![]() |
![]() | #1 |
![]() Üyelik tarihi: Feb 2008 Nereden: Mesajlar: 1.585 | ![]()
HATIRLAMA Sen akşamlar kadar büyülü, sıcak, Rüyâların kadar sade, güzeldin, Başbaşa uzandık günlerce ıslak Çimenlerine yaz bahçelerinin. Ömrün gecesinde sükûn, aydınlık Boşanan bir seldi avuçlarından, Bir masal meyvası gibi paylaştık Mehtabı kırılmış dal uçlarından. SABAH Serin rüzgârlara pencereni aç! Karşında fecirle değişen ağaç, Bak, seyret ağaran rengini ufkun Mahmur gözlerinde süzülsün uykun. Bırak saçlarınla oynasın rüzgâr, Gümüş çıplaklığı bir başka bahar Olan vücudunu ondan gizleme. Ne varsa hepsini boyun, saç, meme, Esirden dudaklar okşasın sevsin Mademki geceden daha güzelsin! BÜTÜN YAZ Ne güzel geçti bütün yaz, Geceler küçük bahçede... Sen zambaklar kadar beyaz Ve ürkek bir düşüncede, Sanki mehtaplı gecede, Hülyan. eşiği aşılmaz Bir saray olmuştu bize; Hapsolmuş gibiydim bense, Bir çözülmez bilmecede. Ne güzel geçti bütün yaz, Geceler küçük bahçede Ahmet Hamdi Tanpınar ..................... GİDERSEN YIKILIR BU KENT Gidersen yıkılır bu kent, kuşlar da gider bir nehir gibi susarım yüzünün deltasında Yanlış adreslerdeydik, kimliksizdik belki sarışın bir şaşkınlık olurdu bütün ışıklar Biz mi yalnızdık, durmadan yağmur yağardı üşür müydük nar çiçekleri ürperirken Gidersen kim sular fesleğenleri kuşlar nereye sığınır akşam olunca Sessizliği dinliyorum şimdi ve soluğunu sustuğun yerde birşeyler kırılıyor bekleyiş diyorum caddelere, dalıp gidiyorsun adını yazıyorum bütün otobüs duraklarına öpüştüğümüz her yer adınla anılıyor bir de seni ekliyorum susuşlarıma Selamsız saygısız yürüyelim sokakları belki bizimle ışıklanır bütün varoşlar geriye mapusaneler kalır, paslı soğuklar adını bilmediğimiz dostlar kalır yalnız yüreğimize alırız onları, ısıtırız gardiyan olmayız kendi ömrümüze her akşam Gidersen kar yağar avuçlarıma, üşürsün bir ceylan sessizliği olur burada aşklar Fiyakalı ışıklar yanıyor reklam panolarında durmadan çoğalıyor faili meçhul cinayetler ve ölü kuşlar satılıyor bütün çiçekçilerde menekşeler nergisler yerine kuş ölüleri bir su sesi bir fesleğen kokusu şimdi uzak yangınları anımsatıyor genç ölülere artık Bulvar kahvelerinde arabesk bir duman sis ve intihar çöküyor bütün birahanelere bu kentin künyesi bellidir artık ve susuşun isyan olur milyon kere, hiç bilmez miyim sokul yanıma sen, ellerin sımsıcak kalsın devriyeler basıyor karartılmış evleri yine Gidersen yıkılır bu kent kuşlar da ölür bir tufan olurum sustuğun her yerde Ahmet Telli ............... BÖYLE BİR SEVMEK ne kadınlar sevdim zaten yoktular yağmur giyerlerdi sonbaharla bir azıcık okşasam sanki çocuktular bıraksam korkudan gözleri sislenir ne kadınlar sevdim zaten yoktular böyle bir sevmek görülmemiştir hayır sanmayın ki beni unuttular hâlâ arasıra mektupları gelir gerçek değildiler birer umuttular eski bir şarkı belki bir şiir ne kadınlar sevdim zaten yoktular böyle bir sevmek görülmemiştir yalnızlıklarımda elimden tuttular uzak fısıltıları içimi ürpertir sanki gökyüzünde bir buluttular nereye kayboldular şimdi kimbilir ne kadınlar sevdim zaten yoktular böyle bir sevmek görülmemiştir YAĞMUR KAÇAĞI elimden tut yoksa düşeceğim yoksa bir bir yıldızlar düşecek eğer şairsem beni tanırsan yağmurdan korktuğumu