![]() |
![]() | #21 |
![]() Üyelik tarihi: Nov 2012 Nereden: Mesajlar: 2.732 | ![]()
Dijital; bu bahsettiğin olaylar alis harikalar diyarında mı oluyor ![]() ![]() _______________________ Sadelik, iyilik ve doğruluk olmayan yerde büyüklük yoktur. Tolstoy |
![]() | ![]() |
![]() | #22 |
![]() Üyelik tarihi: Dec 2012 Nereden: Mesajlar: 4.793 | ![]() _______________________ Yanlış yaşam, doğru yaşanamaz. Theodor W. Adorno |
![]() | ![]() |
![]() | #23 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||
![]() Üyelik tarihi: Oct 2016 Nereden: Mesajlar: 137 | ![]() ![]() Yalnız, ben varoluşu temellemeye yönelik “tesâdüf” gibi bir kavram kullanmıyorum, bundan ayrı matematiği de, evrimsel bir “dil” olarak görüyorum. Anlamak istediğim, “ezoterisizm” denilen şeyi bilgi olarak kabûl etmenin gerekçesi nedir, bir doğrulama metodolojisi olmadığı hâlde?
— “Araştırmaların” (ezoterik metinlerin dışında-ötesinde) tam olarak neye tekâbül ediyor? — Yaşanan tecrübeleri, örneklemen mümkün müdür?
![]() İkincisi, “yanlış bilgi” diye bir şey zâten yoktur, ancak “bilgisizlik”, “bir olguya yönelik algı noksanlığı” veya “mesnetsiz söylem/yalan” ın varlığından söz edilebilir. Bilgi denilen, -tanımı itibâriyle- “bilinmiş olan”, yani algının, ontolojik duruma koşullu olarak doğrulanmış, nesnel tabanda geçerli kategorik kavramlaştırmasından ibârettir. Zihinsel anlamda herhangi bir söyleme, simgeye, metinsel içeriğe ya da olgunun nesnel algısından türetilmemiş kavramlaştırmaya râm olunmuşluk, -bilgi edinildiği- anlamına gelmez. Şunu ilk iletimde dile getirmiştim; bilgi ile düşünce, özdeş değildir. Hz. İsa olarak bilinen figürün, târihsel olarak yaşadığına emin miyiz?
![]()
![]()
![]() Konu epoché tarafından (06.03.2017 Saat 11:15 ) değiştirilmiştir. | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||
![]() | ![]() |
![]() | #24 |
![]() Üyelik tarihi: Nov 2016 Nereden: Mesajlar: 87 | ![]()
Bu tartışmalar uzayıp gidiyor inanmak güzel şey inanıp belirli ahlak ilkelerini gözetmek sorgulamak ama bu sonuçları başkalarına dayatmamak gerekir başkalarına dayatınca anlamını yitiriyor ben inanıyorum saf iyiliğe insan sevmeye, insan canına saygıya, ailenin kutsaliyetine, kul hakkına saygıya bunları gözeten kim olursa olsun ister budist ister ateist benim arkadaşımdır yoksa eli kanlı şeriatçı olsa yahudi olsa ne fayda onun Tanrısı şiddetdir...
