Toplum ve öğetileri/okullarda ki öğretim

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Düzyazı kategorisinde Sokrats tarafından oluşturulan Toplum ve öğetileri\/okullarda ki öğretim başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 1,490 kez görüntülenmiş, 5 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Düzyazı
Konu Başlığı Toplum ve öğetileri\/okullarda ki öğretim
Konbuyu başlatan Sokrats
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan Sokrats

Sokrats

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
12 Nis 2012
Mesajlar
47
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
30
İnsanlar yalnız yaşayamaz. En "yalnız" insan bile toplumun içerisinde bir yere sahiptir ve yalnız değildir. Dostu/arayanı soranı/ailesi olmayan bir fırıncı ekmeği üreterek müşteriye satar ve bir döngü içerisinde ki toplumu/topluluğu; birliği oluşturur.
Bu döngüde sürekli yeni şeyler öğreniriz. İnsanlar birbirine kendi hakkında, doğa ya da bambaşka bir şey hakkında bilgiler verir, görülen gerçekleri söyler ya da düşüncelerini paylaşır. Her zaman bir aktarım durumu söz konusudur. Bunun en iyi ve en geniş çaplı örneği üzerinden konuşmak gerekirse:
"Okul"
Öğretmen-öğrenci ilişkisinde adlarında da belirtildiği gibi matematikten, sağlığa, insan hüclerine kadar gereken ya da kimilerince gerektiği düşünülen bilgileri öğretmek; öğretmenlerce: bu bilgileri hayatında kullanmak, genel kültür olarak bilmek ya da yalnızca "sınavlarda" geçmek için öğrenmek; öğrencilerce görevdir.

Okullarda önümüze kitaplar halinde verilen; öğrenilmesi gerekenler dedikleri dersler ve konular ne kadar 'gerekli'? Gözümüzle göremediğimiz, hiçbir yerde işimize yaramayacak bakterileri öğrenmem mi gerekiyor?
Avukat olmak isteyen birisi, niçin bunları öğrensin?
İlkokulda öğretilen hiçbir şeye karşı değilim. Fakat lisede öylesine ezbere dayalı ve hiçbir yerde işimize yaramayacak bilgilerle kafamızı doldurdularki. O alana ilgisi olmayanlar için diyorum tabikide bunu.

Ezberi güç olan kişilerin çektiği sıkıntıyı anlatamam. Belkide gerçekten çok iyi şair olacak bir oğlan; sırf matematik yüzünden okulda kaldı ve ardından atıldı.

"İlk sene yeni okula, liseye alışsın ve kafasını toparlasın. Tüm derslerin nasıl olduğunu görüp gerçekten hangi bölümü seçmek istediğini anlasın." 9. sınıfta bölüm seçtirmeyerek düşündükleri bu ise, güzel. Fakat toparlamak istedikleri kafayı, böylesine dağıttıktan sonra neyin isteğinde olabilir ki birisi?
Onca ders ve onca sorumluluk yüklenen öğrenciler zaten artık "dolma" doktasına ulaştıkları için bazıları ilk sene okulu bırakmayı tercih ediyorlar ya da yapamasalarda, bunu gerçekten bir dönem ciddi ciddi düşünüyorlar.
"10,11,12 daha kolay sabredin." diyen öğretmenler var birde. Bu yıl zar zor derslerini vermiş, yeni büyümeye başlayan çocuklara/gençlere geleceğin vaadini öncesinde boğarcasına sıkarak vermek doğru mu?
 

glsezinrs

Kahin
Yeni Üye
Katılım
12 Ara 2010
Mesajlar
1,358
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
62
Okullarda önümüze kitaplar halinde verilen; öğrenilmesi gerekenler dedikleri dersler ve konular ne kadar 'gerekli'? Gözümüzle göremediğimiz, hiçbir yerde işimize yaramayacak bakterileri öğrenmem mi gerekiyor?

Elbette hayır..Bakterilerin varlığı bilinmeden önce de yüzbinlerce insan yaşadı ve öldü..(Çoğu da bakterilerden öldüğünü bilmeden öldü.)Siz de günlük yaşamınızda kullanmayı düşünmediğiniz her türlü bilgiye kanallarınızı kapatabilir, okulda -Bu ne işime yarayacak- sorularıyla öğretmenlerinizi bunaltabilirsiniz.Bu sizin yaşamınızı, üremenizi, iş güç sahibi olmanızı engellemez..
Küçük bir not:"işinize yarayacak" bilgileri edinebilmek için, sizin de bilgi sahiplerinin "işine yaramanız" gerekir...
 