bilirsen gözlerim aklına gelirse elimden tut yoksa düşeceğim yağmur beni götürecek yoksa beni geceleri bir çarpıntı duyarsan telâş telâş yağmurdan kaçıyorum sarayburnu'ndan geçiyorum akşamsa eylül'se ıslanmışsam beni görsen belki anlayamazsın içlenir gizli gizli ağlarsın eğer ben yalnızsam yanılmışsam elimden tut yoksa düşeceğim yağmur beni götürecek yoksa beni BEN SANA MECBURUM ben sana mecburum bilemezsin adını mıh gibi aklımda tutuyorum büyüdükçe büyüyor gözlerin ben sana mecburum bilemezsin içimi seninle ısıtıyorum ağaçlar sonbahara hazırlanıyor bu şehir o eski istanbul mudur karanlıkta bufutlar parçalanıyor sokak lambaları birden yanıyor kaldırımlarda yağmur kokusu ben sana mecburum sen yoksun sevmek kimi zaman rezilce korkuludur insan bir akşam üstü ansızın yorulur tutsak ustura ağzında yaşamaktan kimi zaman ellerini kırar tutkusu birkaç hayat çıkarır yaşamasından hangi kapıyı çalsa kimi zaman arkasında yalnızlığın hınzır uğultusu fatih'te yoksul bir gramofon çalıyor eski zamanlardan bir cuma çalıyor durup köşe başında deliksiz dinlesem sana kullanılmamış bir gök getirsem haftalar ellerimde ufalanıyor ne yapsam ne tutsam nereye gitsem ben sana mecburum sen yoksun belki haziran'da mavi benekli çocuksun ah seni bilmiyor kimseler bilmiyor bir şilep sızıyor ıssız gözlerinden belki yeşilköy'de uçağa biniyorsun bütün ıslanmışsın tüylerin ürperiyor belki körsün kırılmışsın telâş içindesin kötü rüzgâr, saçlarını götürüyor ne vakit bir yaşamak düşünsem bu kurtlar sofrasında belki zor ayıpsız fakat ellerimizi kirletmeden ne vakit bir yaşamak düşünsem sus deyip adınla başlıyorum içimsıra kımıldıyor gizli denizlerin hayır başka türlü olmayacak ben sana mecburum bilemezsin PİA ne olur kim olduğunu bilsem pia'nın ellerini bir tutsam ölsem böyle uzak uzak seslenmese ben bir şehre geldiğim vakit o başka bir şehre gitmese otelleri bomboş bulmasam içlenip buzlu bir kadeh gibi buğulanıp buğulanıp durmasam ne olur sabaha karşı rıhtımda çocuklar pia'yı görseler bana haber salsalar bilsem içimi büsbütün yıldız basar bir hançer gibi çıkıp giderdim ben bir şehre geldiğim vakit o başka bir şehre gitmese singapur yolunda demeseler bana bunu yapmasalar yorgunum üstelik parasızım pasaportsuzum ne olur sabaha karşı rıhtımda seslendiğini duysam pia'nın sırtında yoksul bir yağmurluk çocuk gözleri büyük büyük üşümüş ürpermiş soluk ellerini tutabilsem pia'nın ölsem eksiksiz ölürdüm MARİA MİSSAKİAN yüksekkaldırım'da bir akşam maria missakian'ı düşündüm eğer kendimi bıraksam yağmur olabilirdim yağardım kasım'da bir çınar olurdum yaprak yaprak dökülürdüm kalbimi sıkı tutmasam döküp saçıp boşaltsam içimde yükselen şiiri kaldırımlara döküp harcasam gözleri balıkçıl gözleri dudaklarında tutup rüzgârı maria missakian adında biri gelse göğsüne kapansam gece gölgesine sokulsam gökyüzünde bulutlar büyüseler yağmuru dinlesem anlatsam şimşekler kırılıp dökülseler bizi sokaklarda bıraksalar leylekler üşüyüp gitseler dönüp arkalarına bakmadan yine akşam oldu attila ilhan üstelik yalnızsın sonbaharın yabancısı belki pariste maria missakian avuçlarında bir çarmıh acısı gizlice bir sefalet gecesi çocuğunu boğarmış gibi boğup paris'i sana kaçmayı tasarlar her akşam ÜÇÜNCÜ ŞAHSIN ŞİİRİ gözlerin gözlerime değince