Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Cevap: Duvarı yıkmakmıdır yoksa etrafından dolaşmakmıdır özgürlük
O duvara ek olarak üç duvar daha ör ve bir çatı ekle, özgürlüğünü yaşayabileceğin bir yuvan olsun...
Herkesin kendince değerleri vardır. İslam bunu ya da şunu diyor diye her şeyi yapıyor musunuz? Kuran'ı yaşamak diye bir tabir vardır, siz Kuran'ı tamamen yaşıyor musunuz ki hemencecik dövme hususuna değiniyorsunuz? Sözüm Ferdinand'a değil, şu an genele sesleniyorum. Benim değerlerim şiddet...
Sosyalizm/Komünizm Sevmiyorum Çünkü...
Sosyalizmi ve komünizmi sevmiyorum çünkü muhafazakarım.
Cümle böyle tamamlanır çünkü 3 temel ideoloji vardır. Sosyalizm - Liberalizm - Muhafazakarlık
Her şey bu 3 ideoloji etrafında dönüyor. Bir ideoloji için diğer iki ideoloji aynıdır ve sevilmezdir.
Evet, mavimor yani Mustafa Bey ilgileniyor bu konuyla, teknik işlerde kendileri daha etkindir. Kendisiyle iletişime geçerseniz yardımcı olabileceğini düşünüyorum.
Maddi bedenin ardında varlığını sorgulayan bir ben var ve o ben bu konuyu açmış bulunmaktadır. Bu sebepten ötürü insan var diyebiliriz diye düşünüyorum.
Standart bir soruyla, sorunun akışını değiştirsek mi?
Evliliğin yürümesinden kasıt nedir? Çünkü çok çeşit evlilik var ortada. Her şeye rağmen devam eden evlilikler ve bunlara karşın sudan sebeplerle biten evlilikler...
Soy meselesine değinmeyeceğim ama akraba evliliği konusunu için diyeceklerim var.
Her akraba evliliğinde özürlü çocuklar doğacak diye bir şey yoktur. Akraba evliliklerinde özürlü çocukların fazla olma sebebi, çekinik genlerde tanışan hastalıkların akraba evliliklerinde eşleşmesi sonucu ihtimal...
Blog sitemde bu konuyla ilgili bir yazı paylaşmıştım. Fikirlerimi buraya da aktarmak isterim...
3 Ekim 2012 Çarşamba
CEHENNEME BİLET
Uzun süredir blog yazmıyor muyum? Belki de zihnimde yazıyorum ama sizlerle paylaşmıyorum. Olabilir... Ama neden sizle paylaşmayayım? En son yazımda eğlenmiştik...
"Cogito ergo sum" yani "Düşünüyorum o halde varım" demiş ya Descartes. İşte, yokum ben aslında. Düşünmediğimden değil, düşünülmediğimden yokum. Çünkü ben bir ölüyüm. Yaşarken ölmek derler ya, aynı dertten muzdarip olduğumu söyleyebilirim. Şu an neredeyim ve ne yapıyorum? Bilen yok, bilmek...
Üniversitede felsefe ve sosyoloji derslerim var. Sınıfta bazen öyle tartışmalar yaşanıyor ki içimden gülerek susuyorum.
"Umarım ne demek istediğimi anlamışsınızdır." deyip sözümü bitirmiyorum. Yani diyorum ki an geliyor, yanlışlar doğruları susturuyor ve doğrular da yanlışların konuşmasına izin...
Saatlerce ayna karşısında konuştuğumu bilirim. Başkalarından şikayetçi oluyoruz ve an geliyor kendimize başka bir gibi geliyoruz. Sonrası kendimizden şikayet ediyoruz. Aslında başkası ya da kendimiz, değişimden şikayetçi gibiyiz. Tabi, bu kendi fikrim. Değişmiş olmam ya da değişiyor olmamdan...