Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Dağ Başında Bir Çicek
Sen kır çiceği,
hep güzelsindir.
Hangi oluş değiştirir bu gerçeği.
Bulutlar geçmişse üzerinden,
hiç yağmur bırakmayan.
Güneş doğmuşta bir yerlerde,
sana hiç ulaşmayan.
Taş doğuran topraklarda
kalmışsan hapis...
Beklediğin kâfi,
gelmeyecek baharları.
Koy sarı...
Gece Sûr'ları
Uykularım yarıda bölündüğünde,
alıp gidersen yine beni o büyülü şarkılarınla,
Dolunay varken yapma.
Ellerinin soğukluğu ruhuma dokunsun;
ama soğuk denizler olmasın,
ayışığı doluyken.
Uzatma ellerini,
hep o akılsız ben,
kanarım bilirsin.
Oradaydın,
Duruyordun.
Gözlerin geldi önce.
Burnun, yanakların, boynun...
Gidiyorsun sandım.
Gitti tüm azaların,
gözlerin kaldı.
Hiç yokmuş gibiydi gidesi.
Kal dedim kaldı.
Bir çift kediydi uysal,
kıvrıldı geldi.
Ve
ne zaman yağacak olsa yağmurlar;
cam kenarı, soba yanı, köşe başı, gece lambası...
Yalnızın Hayatı
Sen yalnızlık,
yine çeldin aklımı.
Ne vardı, neyim vardı aldın.
Sıra kimde, nerede, yine kime yalnızlık...
Dilin varsa söyle,
yine mi hüzünler kaldı geride.
Gitmeye niyetim yok senden.
Ne zaman kaçmaya yeltensem,
yine yağmurlar yağıyor en az üç gün.
Sabah ezânları okunmaya...
Karanlıktı gece,
geç açan çicekler erken doğurdu.
Işık soğurdu ayı, bir taş parçası kaldı kas katı.
Bulutlar gümüş düşürdü,
aydınlanmadı karanlık.
Gün doğuracak zaman yoktu, tan kızıl kaldı.
Ufkun boğazı kesilmiş,
kan doldu deniz,
boğuldu balıklar.
Sen geleceksin hâlâ...
Ne zaman düşse yere gece,
tutar kaldırırım ellerinden.
Yıldıza, toza, buluta bulanır ellerim.
Ve sen tutar kaldırırsın beni.
Götürür koyarsın en derin özlemlerin orta yerine.
Yıldız, toz, bulut bekleriz seni.
Sen her gece gelirsin,
ve ardında özlemler bırakarak gidişin kalır.
Gecenin düştüğü...
Ölürken,
kapatma gözlerini.
Varsın yoksa yaşamak alsın gitsin başını.
Dik tut omuzlarını.
Onlar asırlarca büyümüş çınarlar gibi kök salsın toprağa.
Kenetli dişlerin sıkı sıkı tutsun sözünü.
Bırakma şimdi ellerini buhusunu.
Onlar ki ölümsüz tenler tuttu.
Kapatma gözlerini,
beyaz güvercinler geçmedi henüz.
Düş diyarlarında aradım hep,
deliliğe sığındım buldum seni.
Ot yaprağı yeşil
çiçek yaprakları hep sen dedim.
Ot yaprağın da buldum seni.
Kaybettim sandım hep,
dağ bayır, dip deniz, yol bina aradım durdum.
Kalp kapakcıklarımın ardında buldum seni.
Bir derdim vardı senle,
bin ettim durdum...
Kahvehane kültürü Anadolu da 16.yy gibi oldukça eski tarihlere dayanır. Önceleri Habeşistan'dan gelen kahve, sonraları yemenden gelerek Anadolu'da sevilen bir içecek haline gelmiştir. Bununla birlikte bu yüz yılın ortalarında kahvehane adı verilen küçük işletmeler açılmaya başlanmıştır. İlk...
"
"Sizin araştırmadan, bilginiz olmadan her konuya mesaj atma itirafınız övgüye değer."Ne güzel yazmışsınız peki sormak isterim acaba hangi paylaşımımı yeterince araştırmadan ve bilgim olmadan yazdığımı düşünüyorsunuz? Bilgim olmadığını düşündüğünüz konuda siz bilgisiz olabilir ya da yanlış...
"Kalitesiz bulup bulmamak sizin tercihiniz fakat katılım sağlamadığınız sürece sadece beğeni butonu ile kurduğunuz iletişimi dikkate almadığımı belirttim. Siteye emek vermiş olduğunuzu düşünüyorsanız keşke kaçıp gitmek yerine kalıp sahip çıkmaya çalışsaydınız. Benim kaç yıldır burada olduğum...
"Kalitesiz bulup bulmamak sizin tercihiniz fakat katılım sağlamadığınız sürece sadece beğeni butonu ile kurduğunuz iletişimi dikkate almadığımı belirttim. Siteye emek vermiş olduğunuzu düşünüyorsanız keşke kaçıp gitmek yerine kalıp sahip çıkmaya çalışsaydınız. Benim kaç yıldır burada olduğum...
Gözümüzden yaş akmıyor bu günde hamdolsun.
Ağlanacak halimize gülüyoruz.
Yaşlar kurudu tuz oldu, kurudu vicdamız.
Duymuyoruz artık çığlıkları hamdolsun.
Soğuk sokaklarda, kaldırımlarda, tek göz evlerinde susturduk onları.
Kuşlar çığlık oldu, çığlıkları kuş.
Bize dokunan yılandan başkasını...
korkmak kendinden
Öyle yalnızız ki,
ölüme kürek çekiyoruz mehtaplı gecelerde.
Hüküm vermeye bir kaç kulaç kala duruyoruz hepimiz.
Seviyorsak yaşamayı bundandır acı çekmemiz.
Ve hep aynı gecede korkuyoruz,
başbaşa kalmaktan kendimizle.
Darağacında bir kaç ilmek fazladan atıyoruz.
Bir kaç...
Saçları
Tanrım saçları...
Onlar,
sıcak çimler üzerinde koşuşturan iki sarı kısrağın rüzgarı.
Onlar başak tarlası bir gece yarısı.
Ve baştan sona bir sevdanın açlığını doyurmaya ekilmiş.
Beklerken Adaleti
Eğer ki varsa adalet dünya da,
en uzak köşesindeyim dünyanın.
En uzak köşesinde bekliyorum gelmesini,
bir tutam yeşil,
bir tuzlu mavi,
bir serin rüzgar hayalinin gölgesinde.
Ölmüş bedenden çıkmış ruhu bekler gibi bekliyorum.
Ölü ağaçların yeşilinde,
kurumuş denizin tuzunda...
Yalnızlık ve Adam
Bir sen kaldın hep benim olan.
Var gücüyle yok olurken sahibi olduklarım,
hatırladım ki sahip olan onlarmış hep bana.
Bir sen kaldın yalnızlığım,
başını alıp sende gitme ne olur.
Odamın karanlığı senin olsun,
sessizliği benim.
Paylaşalım tüm kalanları,
varsın onlar hep...
Bir Gece Şarkısı
Ve
gözlerin,
çocukları ölüme çağıran bir ezginin notası.
Bir gece yarısı yalnızlığı,
yavru kedi miyavlaması.
Kuytu köşe bir sokakta,
ölüme çağıran.
Görmeyeduysun gözlerini,
çocuk yürekli bir adam.
Kapılır kaybolur karanlığında gözlerinin.
İz bilmez yol bilmez bir alemde...