felâketim olurdu ağlardım beni sevmiyordun bilirdim bir sevdiğin vardı duyardım çöp gibi bir oğlan ipince hayırsızın biriydi fikrimce ne vakit karşımda görsem öldüreceğimden korkardım felâketim olurdu ağlardım ne vakit maçkadan geçsem limanda hep gemiler olurdu ağaçlar kuş gibi gülerdi bir rüzgâr aklımı alırdı sessizce bir cigara yakardın parmaklarımın ucunu yakardın kirpiklerini eğerdin bakardın üşürdüm içim ürperirdi felâketim olurdu ağlardım akşamlar bir roman gibi biterdi jezabel kan içinde yatardı limandan bir gemi giderdi sen kalkıp ona giderdin benzin mum gibi giderdin sabaha kadar kalırdın hayırsızın biriydi fikrimce güldü mü cenazeye benzerdi hele seni kollarına aldı mı felâketim olurdu ağlardım. Attila İlhan ................. SEVİ ŞİİRİ Ben senin en çok sesini sevdim Buğulu çoğu zaman, taze bir ekmek gibi Önce aşka çağıran, sonra dinlendiren Bana her zaman dost, her zaman sevgili Ben senin en çok ellerini sevdim Bir pınar serinliğinde, küçücük ve ak pak Nice güzellikler gördüm yeryüzünde En güzeli bir sabah ellerinle uyanmak Ben senin en çok gözlerini sevdim Kâh çocukça mavi, kâh inadına yeşil Aydınlıklar, esenlikler, mutluluklar Hiç biri gözlerin kadar anlamlı değil Ben senin en çok gülüşünü sevdim Sevindiren, içinde umut çiçekleri açtıran Unutturur bana birden acıları, güçlükleri Dünyam aydınlanır sen güldüğün zaman Ben senin en çok davranışlarını sevdim Güçsüze merhametini, zalime direnişini Haksızlıklar, zorbalıklar karşısında Vahşi ve mağrur bir dişi kaplan kesilişini Ben senin en çok sevgi dolu yüreğini sevdim Tüm çocuklara kanat geren anneliğini Nice sevgilerin bir pula satıldığı bir dünyada Sensin, her şeyin üstünde tutan sevdiğini Ben senin en çok bana yansımanı sevdim Bende yeniden var olmanı, benimle bütünleşmeni Mertliğini, yalansızlığını, dupduruluğunu sevdim Ben seni sevdim, ben seni sevdim, ben seni... ÜZGÜN DEĞİLİM... Üzgün değilim kanmayı öğrendimse Senden seni kıskanmayı öğrendimse Gelsin beni çepçevre kuşatsın o ateş Yüz yıl yanarım yanmayı öğrendimse BEYAZ GÜVERCİN Süzülüp mavi göklerden yere doğru Omuzuma bir beyaz güvercin kondu Aldım elime, usul usul okşadım Sevdim, gençliğimi yeniden yaşadım Bembeyazdı tüyleri, öyle parlaktı Açsam ellerimi birden uçacaktı Eğildim kulağına; dur, gitme dedim Hâreli gözlerinden öpmek istedim Duydum; avuçlarımda sıcaklığını Duydum; benden yıllarca uzaklığını Çırpınan kalbini dinledim bir süre Ve uçmak istedim onunla göklere Ak güvercinin iri gözleri vardı Güzelliğinden fışkıran bir pınardı Soğuk sularından içtim, serinledim Çağlayan bir nehrin sesini dinledim Belki buydu sevmek hayat belki buydu Işıl ışıldım, gözlerim dopdoluydu Bir nağme yükseldi sevinçten ve hazdan Bir nağme yükseldi, güzelden beyazdan Uzattı sevgiyle pembe gagasını Birden öğrendim hayatın mânâsını Kaderde sevgiyi sende bulmak varmış Seninle bir çift güvercin olmak varmış BİR PINARSIN Bir pınarsın, içilen ama hiç kanılmayan Seveni yanıltmayan, sevince yanılmayan Özlenen sen, özleyen sen, özleten sen Varken doyulmayansın, yokken dayanılmayan. UNUTAMIYORUM Unut demek kolay gel bana sor bir de Unutamıyorum işte unutamıyorum Bir şey var şuramda beni kahreden Şuramda tam yüreğimin üstünde Çakılı duran bir şey var Elimde değil söküp atamıyorum