savurmak

korkutmak, gözdağı vermek

Havaya atıp dağıtmak, saçmak (rüzgâr) Bir yeri, bir şeyi şiddetle eserek alt üst etmek, havaya kaldırmak, dağıtmak Kaldırıp atmak, fırlatmak şiddetle döndürerek sallamak, kaldırarak vurmak Bir sıvının havalanmasını veya kaynayan sıvının taşmasını önlemek, soğutmak...

parasını düşüncesizce, boşuna harcamak

uydurma, asılsız bir söz veya haberi gerçekmiş gibi ortaya atmak; abartarak konuşmak, büyük başarılardan söz etmek

bir şeyi bütünüyle bitirip yok etmek

küfretmek

gereksiz yere harcamak

tahılı samandan ayırmak için dövülmüşünü rüzgâra karşı savurmak

düşüncesizce ve hesapsızca harcamak, bol bol harcayıp tüketmek

büyüklenmek, kibirlenmek çok öfkelenmek