|
![]() | ![]() |
![]() | #25 | ||||||||||||||||
![]() Üyelik tarihi: Dec 2012 Nereden: Mesajlar: 4.793 | ![]()
![]() Hz. İsa, “Eseni-Orfe-Pisagor” doktrinin devamı olarak peygamberlik öncesi mabetlerde bu göreve hazırlanmıştır. Bu doktrinin temeli ise; “ruhun ezelden beri mevcut olduğu ve bu mevcudiyetini ebediyetler boyunca da sürdüreceği” şeklindedir. Bu doktrin ayrıca Krişna tarafından Hint, Osiris rahipleri tarafından Mısır, Zerdüşt tarafından da İran’da sürdürülmüştür. Kısacası; insan, “evrensel varlığın en yüce tezahürü" olup, yaratan ile yaratılan arasında ikilem yoktur. İnsan sahip olduğu bu tanrısal gücü sahip olduğu bedenin yapısı nedeni ile yansıtamaz fakat inisiyasyon çalışmaları ile bu başarılabilir. Yoktan var olmayı anlayamayan “insan denen varlık” O’nu akıl yolu idrak ve tasavvur edemez. Sadece “O” diyebilir. Her insan tekamül sonucu insanoğlundan, tanrıoğlu mertebesine yükselir. Hz. İsa’nın ben tanrının oğluyum demesindeki gerçek budur yani tekamülde ileri, yönetici bir varlıktır bu sebeple de babasız doğmuştur. Tekamül planını “melek” diye tabir edilen yönetici varlıklar idare eder, bu evrensel idare mekanizması olarak bilinir. “Baba” dediği ise planın en başındaki yönetici varlıktır. Bu varlıkların tekamül derecelerine göre kademeleri de farklıdır. İsa asla tek olan tanrının yani Alemlerin Rabbi Allah’ın oğlu olduğunu iddia etmemiştir fakat bilgisizlik sebebi ile anlaşılamamıştır. Antik Çağ filozoflarından bir çoğu da ilim verilenlerdendir. Hz. İsa peygamberlik görevine hazırlanırken Jagannath mabedinde Budist Felsefe'yi incelemiş, Atina’da Apollonius ile birebir çalışmıştır. Aziz Pavlus görüştüğü son kişidir ve dini yayma görevini ona vermiştir.
![]() Yazdıklarımı kabul edin diye bir iddiam yok sadece kendi görüşlerimi yazıyorum. Bilgi edinemiyor olmanızı da anlayışla karşılıyorum internet ortamında yazmakla olacak bir şey değil, kişisel ve detaylı araştırma gerekiyor. Benim de merak ettiğim şu aslında; siz Zen ile nasıl tanıştınız, birisi mi tavsiye etti ya da ne tür çalışmalar yaptınız da sonuçsuz kaldı? Ne kadar sürdü? _______________________ Yanlış yaşam, doğru yaşanamaz. Theodor W. Adorno | ||||||||||||||||
![]() | ![]() |
![]() | #26 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
![]() Üyelik tarihi: Oct 2016 Nereden: Mesajlar: 137 | ![]() ![]()
![]()
![]()
![]()
![]()
![]()
![]() ![]() ![]() ![]() | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
![]() | ![]() |
![]() | #27 |
![]() Üyelik tarihi: Nov 2012 Nereden: Mesajlar: 2.732 | ![]()
Dijital; Bu anlattıkların din değildir. bunlar felsefedir veya teolojidir. teolojilerin kaynağıda din değildir. kutsal metinlerden besleniyormuş gibi yaparlar esasta ise felsefedirler. din ile ters düşmemeye çalışırlar sadece.. Din hakikatı en baştan zaten söyler . ve bunu kabul edin der. etmeyenleri de kurumuş yapraklar gibi ufalar ve ateşe atar.. Tanrıyı arıyormuş,dini inceliyormuş gibi yapar alim denilenler,teologlar ve din uleması..aslında zaten baştan kabul etmişlerdir... hikmet sevgisi dedikleri belkide hurafe sevgisidir.. _______________________ Sadelik, iyilik ve doğruluk olmayan yerde büyüklük yoktur. Tolstoy Konu ls2 tarafından (07.03.2017 Saat 14:16 ) değiştirilmiştir. |
![]() | ![]() |
![]() | #28 | ||||||||||||||||
![]() Üyelik tarihi: Dec 2012 Nereden: Mesajlar: 4.793 | ![]() "Olga Beno isimli Kanadalı kadın, Mayıs 1989'da rüyasında gördüğü sayılarla o günden beri loto oynuyor. Ancak şimdiye kadar büyük ikramiyeyi hiç kazanamamıştı. 28 Aralık 2016 gecesinde Beno'nun uğurlu rakamları sonunda yüzüne güldü: 28 yıldır oynadığı lotodan 3.9 milyon dolar (yaklaşık 14 milyon TL) ikramiye kazandı. 10 yıl kanser tedavisi gören Beno, bu dönemde evini satmak zorunda kalmıştı. Şanslı kadın şimdi eşi ve kendisi için yeni bir ev inşa edip Disneyland'ı ziyaret etmek istiyor." Tekamül planı açısından alacağı dersi almış ve başarı ile bitirdiği için tüm sıkıntılarının bedeli olarak dünya malı ile ödüllendirilmiş diye yorumlanabilir fakat en doğrusunu sadece Allah bilir.