Dalıp dalıp gidiyor gözlerim derinlere Kimi görsem biraz sana benziyor Seni hatırlatıyor şu bulut şu gökyüzü Şu kayalıkları döven deniz Şu hüzünlü melodi şu napoliten şarkı Bir zamanlar beraber dinlediğimiz Boyuna seni düşünüyorum durmadan usanmadan Şimdi diyorum o ne yapıyor acaba O güzelim gözleri kime bakıyor O cânım elleri nerde Oysa günler o günler değil Akşamlar o akşamlar değil Ve kalan şimdi sade özlemin gecelerde. Durup durup seni büyütüyorum içimde Seninle acılar büyütüyorum Yeni yeni kederler büyütüyorum dayanılmaz Kirli sular yürüyor iliklerime Bir zehir karışıyor kanıma anlıyor musun Bir daha görsem seni diyorum bir daha görsem Bir gün olsun bir dakika olsun Unut demek kolay, gel bana sor bir de Hatırladıkça gözyaşlarımı tutamıyorum Dilimin ucunda sen Başımın içinde sen Kader misin, ecel misin nesin sen Unutamıyorum işte unutamıyorum. BİR GÜN Apansız uyanırsan gecenin bir yerinde Gözlerin uzun uzun karanlığa dalarsa Bir sıcacık duyarsan üşüyen ellerinde Ve saatler gecikmiş zamanları çalarsa Bil ki seni düşünüyorum Bir vapur yanaşırsa rıhtımına bin, açıl Örtün karanlıkları masmavi denizlerde Ve dinle kalbimi bak nasıl çarpıyor nasıl O bütün özlemlerin koyulaştığı yerde Bil ki seni bekliyorum Bir sabah gün doğarken aç perdelerini, bak Sevinçle balkonuna konuyorsa martılar Kendini tadılmamış derin bir hazza bırak Dökülsün dudağından en umutlu şarkılar Bil ki seni istiyorum Gecelerden bir gece uyanırsan apansız Uzaklarda elemli, garip bir kuş öterse Bir ceylan ağlıyorsa dağlarda yapayalnız Ve bir gün kalbimde bir sarı çiçek biterse Bil ki seni seviyorum ÇİGAN GÖZLER Şarkısız ve sensiz kaldığım nice akşamlar Gözlerin geçer aklımdan özlemler içinde Gözlerin bir çigan müziği güzelliğinde Kirpiklerinde keman bebeklerinde gitar. İç ürperten sesin her gece odama dolar Bir buğu yükselircesine göğe kadehten Nasıl başım döner nasıl mest olurum bilsen Ağlarım saçlarında gün doğuncaya kadar Mutluluk bir ateştir uzaklarda yaktığın Ki binlerce yay çekilircesine derinden En hazin şarkıları dinlerim gözlerinden Büyür gitgide hüznü içimde yalnızlığın Dinlerim o hiç susmak bilmeyen çiganları Ve bir musiki halinde geçen zamanları Ümit Yaşar Oğuzcan |
![]() | ![]() |
![]() | #2 |
![]() Üyelik tarihi: Dec 2008 Nereden: Mesajlar: 736 | ![]() Sitem Önde zeytin ağaçları arkasında yar Sene 1946 Mevsim Sonbahar Önde zeytin ağaçları neyleyim neyleyim Dalları neyleyim. Yar yollarına dökülmedik dilleri neyleyim. Yar yar!.. Seni kara saplı bir bıçak gibi sineme sapladılar Değirmen misali döner basım Sevda değil bu bir hışım Gel gör beni darmadağın Tel tel çözülüp kalmışım. Yar yar Canımın çekirdeğinde diken Gözümün bebeğinde sitem var Bedri Rahmi Eyüboğlu ![]() GİZLİ SEVDA Hani bir sevgilin vardı Yedi-sekiz sene önce Dün yolda rastladım Sevindi beni görünce Sokakta ayaküstü Konuştuk ordan-burdan Evlenmiş, çocukları olmuş Bir kız, bir oğlan Seni sordu Hiç değişmedi dedim Bildiğin gibi Anlıyordu Mesutmuş, kocasını seviyormuş Kendilerininmiş evleri Bir suçlu gibi ezik Sana selam söyledi Behçet Necatigil ![]() |
![]() | ![]() |
![]() | #3 |
![]() Üyelik tarihi: Dec 2008 Nereden: Mesajlar: 736 | ![]() ![]() SEVDAN BENİ Terketmedi sevdan beni, Aç kaldım , susuz kaldım, Hayin, karanlıktı gece, Can garip, can suskun, Can paramparça... Ve ellerim kelepçede, Tütünsüz. uykusuz kaldım, Terketmedi sevdan beni... Ahmed Arif |
