Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Renkli kapitalizm ormanı (!)
Neredeyim düşünen adam neredeyim!
bir orman ve kuşlar sessiz
ağaçlar yeşil, ve gölgesiz
toprak yumuşak ve tozları bulaşmıyor ayağıma
kuşları renkli ve hareketsiz.
Islatmayan nehirde yıkanıyorum,
hayvanlar öylesine gizli, ve sessiz
güneşsiz aydınlığım, aydınlık...
Bir sevda şimdi ateş oluyor göğsümde
Bir umut, gerçeğe yakın
ve ben şimdi bir hayalin içinde dolaşarak arıyorum
ve bulamadığım şeylerin hayalini kuruyorum
ve şimdi, işte şimdi gerçek oluyor bir hayalimde, hayalim.
Bir düş için aradık bunca sene
bulmak için hiç bir şey yapamadan
ve hayal...
Kapı
Kafamı vurduğum kapı
sana yazdığımı sanmıyorum
acısına yazıyorum kafamın
ve o gerçekten acıyor.
ne yarabandı, ne eriyen buzun umurunda
ne okuyanın... yada belkide benim.
umurunda değilken kimsenin
geçiyor acısı, ve beni dürtüklüyorken
bir his tam kaşımın üzerinde
acıya çağırıyor beni.
Hayal
yer olmadığı bir dünyadan geliyorum
ayaklarımızın yüzdüğü
ve bu gün için yaşadığımız
ben bir hayal çobanıyım
dağları bilmeden, dağlar olmadan
güderim beyaz hayalleri
ve onlar sayılmayacak kadar çoklar.
bir beyaz, bir sayısı olmadan
bir beyaz, beyaz bir beyaz
içi beyaz, dişleri sarı...
deniz yosunu yeşili gözlerin
bir deniz damlası gibi
sert
ve bir deniz fırtınası gibi
yıkıcı
sevdanın en uzununu, yıkıcı
ve sert çarpar suratına dalgaları
ve saçları denizin tuzlu sularında yıkanmış gibi
sert dokunulmaz
ve bedenin deniz suyundan ince
ellerinden kayıveren dokunulmaz
ve sen...
Dur biraz öylece ben bilmek isterim
bilmek istediğim bir sorumun cevabını
sen kımıldama
yalanda olsa kal biraz öylece
kıpırdamaz zaten fotoğraflar
sen yinede kal öylece
kokun gelir bana yine
uzaklardan bir bütün olarak
sen olarak gelir
sen gelmezsin görüntülerden gelir kokun
deyiverdim mi...
Çiçek, yaprakları saklı cebimde
cebim yaprakları içinde olan bir çiçek taşıyorum
ve çiçek çiçek olmayan bir kokuyla beni tahrik ediyor,
içim çiçekliğin verdiği çiçekliği karartıyor gibi, siyah.
Kokular siyah ve baş döndüren bir esinti gibi başımda
yaprakları cebimde
ve başım yaprakları gibi...
Kaybımız
Bu olmamalı ölmek
bu değil ölmek
bu ölmek olmamalı
kaybolur gibi gözden
ve sesin, konuşmaların, gülüşün
kaybolur gibi gözden
bir daha görmemeyi bilmek gibi.
ölmek olmadı senin ki
ölmek değildi
gözlerimin içindeyken gözlerin
beyinimin tam ortasındayken sen
bu yok olmak değil...
Bir kadın tüm çıplaklığıyla karşımda
ve içi öylesine açık ki düşlerini görebiliyorum
ve utancım, bir duvara asılmayı bekler gibi bekliyor
hislerim hisliklerini kaybediyor
ve çıplağım karşısında bir kadının
düşlerimi görüyor
ve utancımı
sol göğsümün üzerin de,
bembeyaz ellerini uzatıp...
Umut
Büyük umutların işkencesi
Büyük ve dayanılmaz
umut,
işkencesi büyük
beklemek kadar acı, sonun geleceğini
ve incineceğini düşen damladan,
ve esen rüzgardan incineceğini bilmek.
Sevmek kadar acı ve biberler değil
acı,
tenim duymadan, ruhumdan süzdüğüm
içine düşen.
Görmeden bilmediğim...
Ve bir parlaklık aklı başından alırcasına büyük
bir çarpıntı ap ansızın içinden gelen
dillere dolanan diken gibi tutmaklı ağızını
ve sus pus bir kedi yavrusu kesilmek içinde.
masmavi, mavimsi bir düş görmek gibi şimdi karşında
canlı seni izleyen ve başı sana çevrik
dudakları çıplak ve utangaç...
Hayalden öteydi hayalleri
bir mavinin içinde aramaktı yeşili
bulmaktı turuncu bir yelpazenin serinliğini
büyüdü, büyüdük
çoğaldı, çoğaldık hayaller gibi
büyük bir çimenlikte büyümek için hayalleri ile büyüyordu
bir tırnak gibi yavaş, bir su gibi sürekli akarak topluyordu
toz taznelerini
ve...
Düşün yeri neredeydi ?
Düşlemek mavi denizin izini
düşlemek siyah zeytinlerin çekirdeğini
ve bilmek onların orada varlığını görmeden
izlemekcesine değil güneşin batışını
yanarcasına,
maviliği görmek değil
boğulmak gibisinden
düşlerinde denizin.
Afrika değil gitmediğin, dünya değil,
uzay...
Mücadele emek mücadele, ekmek için, yaşamak için, su için, nefes almak için bile mücadele eden insan. Kısacası insanın hayatı mücadelelerden ibaret kaldı ki 1 Mayıs işte bu mücadelenin en büyüğünü verenlerin bayramı işte burada mücadele edilmeyecekte hangi gün hakkını mücadelesinin beklentisi...
"Köre ateşi dokundururdum . Bak bu seni yakan alevin rengi kızıl derdim.Buna benzer bir çok şey körün aklında imge oluşturmazmı?"
anime
Sevgili anime zaten ikici sırada hemen üstte senin bu dediğin anlatılmış "mask"filminden örnekle hemde.
yüzü ateşler içindeydi
yürüyordu elleri sallanarak
yüzü yere bakmakla sönmüyordu
boynu yere eğriydi, dişleri kül gibi siyah
kocamandı kafası taşımak zor oluyordu.
Kül rengi siyah dişlerinin arasında bir gülücük
parlamak bu der gibi parlıyordu,
kaldırım taşlarına, karıncalara, taşa, çimene...
Büyüyor içimde bir şeyler
umut gibi merak gibi
Kırılmaz çelikleri bükerek büyüyor
uçurum dibi gibi derin
ve susuz çöller kadar kurak
Büyüyor içimde bir şeyler.
Karnımın tam içinde yukarıya doğru
Soğuk bir kuraklık büyüyor
boğazıma kadar boğuluyorum
ve ağzımdan çıkmaklı oluyor, bazen...