agzinin

bir kimsenin kurulu düzenini bozmak; neşesini, keyfini bozmak

güzel yemeklerden anlamak her şeyin güzelini, iyisini bilmek, anlamak

o şeyin acı tecrübesini geçirmiş bulunmak

bir kimsenin kurulu düzeni dirliği bozulmak

çok beğenip istemek, imrenmek

ağzına geleni söyler

verilen karşılıkla bir kimseyi söylediğine veya yaptığına pişman etmek

oruçlu olarak

bir kimsenin çekilmez davranışlarına katlanmak

bir şey bir kimsenin uğraşabileceği konulardan olmamak bir şey, bir kimsenin sözünü edemeyeceği kadar değerli olmak

ağzının tadı bozulmak, tat alma duyusunu yitirmek

çok yanaşmak, iyice sokulmak hayranlıkla, büyük bir zevkle seyredip dinlemek

çok yanaşmak, iyice sokulmak hayranlıkla, büyük bir zevkle seyredip dinlemek

sözlerini seve seve ve dikkatli dinletmek

güzel yemeklerden anlamak her şeyin güzelini, iyisini bilmek, anlamak

güzel yemeklerden anlamak her şeyin güzelini, iyisini bilmek, anlamak

ne söyleyeceğini beklemek onun sözüne göre davranmak

Keyfi yerinde olan? Bi mutsuzluk... Bi bezginlik... Bi keder hâkim ortalığa. Havada hüzün asılı sanki. Gülümsemiyor kimse... Veya, patlar gibi gülüyor. Olur olmaz ağlıyor sonra. Bak mesela, grizudan ölen 19 gariban madenciyi emekli etmişler, ödül olarak Bursa’da... Halbuki, 6 tanesi zaten...