F

Fetâ

Ziyaretçi
Eğitim ve öğretimin nasıl olacağı, devletler tarafından planlanır. Gerçek amaç eğitim ve öğretim değil, düzene uygun, düzenin istediği beyinler yetiştirmektir. Bizim, olumsuzluk olarak algıladığımız şeyler, öyle olması istendiği için, planlayıcılar tarafından uygulamaya sokuluyor. Hiç bir şey, gözden kaçtığı için olmuyor. Amaç, eğitmek ve öğretmek değil, düşünemeyen, beyinleri dumura uğramış bir toplum oluşturmaktır.
Amerika'da orta öğretim devletçe finanse edilmeye başladıktan sonra yıllar içinde seviye tabana vurdu. Bu tesadüf olabilir mi?
Tabi aynı durum bizim talim terbiyedeki Amerikalı danışmanlarca tamamıyla bize de yansıtıldı.
 

yamak

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
10 May 2012
Mesajlar
76
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
Aslında bizde her ders ezber fiziği,kimyayı hatta matematiği bile ezberleriz bence esas sorunlarımızdan bir tanesi batının ölmüş fikirlerini olduğu gibi almamız ikincisi de eğitim sistemimizin araştırmaya ve uygulamaya müsait olmayışı.
 

Sokrats

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
12 Nis 2012
Mesajlar
47
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
30
Elbette hayır..Bakterilerin varlığı bilinmeden önce de yüzbinlerce insan yaşadı ve öldü..(Çoğu da bakterilerden öldüğünü bilmeden öldü.)Siz de günlük yaşamınızda kullanmayı düşünmediğiniz her türlü bilgiye kanallarınızı kapatabilir, okulda -Bu ne işime yarayacak- sorularıyla öğretmenlerinizi bunaltabilirsiniz.Bu sizin yaşamınızı, üremenizi, iş güç sahibi olmanızı engellemez..
Küçük bir not:"işinize yarayacak" bilgileri edinebilmek için, sizin de bilgi sahiplerinin "işine yaramanız" gerekir...

Engeller. Ne yazikki engelliyor. Yazılılarda, sözlülerde, sınavlarda sordukları bunlar. Bu o notlarımıza, notlarımızda karnemize karnemiz sınıf geçebilmemize, daha ileriye dönük olarak öncemli sınavlarımıza, sınavlarımız üniversiteye girişimize, girdiğimiz üniversite seçeceğimiz mesleğe, toplumdaki statümüze, kazanacağımız paramıza etki ediyor.
 

Sokrats

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
12 Nis 2012
Mesajlar
47
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
30
Eğitim ve öğretimin nasıl olacağı, devletler tarafından planlanır. Gerçek amaç eğitim ve öğretim değil, düzene uygun, düzenin istediği beyinler yetiştirmektir. Bizim, olumsuzluk olarak algıladığımız şeyler, öyle olması istendiği için, planlayıcılar tarafından uygulamaya sokuluyor. Hiç bir şey, gözden kaçtığı için olmuyor. Amaç, eğitmek ve öğretmek değil, düşünemeyen, beyinleri dumura uğramış bir toplum oluşturmaktır.
Amerika'da orta öğretim devletçe finanse edilmeye başladıktan sonra yıllar içinde seviye tabana vurdu. Bu tesadüf olabilir mi?
Tabi aynı durum bizim talim terbiyedeki Amerikalı danışmanlarca tamamıyla bize de yansıtıldı.


Aslında bizde her ders ezber fiziği,kimyayı hatta matematiği bile ezberleriz bence esas sorunlarımızdan bir tanesi batının ölmüş fikirlerini olduğu gibi almamız ikincisi de eğitim sistemimizin araştırmaya ve uygulamaya müsait olmayışı.

Kesinlikle.
Biraz paranoyakca ve klişe bir laf; "Hep Amerika'nın oyunu bunlar." :D
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç
Üst