Fikir hırsızlığı nedir?

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Serbest Kürsü kategorisinde Nejdet Evren tarafından oluşturulan Fikir hırsızlığı nedir? başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 5,283 kez görüntülenmiş, 14 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Serbest Kürsü
Konu Başlığı Fikir hırsızlığı nedir?
Konbuyu başlatan Nejdet Evren
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan Cry

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
fikir hırsızlığı, bir düşüncenin kendine ilişkin olmadığını bilerek kendine ilişkin gösterilmek süretiyle, bilerek ve isteyerek kendi düşüncesi olduğuna dair bir açıklamada bulunmak/kanı uyandırmak ve bu düşünceden yararlanmaktır. Etik/ahlaksal olarak bir çöküş olan bu tür hırsızlığın felsefede tanımı ne olabilir?
 
F

faust

Ziyaretçi
Buna kaynak gösterimi dahil mi yoksa sadece herhangi bir düşüncenin kişiye yani kendisine maal etmesimi,eğer kaynak gösterimi yoksa buna ben fikir hırsızlığı diyebilirim yada ötesinde kişinin bir başka düşünür üzerinden çıkışını fikrine katıp çıkış noktasını belirtmemeside bir fikir hırsızlığı olarakta değerlendirilebilir,buna ekşi sözlükte dahil olmak üzere.
 

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
fikir aynı zamanda düşünce demektir. salt düşüncenin haksız olarak sahiplenilmesi değildir söz-konusu olan. bir konu/olgu/oluş ile ilgili bir yorumun çaba harcanmadan mal edinilmesidir/bunu kabaca bir toprağı işgal etmek olarak açıklamak mümkündür. düşüncenin çalınması temelinde bilgi üretememenin/yorum yapamamanın bir sonucunda ortaya çıkar. sömürgeci düşünceler temelde üretmeden mal-edinme/çalışmadan kazanma eğilimini taşıdıklarından düşüncenin çalınması da aynı mantığa dayanır. felsefi olarak düşüncenin çalınmasına bilgi sefaleti ve süper-egonun tatminsizliği olarak tanım koymak isterim
 

şehrin yabancısı

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
22 Şub 2009
Mesajlar
426
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
52
fikir- düşünce emek sarf edilmeden sadece düşünsel anlamda kullanılırsa suç değildir. bancak alınan fikir - düşünce alınıp eyleme geçtiği anda suçtur kime karşı? fikirin sahibine. ama bunu ispatı yoktur çalınan fikir- düşünce sadece eylemsiz kaldıysa eğer. fikir sahibi düşüncesini eyleme geçirmiş ise başka bir anlamda kullanmış demektir. suç o andan itibaren başlar. ama o artık bir fikir-düşünce değil eyleme geçmiş bir pratiktir.

günümüz dünyasında teknooji ile fikir ve düşünce bolluğu yaşanmaktadır. fakat insanlık namına ilerleme ne kadar yol almıştır. bir yazının kime ait olduğu belli olsa bile bu başka isimler altında yayınlanmaktadır bunun önüne geçmek imkansız gibi bir şey sizi anlıyorum nejdet bey bu arada haklısınız üretiyorsunuz güzel şeyler yazıyorsunuz anlaşılmak istiyorsunuz birileri gelip alıyor ve kendi isimleri adı altında yazıyor binlerce örneğiniz de var sizden başka. savaşmak çok güç üstadım. bu konuda..
 

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
teşekkürler sevgili şehrin yabancısı,

fikirlerin paylaşılması ve çoğaltılması önemli olsa gerek. sonuçta hepsi insanlığınkültür mirasına dahil olacaklardır; ancak tek istenen nedir biliyor musun? -ki biliyorsun aslında- yalnızca bir atıf yapmak; bu da o kadar zor değil. Çünkü o fikri alan kişi kimden aldığını biliyor zaten. bunu hem emeğe karşı duyduğu saygıdan hem kendine karşı duyduğu saygıdan ve hem de o fikri iletmek istediği kişi/lere duyguğu saygıdan dolayı yapmalıdır.
 
M

monaliza

Ziyaretçi
Belli ölçülerde size katılıyorum sevgili Nejdet. Ne ifade etmek istediğinizi anladım. Ancak,bu konuya bir açılım getirmek isterim; Düşünce ve versiyonu olarak fikir; ,insana ait bir eylem ve bütün insanlar düşünme yeteneğine sahip belli ölçülerde. Ben diyaloglarda kalıplaşmayı sevmeyen biriyim örneğin.Düşünmeyi ve olaylara,yaşama dair,hiç bir düşünürün etkisinde kalmaksızın kendimce çıkarımlar yapmayı seviyorum. Bunu düzgün ifade etmeyi de. Yazıya dökmeyi de ayrıca. Bazı zamanlar öyle cümleler kurarım ki, yanımdaki insanlar kaleme sarılır," bu cümle çok güzeldi" der ve kaydeder. (Şimdilerde cep telefonuna kayıt yapılıyor:))

(Bir atasözüne yada bir düşünüre ait bir söze atıf yapacağım zamanda, bunu belirtiyorum. Bana ait olmayan bir fikri kendime maletmeyi aşağılık addederim zira)Konuya döneyim; kendime ait güzel bir fikir bazılarına göre kopya gibi gelebilir,oysa kopya olmadığını ben biliyorum. Ayrıca düşünürler ve atalar da, benden üstün varlıklar değiller, ben de güzel şeyler düşünebiliyorum, felsefi anlamda tarihe geçebilecek fikirler üretebilirim:) Bunu hırsızlık olarak addedemem.

