gulmek

dostmuş gibi görünmek dostluk göstermek, ilgi göstermek, alâkalanmak (nesneler için) temiz, yeni olmak

sevinci yüzünden belli olmak feraha kavuşmak temiz, tertipli duruma gelmek

sevimli, alımlı görünmek yalandan dost görünmek

ciddî gibi görünen sözlerle alay etmek

sessiz ve alaylı gülmek

içinden gelerek, sesli sesli bir biçimde gülmek

üst üste ve ara vermeden aşırı derecede gülmek

sesli ve sürekli gülmek

belli etmeden, gizli gizli gülmek

sezdirmeden eğlenmek

(insan) Hoşuna veya tuhafına giden olaylar, durumlar karşısında, genellikle sesli bir biçimde duygusunu açığa vurmak Mutlu, sevinçli zaman geçirmek, eğlenmek, hoşça vakit geçirmek Biriyle alay etmek Dikkati çekecek derecede hoş ve sıcak görünmek

çok sevindiği yüzünden, gözlerinden belli olmak

kendine güvendiğini veya karşısındakini hafifsediğini anlatır

hem gülüp hem ağlamak

birinin durumuna belli etmemeye çalışarak gülümsemek

Ağlamamak için her şeye gülerim. Beaumarchais Ağlamanın elbet gülmesi vardır. Katibi Çok gülenin heybeti azalır. Hz. Ömer r.a. Eğer benim bildiğimi siz bilseydiniz, az güler, çok ağlardınız. Hadis-i Şerif Güler yüz altın anahtardır. Maculay Gülerek isyan eden, ağlayarak Cehennemde yanar...