Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Kovid salgını nedeniyle Türkiye'de ve dünyada toplam nüfusa göre ölüm oranlarında artış olduğu kesin bir veri. Bu konuda bir şüphe yok. BBC bu konudaki resmi verilere dayalı haberleri zaman zaman yapıyor ve bilgilendiriyor.
Başta böyle bir şüphe vardı, salgın varsa niye ölüm oranları...
Sen daha "din allahın olana kadar savaşın" emrinin nereye çıkacağını açıklayamıyorsun. Bu yani apaçık, resmen senin inandığın tanrı figürüne inanmayı başka tanrı figürüne inananlara zorla dayatmak demek. Bir bunu açıklayamaz, göremezsen bu iddian öyle yersiz ki, seninki saçma bir saplantı...
Şimdi ben bizzat güvendiğim sağlık çalışanından duydum. Hasta öyle yaşlı zaten ölecek filan değil, ama çok ağırlaştı, entübe ettik, kurtaramadık dedi. Hava veriyoruz ciğeri fokur fokur kaynıyor, nefes alamıyor, öldü dedi yani. Bu beni kandıracak, beni korkutacak, bana yalan söyleyecek biri...
Tüm canlılar önce kendi varlığını önemsemeye koşulludur. İnsan bir istisna oluşturmaz.
Neden, çünkü her an kendinle baş başasın. Başka hiç kimse ile her an baş başa olamazsın. Budur.
Ama yine de itiraz olabilir, kendinle baş başa olmak biri ile baş başa olmak demek midir diye. Doğrudur, tam...
Organ nakli zor bir olay. Hayata tutunmak için zor bir sürece giriliyor. Vücut organı reddetmesin diye sürekli bağışıklık baskılayıcı ilaçlar kullanılıyor. Bu ilaçların bir kez ihmali bile bağışıklık tepkisi başlatıyor. Çok zor, kimsenin başına gelsin dilemem.
Tüm bu zorluklar, hayata bir süre...
Soru sorulmasını çok severim ama bu sorularda ne sorulduğunu anlayamadım. Ben virüsün ve vücudun mekanizmalarını anlatabildiğimi düşünüyorum. Bu soruları soru olarak bile görmek pek olası değil. Ne sorulduğu hiç anlaşılmıyor.
Mekanizmayı belki biraz daha açmalıyım. Bir virüs vücuttan içeri girer girmez ilk işi bir hücreye tutunmak oluyor. Bunu yapamadan bir bağışıklık savaşçı hücresine rastlarsa işi biter. Yabancı bir yapı gören bağışıklık hücresi hemen saldırır. Fakat bir alarm durumu olmadan bağışıklık hücreleri...
Biraz bilgi vermem yararlı olabilir: Şimdi bu Corona virüsün uzantıları var. Bunlarla hücrelere tutunuyor. Bunlar tabii protein yapılar. Bu proteini kodlayan RNA kodu tanımlanıyor. Bu RNA laboratuarda tamamen sentetik olarak, yani bir kimyasal madde gibi tamamen kimyasal sentezle üretiliyor...
Corona virüs salgınının henüz durdurulamamış olmasından cahil aşı karşıtları, maske takmamakta direnen cahiller sorumlu. Çünkü virüse yeni mutasyonlar geçirme ve yeni varyantlar üretme şansı yakalayacak uzatma zamanı verdiler.
En yüksek aşılanma oranına sahip ABD de bile nüfusun ancak yarısı...
Gerçek şu ki dünyada bir türlü insanların vazgeçmek istemediği bir bilim karşıtlığı var. Bu kendini bazen düz dünyacılık şeklinde, bazen uzaya çıkılmadı Ay'a gidilmedi şeklinde, bazen NASA bizi aldatıyor şeklinde, bazen aşı karşıtlığı şeklinde gösteriyor.
İnsanlar bilimden neden kuşkulanıyor...