Size katıldığım nokta şu; bilerek yapılan sahiplenme ŞEREFSİZLİKtir. Sizinle aynı fikirdeyim.Saygılar.
 

cogito

Üye
Yeni Üye
Katılım
30 Ocak 2010
Mesajlar
198
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
45
Fikir hırsızlığında bir fikri üreten bir de çalan şeklinde iki unsur vardır.Eğer üretilen fikir gidip noterden onaylanması gereken tarzda bir şey değilse fikri çalınmış kişi bu duruma takılmamalıdır.Çünkü amacı sahip olmak olmamalıdır.Bu durum çalan kişi için bir sorun oluşturabilir.
 

Aksiyom

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
4 Tem 2009
Mesajlar
569
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
32
Nejdet'e katılıyorum fikirler paylaşılmak ister,bu gayet olağandır. Altına sadece alıntı yaptığınız kişinin ismini atmak bu kadar zor olmamalı.Sonuçta yazan kişi o şeye dair emek harcamıştır , bu emeği küçük bir isimle taçlandırmakta alıntı yapan kişinin kendisine dolayısıyla çevresine olan saygısından olacaktır.
 

mkamar

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
21 Ara 2009
Mesajlar
9
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
62
Sevgili arkadaşlar merhaba,
Size katılırken şu hususu eklemek istiyorum; bu tür eylemi yapanlara hırsız diyebilmek için eylemde "çalma" kastı/iradesi olması gerekiyor. Çalma kastı olmadan yapılan eylemlere ise "yanlış/hata" denmesi gerektiğini düşünüyorum. Çalma kastı olmadan böyle bir eylem yapılabilir mi...? Düşük yüzdelikle olsa da yapılabileceğini düşünüyorum. Saygılarımla
 

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
"bir düşüncenin kendine ilişkin olmadığını bilerek kendine ilişkin gösterilmek süretiyle, bilerek ve isteyerek "

sayın mkamar,
yukarıdaki tanımda "kast" ögesi, "bilmek" ve "istemek" ile açıkça belirtilmiş durumdadır. bilme ve isteme yoksa elbette kasttan söz edilemez.
 

Mühendis

Meraklı Üye
Yeni Üye
Katılım
3 Eki 2009
Mesajlar
271
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
67
Sevgili Necdet,


Üzülerek ve iğrenerek görüyorum ki düşünce, sanat ….. vb aklımıza gelebilecek her alanda hırsızlık yapılmakta.

Ben ayrıca üniversitelerimizde sözde bilim insanları tarafından yapılan hırsızlıklardan söz etmek istiyorum.Özellikle yabancı kaynakları tarayarak yaptıkları tercümeleri (ki tercümeleri de başkalarına yaptırdıkları da ayrı bir gerçek) küçük değişikliklerle kendi çalışması gibi lanse etmeleri.

Biliyoruz ki düşünce hırsızlığı, günümüzde teknolojinin getirdiği olanaklarla kopyala-yapıştır mantığı ile kolayca yapılabilen ve hiçbir emek gerektirmeyen sanat ! haline gelmiştir.

Halbuki ; bir evi , bankayı vb soymak / hırsızlık yapmak için bir sürü birbirini takip eden eylemleri yapmak zorundasınız ki (bu sırada yakalanma riskiniz yüksek ) bunun için baya bir emek harcarsınız :))

Bu yönüyle baktığımda düşünce/fikir hırsızlığını çok daha tehlikeli ve ……………. buluyorum.
 

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
aydın ve entelektüel olmak sevgili Mühendis, takdir edersin ki okuma ve etiketler ile olmuyor; bazı olguları içselleştirmek ki James Petras'tan yaptığın göndermede de belirttiğin gibi içselleştirilen olgunun niteliğine göre olumlu/olumsuz olabiliyor. Önemli olanın ise içselleştirip/benimsediğimiz yabancısı olmadığımız kendimize ilişkin değerler/yargılar ve belirlemelerdir. toplumun "bileşik-kaplar" prensibini bildiğimize göre bu kap içindeki tüm yapılar yek-diğerine yakın özellikler taşımak durumundadırlar; böyle olunca emek-zamanı/ürün/paylaşım/üretmek değerlerini gerçekten özümsemek ve böylesi nesilleri yetiştirmek zorunda olanlar da yine entelektüellerin bir görevi olsa gerek. Julien Benda boşuna demiyor " tüm dünyanın önünde diz çöktüğü haksızlığa, tek başına da olsa karşı gelmek insanlık onuru için, entelektüelin görevidir". saygılarımla
 

Mühendis

Meraklı Üye
Yeni Üye
Katılım
3 Eki 2009
Mesajlar
271
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
67
Elde bir mum yetmiyor gördüğüm kadarıyla. Her iki elin ve ayaklarında yardımı gerekecek gibi.
Çok mu karamsarım?
 

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
bardağın boş tarafını görmeyen onu asla dolduramaz sevgili Mühendis,
karamsarlık değil seninkisi, tam tersine aydınlık bakıştır derim; Afrikalı katılımcının Dünya formunda söylediği gibi "Başka Bir Dünya hala mümkün"...
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç
Üst