![]() | ![]() |
![]() | #4 |
![]() Üyelik tarihi: Jan 2010 Nereden: Mesajlar: 204 | ![]()
MARİEYA'YI ANIŞ O gün, maviliğinde eylülün, durgun, genç bir erik ağacı altında usulcana sardıydım onu, kollarımın arasında solgundu, sanki içindeydi tatlı bir düşün bir bulut vardı üstümüzde o güzel yaz göğünde, görürdüm, kar gibi aktı, ta yukarlarda, başımı kaldırdım baktım, yerinde yok O günden bu yana, sessiz sedasız gökyüzünden nice aylar geçti. Erik ağaçları birer birer kesildiler. Sorarsan:''Sevdiğin ne oldu? Derim:''Bilmem ki...'' Ama iyi bilirim aklından geçeni Unutmuşum gerçekten, çıkaramam yüzünü Tek şey var aklımda kalan; Bir zamanlar öpmüştüm onu. Olmasaydı orada bulut, Unuturdum öptüğümü de Görürüm yukarlardan, unutmadım, kar gibi aktı. Belki çiçek açmıştır gene erik ağaçları, Yedi çocuğu olmuştur sevdiğimin. Göz açıp kapayana dek görünmüş meğer o bulut, başımı kaldırdım, baktım, rüzgarla uçmuş gitmiş Bertolt Brecht |
![]() | ![]() |
![]() | #5 |
![]() Üyelik tarihi: Apr 2010 Nereden: Mesajlar: 5 | ![]() Bir umut kırıntısı varsa hala içimde Senli duygular yakıyorsa yüreğimi Bir düş yorgunluğunu yaşıyorsa bedenim Ve seninle doluysa tüm hayal alemim Hala seni seviyorum demektir. Duvarlarda sülüetini oluşturuyorsa gözlerim Ayaz gecelerimi ısıtıyorsa hayali nefesin Sonunda dayanamayıp kalbimi tutuyorsa ellerim İçinden çıkacağını düsünerek korkuyorsa bedenim Hala seni seviyorum demektir. Bir masanın üzerine düşmüşse başım Sağanak halini almışsa gönül ağrılarım Kuru yaprak gibi savruluyorsa hayatım Her defasında beni benden alıyorsa yürek sancım Hala seni seviyorum demektir. Beni bırakıp gittiğinden beri böyleyim Bir elim sigaramda diyerinde kadehim Umutsuzca etrafımı sarıyorsa hayallerim Ve birgün diye bekliyorsa sana dair ümitlerim Hala seni seviyorum demektir. Yalan dünya,yıldızlar, gökyüzü yalan Karanlık zaten gece, gündüzüm zifiri Bir sevda türküsü aslında beni yıkan Sevgi beklemekse, ölümüne özlemekse sevgi Hala seni seviyorum demektir, Uyumadan önce öpmeni istiyorsa dudaklarım Uykudan uyandırıp yanındayım sevgilim demeni Bir rüya bile olsa senin yanında olabilmeyi İstiyorsa düşlerim gibi kırık kalbim Hala seni seviyorum demektir. Yakup ÖZTÜRK |
![]() | ![]() |
![]() | #6 |
![]() Üyelik tarihi: Apr 2010 Nereden: Mesajlar: 5 | ![]() Başka biri olacaksın istemesen de Tenine başka bir ten dokunduğunda Gövden buluştuğunda beşka birgövdeyle Başka bir nefesle karıştığında nefesin Başka biri olacaksın istemesen de Gece uykunda yada gün ortasında İrkileceksin apansız bir duyguyla Bir uçurum kıyısında sendelemiş gibi Başka biri olacaksın istemesen de Bakışlarımın izini taşıyan giysilerin Tüketecek ömürlerini birer birer Değişecek yeri bir dolabın, pencerede bir çiçeğin Başka biri olacaksın istemesen de Dudaklarında benden sonraki bir çizgi Tanımadığım bir ton gülüşünde Ve artık beni unutmaya başlayan gözlerin SONRA,sonra başka birisin... ATAOL BEHRAMOĞLU |
![]() | ![]() |
![]() | #7 |
![]() Üyelik tarihi: Dec 2011 Nereden: Mesajlar: 1.976 | ![]()
soluk soluğa bekliyor / en ıssız asya çölü burada / çöl çiçeği ne işin var / boyalı plastik saksıda...