Öyle olmaya öyle tabii olarak da sorun şu ki şu an başımızda ne dert, ne bela, ne karanlık, ne ilkellik, ne yobazlık varsa hepsi din kaynaklı. Dinden kurtulmadan asla düze çıkamayız. Apaçık gerçek bu ve görmeniz insanlık adına kazanç, göremeyişiniz kayıp olacak.
Bilim ve felsefe ayrı kollar filan demedim. Sadece bilim değil insanlık kültürü adına her ne varsa insanın düşünmesi, yani felsefe yapması kaynaklı olduğu için insanlık kültürü olarak göstereceğimiz her şey felsefenin elbette çocuğudur. Buna hiç kuşku yok.
Benim söylediğim, bilim ve felsefe...
Şimdi yapay zeka giderek gelişiyor ve akıllanıyor değil mi. Öyle.
Bunun bir kritik eşiği var. Buna teknik olarak "tekillik noktası" deniyor. Bu tanım, Big Bang'in bir tekillik noktasından evrenin yeniden varoluşuna atama yapıyor. Bu kadar büyük bir dönüşüme vurgu yapıyor.
Bu eşik, yapay...
Aynı şekilde NASA'nın Opportunity aracı Mars'a inerken yerimde duramadım, heyecandan hop oturdum hop kalktım yerimde. Her başarılı aşamada NASA çalışanlarının sevincini ben de uzaktan paylaştım. Bilim aşkı böyledir. Şimdilerde havalar kapalı, yaz geceleri kızıl gezegene bakar, robot araçların...
Şunu belirteyim ki bilim aşkına sahip olmayanlar bilim tutkusunu anlayamazlar. Ben yıllardır James Webb uzay teleskopunun fırlatılacağı günü iple çektim. Fırlatma anı geldiğinde nefesimi tuttum. Neyse bir aksilik olmadı. Yörüngeye yerleşti, soğutma ve kalibrasyon manevralarına başladı. Hâla...
Hepsini biliyorum. Ben bir şeyi incelemeden onun hakkında bir karara varmam. Kuran'ı iyice inceledim ve geçersizliğine öyle karar verdim. Bu şeyin en küçük kabul edilirliği ve uygulanabilirliği yok. Tümden, temelden geçersiz.
Ben hiç kimsenin görüşüne, yorumuna bakmam. Direk açar Kuran'da ne...
Yalnız ben yalan yanlış videolara bakmam. Böyle videolara bir saniye bile harcamam. Ben açar Kuran'a bakarım. Kuran kırk mahzende kırk sandıkta kırk kilit altında saklanmıyor. Açar okurum. Açıp okuduğumda ne yazıyorsa o yani, video Kuran değil ki?
Video ile olmaz. Öyle yazmıyor şöyle yazıyor...
Neler olduğunu yazmış işte, Hüdhüd gelmiş güneşe tapıyorlar demiş. Yazan bu. Yazmayan bir şeyi söylemiyorum. Sülayman da savaş açmış güneşe değil allaha tapmazsanız gelir ordumla sizi perişan ederim diye mektup yollamış. Böyle yazmıyor başka yazıyorsa söylersin öyle yazmıyor şöyle yazıyor diye.
Cizyeyi de küçülerek elleriyle vermeleri isteniyor Kuran'da. Niye küçülerek versinler yahu? Hayır niye küçültüyor? Kuran'da sağirun sözcüğü geçiyor bu cizye pasajında. Bu küçülerek demek. Niye? Niye küçülerek vermelerini istiyor? Vergi dairesine gelip diz mi çökerek verecekler, nedir? Tamam...
Öyle bir şey yapmadım, yapmam. Ben kimsenin sözüne bakmam, açar Kuran'da ne yazıyor ona bakarım. Kuran'da din allahın olana kadar savaşın yazıyor. İşte Allah da belli bir dinin tanrısı. Başka dinlerde başka tanrılara tapıyorlar diye savaş açamazsınız. Süleyman niye savaş açmış? Allah'a...