![]()
![]() ![]() ![]() Kısaca örneklendireyim; Thales "Alemin hüviyeti itibariyle sıfatlarını aklın idrak edemeyeceği ancak eserleri ile bilinebileceği bir yaratıcısı vardır." Anaksagoras "Thales ile aynı görüşte olmakla beraber "ilk prensip" konusunda ona muhalefet etmiş ve ona göre varlığın ilkesi cüzleri birbirine benzeyen ilk cisimdir. Bu cüzler latif olup duyularla algılanan akılla idrak edilemez."demiştir. Empedokles "O" tüm kuvvetlerin sahibi, yoktan var edendir. Yarattığında kendinden başka hiçbir şey yoktu. Pisagor "Tanrı teklik arz eden "Bir"dir fakat sayıca bir değildir çünkü sayı çokluk arz eder. Akıl ve mantıkla idraki mümkün değildir. Mantık onu tavsif edemez çünkü tüm ruhani varlıkların üstündedir." Sokrates İlahiyat ve ahlak önceliği olup, nefs terbiyesine önem vermiştir. Dünyanın tüm güzelliklerini reddetmiştir. Tanrı hüviyet olarak baki ve "O" yalnızca cevherdir, akıl ve mantıkla idraki mümkün olamaz, çünkü "hakikat" O'nun cevheri dolayısıyladır. Eflatun Sokrates ile aynı görüşte olup yaratıcının sonsuzluğuna sürekli vurgu yapmıştır. Kısacası; Hakikat tektir ancak yansımaları trilyonlarca zihinde farklı işlemektedir. Bu idrake ulaşanların yolundan gidenler de biraz olsun "Hakikat"'e yaklaşabilir ancak dünyada tam manası ile idraki mümkün değildir. _______________________ Yanlış yaşam, doğru yaşanamaz. Theodor W. Adorno Konu Lefty tarafından (07.03.2017 Saat 22:07 ) değiştirilmiştir. | ||||||||||||||||
![]() | ![]() |
![]() | #29 |
![]() Üyelik tarihi: Nov 2012 Nereden: Mesajlar: 2.732 | ![]()
Dijital; O filozoflar tanrısallıktan bahsediyor nedir bunlar; varlık,mutlaklık,sonsuzluk,yaratıcılık . bunlara itirazım yok zaten. ama sen tekamülden bahsediyorsun işte bu teolojidir. din ile boyanmış felsefedir başka bir deyişle. tanrısallık çürütülemez ve hurafe denilemez. ama teolojiye denilebilir.. vee 2000 yıl pir kabul edilen en büyük zeka kabul edilen aristo; hikmeti kazırsak altından hurafe sevgisi çıkabilir demiştir. ve islam alimlerinin aristo etkisinde kaldıkları nettir. hatta kutsal metinlerinde. örneğin incil ve kuran dünya dönmüyor demişlerse bu aristo etkisidir. demek istediğim budur. _______________________ Sadelik, iyilik ve doğruluk olmayan yerde büyüklük yoktur. Tolstoy |
![]() | ![]() |
![]() |
Etiketler |
gerceklik |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
| |
Forum | Yasal Uyarı |
Powered by vBulletin® Version 3.8.11 Copyright ©2000 - 2019, Jelsoft Enterprises Ltd. Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0 Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.3.2 Webcrawler by Felsefe.Net Felsefe.Net Her Hakkı Saklıdır |
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
|