Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
ölümün erkeni geci olmuyor yaşayınca insan daha iyi anlıyor ki kaybettiklerimden biri daha 18 yaşındaydı 3 yıl ilik ve kan kanseri tedavisi gördükten sonra yenik düştü küçücük yüreği .. üzgünüm ama konu ölümse sizler kadar katı olamıyorum. Ne olursa olsun allah kimseye sevdiklerinin acısını...
son 1.5 yılda 3 ölüm yaşadım en sevdiklerime dair 3. sü de 15 gün önce dedem gitti benden ve artık yüreğim çok yorgun ne kadar hayatın gerçeği desekte kaldıramıyor insan en azından ben kaldıramıyorum yüreğim ağlıyor ve çok acıyor..
Ölüm insanın kendi bireysel varoluşunda, şiddetle hissettiği ve hayatın anlamına dair kendini sürekli olarak sorguladığı bir durumdur. Ansızın hesaplaştığında insanın ruh halini tüm acısıyla kederiyle yaşadığı, sorguladığı ve doğrudan doğruya yaşamla karşı karşıya getirdiği bir haldir. Bu duruma...
GOTTFRIED WILHELM LEIBNIZ
O zamanlar Almanya Leibniz dünyaya geldiğinde Otuz Yıl Savaşları (1618-1648) henüz sona ermiş değildi. İspanya, Avrupa ülkeleri üzerindeki baskıcı gücünü artık koruyamaz olmuştu, Felipe IV'ün (1621-1655) ve ona canla başla destek olan kont-dük Olivares'in çabalarına...
1-Duyularımızın zayıflıkları nedeniyle hakikati idrak edecek durumda degiliz.
2-Grekler "oluş" ve "bozuluş" sözcüklerini dogru kullanmıyorlar. zira hiçbir şey oluşmaz yada bozulmaz,tersine varolan şeylerden bir karışım öte yandan da bir ayrışım vuku bulur. böylece oluşu haklı olarak...
Bu konuşmamda Ekzistansializmi kendisine yöneltilen bir sürü yermelere, kınamalara karşı savunacağım. Bunlardan birincisi ekzistansiyalizmin, insanları bir umutsuzluk dalınca (seçkincilik -kietizm) içinde kalmaya çağırdığıdır. Bütün çözüm yolları tıkalı bulunduğuna, bu bakımdan şu dünyada her...
İslam teolojisinde ekoller arasında tartışmalara konu olmuş önemli bir konu da Tanrı’nın buyruklarında ve dogada nedenselligin olup olmadıgıdır. Mu’tezile ve Mâtûrîdî bilginler, Tanrı’nın vahyinde insana emrettigi ve yasakladıgı eylemlerde ve nesnelerde bu emir ve yasagı gerektiren bir nedenin...
Mu’tezile ekolü, altın çagını, Abbasiler döneminde yaşamıştır. Abbasilerin çöküşüyle bu ekol varlıgını cılız da olsa Zeydî-Şii mezhebi içinde sürdürmüştür. Sünni Eş’arîlik ortaya çıkınca, halifeler ve sultanlar bu ekolü bir anlamda devletin resmi ideolojisi olarak desteklemiş ve kitlelere...
1 Mayıs`ta Taksim`de kutlanması, oradaki inşaat bahanesiyle yasaklanmıştı. hala bitmedi mi inşaat ? inşaat kılıfı altında milli anlamda herşeyi yasaklayan sevgili hükümetimiz bunu da yasaklamasa olmazdı zaten...
1 Mayıs 1977`de Taksim`de, kimlerin azmettirmesi ve kimlerin katılımıyla işlendiği...
Teoloji veyaİslam düşünce gelenegi içindeki ismiyle "Kelam", İslam dininin inanç esaslarını akılla temellendirme, kanıtlara dayanarak savunma; bu inanç esaslarına içeriden ve dışarıdan yöneltilen eleştirileri karşılama amacıyla oluşturulmuş akli bir çaba, entelektüel bir disiplindir. Böyle bir...
Özel olarak İslam’ın kendisinden, onun Tanrı’nın sıfatları, peygamberlik, vahiy, gelecek hayatta bizi bekleyen kaderin mahiyeti gibi salt islami kavram ve konulardan kaynaklanan problemlerin dışında kalan daha dar, klasik anlamda geleneksel felsefi problemlere gelince, Müslüman filozoflar bu...
Şimdi özel olarak Farabi, İbni Sina, İbni Rüşt gibi kelimenin asıl anlamında filozofların temsil ettigi saf felsefe hareketine veya Yunan tarzında felsefe gelenegine geçelim. Bu gelenek içinde yer alan filozoflar felsefenin varlık, bilgi, ahlak gibi özel ilgi alanlarıyla ilgili konularda aynı...
Klasik dönemde Farabi,İbni Sina ve İbni Rüşt gibi müslüman filozofları gerek konuları, gerek amaçları, gerekse yöntemleri bakımından antik felsefenin ve filozofların bir devamıdırlar. Onlar çeviriler yoluyla tanımış oldukları Platon, Aristoteles, Plotinos gibi büyük antik filozofların ele...
Bugün dilimizde kullanılan felsefe ve filozof sözcükleri, Yunanca philo-sophia ve philo-sophos sözcüklerinden gelmektedir: Felsefe, philo-sophia sözcügünün arapçalaşmış şeklidir. Filozof sözcügünün eski dilimizdeki karşılıgı ise philosophos’un arapçalaşmış şekli olan feylesof idi. Sonuç olarak...
Ben kendi hesabıma sanatım olmadan yaşayamam. Ama, bu sanatı her şeyin üstüne koymuş da değilim. Tersine, onsuz edemeyişim, onun beni herkesle bir etmesi ve olduğumdan başka türlü olmaksızın herkesle bir düzeyde yaşatmasıdır. Sanat, benim için tek basma tadı çıkarılan bir şey değildir. Sanat...
Postmodernizm kaynağı ne olursa olsun ( bu kaynak “sanayi sonrası” toplum, modernliğin en sonunda güvenilirliğini yitirmesi, kültürün metalaşması, canlı yeni politik güçlerin ortaya çıkması, toplum ve özne konusundaki belli klasik ideolojilerin çökmesi vb. olabilir), aynı zamanda ve esasen ya...
*Erkek şöyle düşünür: İsterse başkasını sevsin, yeterki sevişmesin. Kadın şöyle düşünür: İsterse başkasıyla sevişsin, yeterki sevmesin. Çünkü kadına göre vücudun merkezi yürek, erkeğe göre etek.
*Eskiden insanlar sevilir, eşyalar ise kullanılırdı. Gün geldi eşyalar sevilir, insanlar kullanılır...