendir. Konuyu biraz daha açayım yani Allah katında zaman her an olup bitiyor. Bu böyle devam ediyor.. Yani aslında Allah katında sen suan hem bana forumda cevap yaza biliyorsun, hem ölüyosun hem cennete ve ya cehhennemdesin, hem de kıyameti yaşıyorsun. Allah katında senle senin büyük büyük deden, firavunlar şumerliler ve senin torunun hepsi aynı zamanda yaşıyor ölüyor. bu uzun bir konu.

Allah katında zamanın farklı işlediğini biliyorum fakat Kur'an dünya yaşamı için bir yol gösterici olarak gönderilmesi sebebi ile "Hatırla" ile başlayan ayetler dikkatimi çekiyor. Üzerinde çok fazla düşünülmesi gereken bir konu zaten bu sebeple fazla yorum yapamıyorum.
 

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
dijital ayetler hangisi paylasa bilirmisin araşdırayım konuyu

Mesela; Fecr Suresi 6. ayet; Rabbinin Ad kavmine nasıl davrandığını görmedin mi? / Görebilmem için orada olmam lazım değil mi? Gören var mı bu nesilden? Bu gibi ayetler dikkatimi çekiyor. Daha çok var fakat ilk aklıma gelen bu...
 

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst