cakmak

şimşek oluşmak aşırı parlamak

sınıfta kalmak

selâm vermek

askerce selâm vermek

nallamak

kibriti yakmak için bir yere sürtmek

bk. beyninde şimşek çakmak

imzalamak, imza etmek

dalkavukluk etmek, yaranmaya çalışmak

sert ve şiddetli darbe yüzünden göz önünde yıldızlar oluşmak çok sevindiğini belli etmek

çok kızmak, öfkelenmek çok üzücü bir sebeple sarsılmak

ateşli hastalık veya öfkeden gözleri kızarmış ve parlamış olmak

çok uzun ömürlü olmak, çok yaşamak

Demir veya çeliğe sürtüldüğünde kıvılcım çıkartan bir tür kuvars Düvenlerin altına çakılan küçük ve kesici taş

(gözler için) Parlar durumda, alev alev

Vurarak sokup yerleştirmek Çivi ile tutturmak Kazık çakıp hayvan bağlamak Kabul edilmeyecek bir şeyi kurnazlıkla kabul ettirmek Vurmak Bir şeyi başka bir şeye sürtmek, vurmak veya çarpmak Sezinlemek, anlamak, farkına varmak içki içmek...

Kuruyunca kalın kabuk bağlayan kabarcıklarla beliren ve genellikle yüzde çıkan bir deri hastalığı

ateş yakabilmek için çakmağı tutuşturmak

Taşa vurulup kıvılcım çıkarılan çelik parçası Çelik, taş, cam, plâstik vb. maddeden yapılmış gaz veya benzinle dolu tutuşturma aleti Tabanca veya tüfeklerde bulunan tetik düzeni

çok üzülmek, sarsılmak zihninde birden bir düşünce doğmak