|
![]() | ![]() |
![]() | #8 |
![]() Üyelik tarihi: Feb 2017 Nereden: Mesajlar: 17 | ![]()
Sen hergün köşebaşlarında Yırtık urbanla kirli ellerinle Avuç açan, sefil insan. İnan yok farkımız birbirimizden Sen belki tüm yaşamınca dilenecek; Beklediğin beş kuruşu biri vermezse Ötekinden isteyeceksin. Ama ben tüm yaşamım boyunca Tek bir kez dilendim Bir acımasız kalbin sevdası ile alevlendim. Öylesine boş öylesine açık kaldı ki elim, Yemin ettim bir daha dilenmeyeceğim. Victor Hugo - Dilenci _______________________ İnsan evrende gövdesi kadar değil yüreği kadar yer kaplar. Yaşar Kemal |
![]() | ![]() |
![]() | #9 |
![]() Üyelik tarihi: Jan 2017 Nereden: Mesajlar: 863 | ![]()
# Seviyorabilme # Bir sesten ibarettin akşamlara Türkü müydü şarkı mıydı bilemedim Bir gece gittin,sesin kaldı kulaklarımda Seviyorabilme ihtimalin mutlu etti. Kıştı,betonlar buz gibi Yüreğinin harfleri şefkatli Sensiz bu iklim hareli Seviyorabilme ihtimalin mutlu etti. O nasıl insaniyet Yarabbi Sanırsın hareketleri hayali Yaratırken tutulacağımı bilemedin mi? Seviyorabilme ihtimalin mutlu etti. Kalmadı aklımda kötü anı Gözlerin ruhumda bir takı Sensin bu yaranların alayı Olsun! Seviyorabilme ihtimalin mutlu etti. ihaveanidea _______________________ Sadece bir kez yaşarsın.O halde her gün Toblerone ye! |
![]() | ![]() |
![]() | #10 |
![]() Üyelik tarihi: Dec 2012 Nereden: Mesajlar: 4.806 | ![]() Lisede okurken, Nestle reklamı vardı. Çikolata kağıdının üzerindeki "e" harflerini kullanarak kartona "Seni Seviyorum" yazan bir erkek, sevdiği kıza çikolata ile o yazıyı verirdi ve arka fonda da yanlış hatırlamıyorsam, "Ghost" film müziği "Endless Love" şarkısı çalardı. Bu reklamdan sonra aşk şiiri yazıp gizlice okul sırasına bırakmak yerine, herkes Nestle çikolata harfleri ile "Seni Seviyorum" yazıp, sevdiği kişinin defterinin arasına saklamaya başlamıştı fakat işin garip tarafı hiç kimse, kim kime çikolata bıraktı bilmezdi. ![]() ![]() Reklamı aradım ama bulamadım, o dönemi yaşayanlar mutlaka hatırlayacaktır. ---------- Mesajlar Birleştirildi at 21:43 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 17:37 ---------- Tentation Bana yaşadığın şehrin kapılarını aç Sana diyeceklerim söylemekle bitmez. Yıllardır yaşamımdan çaldığım zamanlar Adına düğümlendi. Bana yaşadığın şehrin kapılarını aç, Başka şehirleri özleyelim orada seninle. Bu evler, bu sokaklar, bu meydanlar İkimize yetmez. Özdemir Asaf _______________________ Yanlış yaşam, doğru yaşanamaz. Theodor W. Adorno Konu Lefty tarafından (03.07.2018 Saat 18:42 ) değiştirilmiştir. |
![]() | ![]() |
![]() |
Etiketler |
siirleri, unutulmayan |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
| |
Forum | Yasal Uyarı |
Powered by vBulletin® Version 3.8.11 Copyright ©2000 - 2019, Jelsoft Enterprises Ltd. Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0 Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.3.2 Webcrawler by Felsefe.Net Felsefe.Net Her Hakkı Saklıdır |
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
|