Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
TDK Amca (Türk Dil Kurumu) şöyle buyuruyor:
-Gerçekleşmesi doğal olan işler engellenemez.
Aslında bu özlü sözle dolaylı olarak hakaret ediliyor. Bu söylemi başkasına karşı kullananlar, onlardan bu forumda da var, kendinden olmayanları köpek olarak görüyorlar. Çünkü "ürümek" köpek havlaması...
1. Doğru düşünme sanatı ve bilimi.
2. Doğru düşünmenin yolu ve yöntemi.
3. Düşüncenin ve düşüncenin varlık biçimlerinin, ögelerinin, türlerinin, olanaklarının, yasalarının ve düşünce bağlamlarının bilimi, lojik.
Kaynak: TDK (Türk Dil Kurumu)
Bir de düz mantık var ki, onu da şirin bir fıkra ile...
Bir hayli öfkeliyim, çünkü bu hafta yaşanan felaketin faturası bu kadar aĝır olmamalıydı. Binlerce bina yıkıldı, binlerce insan hayatını kaybetti; bunların arasında kendi akrabalarım da var. Kiminle konuşsam "Allah´ın takdiri" diyor ve ekliyor "Allah yardımcımız olsun."
Hayır, deĝil efendim...
1. Ne kadar uzun sürse de bir sonuca bağlanmayan tartışma.
2. Yazarlar arasında ortaya çıkan fikir çatışması ve söz dalaşı.
TDK (Türk Dil Kurumu) amca böyle diyor.
Aslında kötü bir şey deĝildir polemik yapmak, çünkü herkes aynı fikirde olmak zorunda deĝil. Bu nedenle hiçbir zaman fikir birliĝi...
1. İlah olarak tanınan varlığa karşı inancını ve bağlılığını belirli kurallar çerçevesinde göstermek.
2. Tutku ile sevmek, bağlanmak.
3. Birine çok değer vermek.
TDK´nın tapmak tanımı böyle.
Dünyadaki tüm dindarların ortak paydası 1. şıkta yatıyor. Tanrısını eleştirmek aklının ucundan geçmez...
Anlamsız, gereksiz, tutarsız, saçma sapan sözler söylemek veya bu tür davranışlarda bulunmak, abuklamak:
"Konuşması büsbütün dağıldı, tutarsızlaştı. Artık saçmalıyor."
Kaynak: TDK (Türk Dil Kurumu)
1. birinin yaptığı yanlış bir iş veya davranışı ilgili makama veya daha üst makamdakine bildirmek.
2. sızlanmak.
TDK böyle buyuruyor.
Bir mevzu hakkında durum tespiti yapılıyorsa, bu şikayet etmek falan deĝildir. Sızlanmak ise hiç deĝildir.
1. Sinmesini sağlamak veya sinmesine sebep olmak.
2. Yenilen besin maddesini sindirim sisteminde gereken değişikliklere uğratarak kana karışabilir bir duruma getirmek, hazmetmek.
3. Kendine mal etmek, anlayışla karşılayıp benimsemek.
TDK böyle buyuruyor.
Adaletsizlik, haksızlık, yolsuzluk...
1. Dinin buyruğunu veya bir adağı yerine getirmek için kesilen hayvan.
2. İçtenliği belirten bir seslenme sözü: Kurban! Nerede kaldın?
3. Bir ülkü uğrunda feda edilen veya kendini feda eden kimse.
4. Bir kazada veya felakette ölen kimse.
5. Maddi ve manevi bakımdan felakete sürüklenmiş, insani...
1. Yakılmak için kesilmiş, parçalanmış ağaç.
2. Anlayışsız ve kaba (kimse).
TDK böyle diyor.
Odun kelimesinin bütün harfleri büyük yazılmaz. Eĝer cümle başında kullanıyorsanız, o zaman sadece 1. harfini büyük yazmanız gerek. Buna raĝmen hepsini büyük yazanlar, 2. şık üzerinden dolaylı olarak...
Yeni yılınız kutlu olsun.
Savaşların, ırkçılıĝın ve dinsel dayatmanın olmadıĝı, kadınların ve çocukların tecavüze uĝramadıĝı ve kaba kuvvete maruz kalmadıĝı, inanç uĝruna hayvanların katledilmediĝi, tüm dünyadaki insanların fikirlerinin susturulmadıĝı bir dünyanın özlemini çekiyorum uzun...
1. Herhangi bir hayvan tarafından yenilmek.
2. Tuzağa düşmek, aldatılmak.
TDK (Türk Dil Kurumu) böyle buyuruyor.
Durum bundan ibaret aslında ancak ben bugünden itibaren bilhassa 1. şıkkı resimli olarak burada açıklamaya çalışacaĝım. Çünkü bu dünyadaki düzen ilk etapta yeme ve yenme üzerine...
1. Yakın dostlar, arkadaşlar.
2. Aynı okul veya tarikattan olan kimseler.
Kaynak: https://sozluk.gov.tr/
Dipnot:
Nereye baksak, tarikatlar çıkıyor karşımıza.:D
Kişiyi kendi davranışları hakkında bir yargıda bulunmaya iten, kişinin kendi ahlak değerleri üzerine dolaysız ve kendiliğinden yargılama yapmasını sağlayan güç:
"Tüm insanlar dünyaya, kafa ve yüreklerinde bir iç mahkeme ile gelirler. Bunun adına vicdan denir." - Aydın Boysan
TDK böyle...
- Susması sağlanmak, konuşması önlenmek.
- Aldığı karşılıkla artık söz söyleyemeyecek bir duruma düşürülmek.
TDK böyle buyuruyor; elbette haklı.
Mesela fikirlerini, düşüncelerini dile getirenlerin yorumlarını silmek de onları susturmak anlamına gelir. Korkaklık belirtisidir.
Kendinden...
Tüm dünyayı vatanı olarak gören felsefi-politik bir dünya görüşüne sahip kişi. Fikir özgürlüĝünü savunur. Tüm dünya insanlarına, kültürlerine ve inançlarına eşit yaklaşır. Irk, renk, dil ayrımcılıĝı yapmaz.
Meyilli olduĝu siyasi partiye sımsıkıya baĝlı olmakla beraber, körü körüne partisinin peşinden gidendir. Mantık devre dışıdır, sürekli karşıt partilere düşmanca yaklaşır. Hep kendilerinin yaptıkları doĝrudur ve öz eleştiri yapmazlar.
1. Olgunlaşmamış, ham kavun.
2. Irmaklarda işleyen ve şişirilmiş tulumlar üzerine kurulan bir tür sal.
3. Yer yer çıplaklığı veya boşluğu olan.
4. Kılsız.
5. Aptal.
Peki, kelek atmak nedir?
- Birisini beklemediği anda hile ve dalavere yaparak zarara sokmak.
Bir de kelek yapmak, diye bir deyim...
1. Bir oyunda, kişilerden birinin kendi kendine yaptığı konuşma.
2. Bir kişinin dinleyicilere anlattığı, genellikle güldüren olay.
3. Çevresindekilere fırsat vermeden bir kimsenin yaptığı konuşma.
Kaynak: TDK
Aslında yukarıda eksiklik var, ekleyelim...:D
4. Kendine kendine çalıp oynarken...