kafali

Hacivat: " Gökyüzünde yıldız var, ay var. " Karagöz: " Yeryüzünde baldızımın yaptığı çay var. " Hacivat: " Gökyüzünde bulut var, güneş var. " Karagöz: " Yeryüzünde unutma keleş var. " Hacivat: " Karagözüm, keleş mi var? " Karagöz: " Var tabi, koca kafalı bir keleş var. " Hacivat: " Acaba kim...

Kafa tasının ön art ekseni, yan eksenine göre uzun olan (kimse), dolikosefal

Bilgisiz ve akılsız

Eskiye saplanıp yeniliklere düşman olan eskiye bağlanıp kalmış olan, geri düşünceli

Kafatasının ön-art ekseni yan eksenine göre kısa olan (kimse), brakisefal

Anlayışsız, kavrayışsız, kafasız

Geç veya güç anlayan, gabi

Kafası olan Kafası herhangi bir biçimde olan Bilgili, kavrayışlı ve anlayışlı

Saçları dökülmüş, dazlak Saçları ustura ile kazınmış Aptal, budala

Horoz akıllı

Yenilikleri istemeyen, eskiye bağlı

Anlayışsız, kaba; budala, enayi

Kalın kafalı, anlayışsız, kavrayışsız (kimse)

Günün düşünce ve yaşayışına ayak uyduramayan (kimse)

Dik başlı

Anlayışsız, kaba, budala kimse

Kavrayışı az, anlayışı kıt; yenilikleri benimseyecek yetenekten yoksun (kimse)

akılsız veya bilgisiz