varmak

bir şeyin tadını gereği gibi duymak

karşılaştırma ve değerlendirme yaparak bir sonuca ulaşmak, anlam vermek

Erişilmek istenen yere ayak basmak, ulaşmak, vasıl olmak Belli bir duruma veya düzeye gelmek Hoş olmayan bir sona ermek Bir şeyi iyice anlamak veya duymak Acımadan, çekinmeden yapmak Kadın, evlenmek Bir durumdan başka duruma geçmek

bir şey yapmasını baskı yaparak istemek (kadın) evli bir erkekle yasal olmayan bir biçimde birlikte yaşamak

bir şey yapmasını baskı yaparak istemek saldırmak (kadın) evli bir erkekle evlenmek

uyumak sükûnet, sessizlik, hareketsizlik içine girmek

bir şeydeki ince güzelliği kavramak, duymak

çok sevinmek

namaz kılarken alnı, el ayaklarını, dizlerini, ayak parmaklarını yere getirmek

bir şeyin özünü, aslını anlamak

(kız, kadın) evlenmek

bir konuda anlaşmak, bir şeyi kararlaştırmak

belli bir kanı edinmiş olmak

söz ve davranışta ölçü dışına çıkmak, gereksiz, aşırı davranışta bulunmak

iyice düşündükten sonra karar vermek

gözüne çarpmak, fark etmek, anlamak

(kadın, kız) evlenmek

bir görüşe veya karara varmak, bir inanca ulaşmak

bir sözü söylemeye gönlü razı olmak (veya olmamak)

anlamak, kavramak