yalin

Birleşik olmayan ve yapım eki almamış bulunan zarf: En, pek, çok, az gibi

Ek fiil kullanılmadan kurulan çekimli fiilin belirttiği zaman: Geldin, gelmişsin, geliyorsun gibi

Üstü başı perişan bir durumda olan kimse

Uzatmalardan, parlak hayalî buluşlardan, süslü benzetmelerden, istiarelerden uzak üslûp

bk. yalın cümle

Elinde kılıç olduğu hâlde, kılıçlı olarak, dal kılıç

Kökü parçalanmayan kelime: Ev, gel, ayak gibi

Tek katı olan Sağlam olmayan, dayanıksız Basit, derinliği olmayan, üstünkörü

Birleşik olmayan ve yapım eki almamış bulunan isim: Ev, kol, el, baş, diş gibi

bk. yalın durum

isim soyundan kelimenin taşıdığı kavramı bildirme durumu, Türkçede bu durumda ek kullanılmaz, mücerret, nominatif

Bir tek çekimli fiille kurulan cümle

ayağı ve başı çıplak çok perişan bir kılıkta

Ayakları çıplak Çıplak ayakla

Yalın durumda olan, ek almamış isim, yalın isim

(söz, yazı için) Gösterişsiz, süssüz, sade Çıplak, kınından çıkmış

Alev

Yalın ayak

Ne çok duyguyu karşılıyor yalın ayak olmak; gözüpekliliğimizi, kararlılığımızı. Ayaklarının yalın olmasını göze alabilenler ve ömürleri boyunca yalın ayak olanlar , ne güzel insanlardır onlar. Hem dostturlar ayaklarının yalınlığını umursamadan umursamadan çıkıp gelirler hem iyi kaçanlardır...