Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
...
Öğütler ile doldurdum kitabımı, kimse öğüt almadı, gördükten sonra ikinci cümleyi okumadı. Şaşkınlık bana hiç mi hiç yakışmadı, bir baktım önce aç dedim sırlarını, bu insanlık öğüt almaz mı, şöyle dedi bana: adın nedir, şanın var mıdır. Adımı bir ben bilirim, şanım yücedir, bir benim bir de...
...
Nedendir bilinmez, sonucu bilinir. Ne yanarken ne de kalbim ferahken nedenini bilemiyorum. Ferahlarken bilmesemde olur diyorum, yanarken lanetler ediyorum. Sen farklısın, bildiğini sanarsın. Bilmiyorum, bildiğimde bana olanı bilmiş olmuyorum. Bir değil on sebebi var. Kendini ikna edemezken...
Ardımda bırakıp da neden olduğum yıkımdan dolayı bir an olsun huzuru bulamaz iken. Böyle bir yıkımın sorumlusu ben değilim. Bunu bilmek beni rahatlatmaz iken. Kendimi gücendirmek istemiyorum ancak elimde değil. Bir daha olsa, ellerimin bileğimden kopması pahasına sebebi olmadığım yanlışı...
Özellikle çevremdeki, değer verdiklerimi değiştirme istenci, gerçekten yormuştu beni. Kendini değiştirmeyi istersen de yoruluyorsun, sonuçta sana bağlı. Koyverdim gitti artık. %99 susuyorum, %1'i de, o kadar olsun.
Baba/Allah/Yehova O konuştu, benimle konuştu,
Kulaklarımla değil, kalbimle duydum.
O konuştu, seninle de konuştu,
Üstünü kapattın, duymaz gibi davrandın.
İncil, Tevrat, Kur-an uğruna deyip, masumlara saldırdın, yaktın, bencil oldun, kendini büyük gördün.
Vurdu, öldürdü, akabinde... ağladı, akabinde... sustu, kaçtı... öfkeye kapıldı, döktü, yıktı. Nedensiz yere, ahmak nedensiz yere... Şu dünyada ney nedensiz ki be. Parladı, söndü, parladı akabinde söndü. Anladı.
Bazen akabinde, bazen hediye alırmış gibi. Bazen akabinde, bazen kör bir kurşununun...
Kısaları uzun kılalım. Kolayı zorlaştıralım. Dinlemeden konuşalım. Her hoşa gitmeyeni inkar edelim. Basiretimizi kapatalım. Lazım olan huzur, huzurun yolu bu.
Bir gün bir adam bir başına bir işe kalkışmış. Ben demiş, kendine evet ulan ben demiş. Çok coşmuş olmalı. Ben, ben, ben... Gözleri...
Aksini Söyleyene Kadar
Aksini söyleyene kadar
Tekrar dirilinceye kadar
Ansızın olana kadar
Kalbim kırık kalacak.
Kırk yıl daha yaşarım
Bir gün olur, belki anlarım,
Aksini söyleyene kadar,
Çoktan ruhumu satarım.
Ara sıra nedenini soruyordu, sonra boyun eğmeğe devam ediyordu. Yapmayınca olacaklardan korkuyordu, akıl, tek bildiği yapmalıydı. Bir gün daha dayanamadı, sebebini söyleyene kadar yapmamaya kararlıydı. Ertesi gün nedenini öğrenemesede yapmaya devam etti. Neden yapmaya devam ettiğini sordu...
Yine de burada ince bir şey var. Neden inanacağımızı belirlerken, farklı sebeplere başvurabiliriz.
Ek olarak diğer bir incelik ise inandıklarının arasında çelişki olmamalıdır.
Bilgiden emin olamasak da çelişkilerden uzak ve de güzel sebeplerle edineceğimiz inançlara sarılmalıyız.
Gerçek Hazine
Onların yanında, sanki yalnız;
Anlatmak ister, sanki dilsiz.
Duydukları yüzünden baktı, görünce anladı.
Hazine ne gümüş ne de altın,
Biraz toprak, biraz demir.
İklimler değiştikçe daha farklı yollar tutacağım. Çünkü insan boyun eğmek zorundadır. Gerçeğe göre yaşamazsa sonu çabuk gelir. Güzel meyveler sadece güzel topraklarda yetişir. Yasalara baş kaldırıp çöllere ekenler, emekleri boşa çıkanlardır.
Yanlışını kabül etmeyen her insan trol olsaydı, ohooo...
Okuyup anlamak gibi bir derdin yok ki senin. Karşılıklı konuşmuyorsun, alakasız konuşuyorsun. Ls2 kadar ağır konuşmasam da ona hak veriyorum.
Büyük Ol.
Bir kere kırıldı kalbin,
Özür, özrü neyleyeyim.
İyiyim, daha iyiyim.
Dilim, ellerim, kulaklarım gözlerim...
Artık kırmayacak olsan da,
Bir kere kırıldı kalbin.
Ayaklarına kapandı, ne olur diye yalvardı,
Hala acırken kalbin, neyleyeyim.
Affı vardır her şeyin,
Düzelsin, değişsin...
Bil ki; özünde bir iki şey varsa bile birdir. Bir şey nasıl farklı yollardan ifade edilebilir? Özünde Allah birdir, ismi birdir, doksan dokuz veya herhangi bir uydurma sayı yoktur. Sıfatları vardır, sıfatlar nitelemez. Bölmez. Bir nedir? Sıfatları niteleyendir. Yerseniz, ben yedim, çok da güzeldi.
İstisnalar haricinde konuşmalıyız. Her gün gördüğümüz ama özünü bilmediğimiz şeyler hakkında. İstisnalar haklarında konuşulması kolay şeylerdir. Nedenini bilmiyorsunuz, biliyor musunuz? Açmayacağım yine de. Ölüm biraz daha zordur. Daha zor şeyler de var. En zoru bir kıyıdakinin aniden sel...
Güzel bir söz, benim bu konuda çok hoşuma giden söz ise, kitap yüklü eşek benzetmesi. Sırtlarındaki kitaplar onlara fayda vermiyor...
Zaman her insana aynı etkiyi yapmıyor, yaşça büyük ama olgun olamayan milyonlarca insan var, belki de milyarlarca. Yaşa ve tecrübeye yapılan atıftan nefret...